BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,85 -2,92 363.220.000.000,00
ALBRK 7,92 -1,86 19.800.000.000,00
GARAN 141,20 -0,77 593.040.000.000,00
HALKB 37,06 -1,12 266.267.874.236,52
ICBCT 13,38 0,38 11.506.800.000,00
ISCTR 13,72 -1,22 342.999.588.400,00
SKBNK 7,79 0,13 19.475.000.000,00
TSKB 12,76 -0,62 35.728.000.000,00
VAKBN 29,88 -3,36 296.287.735.107,24
YKBNK 35,94 -2,18 303.587.023.146,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkYüksek karlılık dönemi kapanıyor----

Yüksek karlılık dönemi kapanıyor

Yüksek karlılık dönemi kapanıyor
28 Aralık 2010 - 16:44 www.finansingundemi.com

Bankacılık sektöründe krizlerin ardından yürürlüğe giren yeni düzenlemeler banka karlarının giderek azalmasına neden olacak

KPMG’nin global olarak hazırladığı “Bankacılık Düzenlemelerinde Değişim ve Gelişim” raporuna göre bankacılık sektöründe krizlerin ardından ardı ardına yürürlüğe giren yeni düzenlemeler banka karlarının giderek azalmasına neden olacak. KPMG Türkiye Denetim Bölümü ve Finansal Hizmetler Sektörü Başkanı Murat Alsan bu düzenlemelerin 2008 krizini iyi ve istikrarlı atlatan Türk Bankacılık sektörüne etkisinin olumlu olacağını belirterek şunları söyledi: Türk bankacılık sektörünün global anlamda bir çekim merkezi olurken bölgesel bazda da satın almalar ile dinamik performansını gelecek dönemde de sürdüreceğine inanıyoruz. Sektör Basel III ile uygulanacak olan yeni gerekliliklerine, etkin yönetişim ve risk yönetimi yaklaşımı ile başarılı bir şekilde geçişini tamamlayacaktır.
KPMG tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre bankaların üzerindeki düzenlemeye yönelik baskılar artıyor ve bu etkiye bağlı olarak bankalar, işletme modellerini değiştirmedikleri takdirde banka likiditesi gibi yeni düzenlemelerin karlılıkta sistematik bir azalışa neden olacağını ortaya koymaktalar. “ Bankacılık Düzenlemelerinde Değişim ve Gelişim” raporuna göre bu düzenlemeler, ekonomi yönetimlerinin vergi gelirlerini, emeklilik fonu gelirini ve potansiyel olarak finansal hizmetler sektöründe istihdamı etkileyecek. Önümüzdeki yıllarda bu yeni düzenlemelerin getireceği gereksinimlerden en çok Avrupa ve ABD bankaları etkilenecek ve global olarak bütün bankalar için en büyük baskı unsuru likidite parametresi olacak.
KPMG “Bankacılık Düzenlemelerinde Değişim ve Gelişim” raporuna göre son birkaç aylık zamanda finansal hizmetler sektörünün önde gelen konuları arasında bankalarda tutulması gereken sermaye konusu bulunuyor. Bu yeni dönem gereklilikleri birçok banka için zor bir hazırlık dönemine işaret ederken, Basel Komitesi tarafından hazırlanan likidite gerekliliği yeni finansal dinamikler açısından bankalar üzerinde en büyük etkiye sahip olacak.
Yeni likidite tamponları yaklaşımı mevcut oranın üç katı bir büyüklüğe işaret ederken likiditenin maliyetini ve fiyatını ciddi ölçüde arttıracak ve daimi olarak marjları bastırması bekleniyor. Likit fonların devlet tahvilleri gibi düşük riskli varlıklar ile oluşturulması ve buna bağlı olarak daha düşük getiriler elde edilmesi ile karlılığın azalması gündeme gelecek. Önümüzdeki yakın dönemde uzun vadeli perakende ve bireysel mevduatları temin etmek rekabet açısından anahtar unsur olacak.
KPMG Finansal Hizmetler Global Başkanı Jeremy Anderson konuyu “Son iki yıllık dönemde bankalar karlılık açısından global ekonomik kriz nedeni ile oldukça kötü dönemler geçirdi ancak son zamanlarda karlılığın yeniden pozitif bölgeye dönmeye başladığı bir dönemde bulunmaktayız. Global anlamda getirilen yeni düzenlemeler ile bir önceki döneme oranla bankaların daha istikrarlı ve muhafazakâr bir yaklaşım altında bireysel tasarruf sahiplerinin haklarını korumayı ve ulusal bazda kurtarma planlarından kaçınmayı hedefleyerek ana bankacılık faaliyetlerini daha etkin bir ortamda tasarlamaya yönelik oldu. Bankalar zorlukların farkında ancak yeni düzenlemelerin uygulaması oldukça zorlu. Daha düşük karlar bir potansiyel sonuç olarak gözükmektedir.”şeklinde yorumluyor.
KPMG Bankacılık Düzenlemelerinde Değişim ve Gelişim raporunun içeriğinde bulunan “Düzenleyici Baskı Endeksi (Regulatory Pressure Index)” ile farklı bankaların dünyanın farklı yerlerinde önümüzdeki iki sene içerisinde karşılaşacakları zorlukları araştırmayı amaçlıyor.
Bu çalışmanın sonuçlarına göre Avrupa ve AB bankaları en büyük zorluklar ile karşı karşıya kalacak ve Asya Pasifik bölgesindeki bankalar ise çok daha az baskı hissedecek. Asya Pasifik katılımcılarına göre daha az baskının olmasının nedenini, 1999 yılında gerçekleşen Asya Bankacılık krizinin akabinde yapılan düzenlemelerin günümüze etkileri olarak değerlendiren rapora göre alan olarak bankalar için en yüksek zorlukları içeren konu likidite ve bunun yanı sıra yönetişim, denetim ve sistemik risk.
KPMG Finansal Düzenleme Ortağı Giles Williams durumu şöyle yorumluyor “Bankalar için düzenleme zorlukları devam etmektedir. Özellikle Avrupa ve ABD bu konuda önde gelmektedir. Daha yakın denetim ile birlikte, bankalar için sistematik önem taşıyan ek düzenlemeler gerekecektir, alım satım piyasa kurallarında oyunu değiştiren reformlar, muhasebede hızlı değişiklikler ve beyan gereklilikleri gibi mücadeleyi gerektiren zorlukların listesi sadece gittikçe artıyor. G20 den gelen denge sağlama çabasına rağmen gerçek farklı olabilir. Düzenleme değişiklikleri ile ilgili belirsizlik bir süre daha sürecektir. Ancak bankaları zor zamanlar bekliyor ve bu değişiklikler ile başa çıkabilmek için oldukça fazla zaman ve kaynak harcamaları gerekecektir.”
KPMG Türkiye Denetim Bölümü ve Finansal Hizmetler Sektörü Başkanı Murat Alsan ise Türk bankacılığı açısından raporun sonuçlarının olumlu olduğunun altını çiziyor. “Gelecek dönemde etkilerini daha yoğun olarak hissedeceğimiz finansal hizmetler sektörüne yönelik düzenlemelerin ve reformların Türkiye’de faaliyet gösteren yerli ve yabancı sermayeli global bankalarımız için önemli bir hazırlık dönemine işaret ettiğini belirtmek isterim. 2008 yılında yıkıcı etkiler gösteren global finans krizinden, Türk bankacılık sektörünün en az ölçüde etkilenmesinde önemli etkenlerden biri, ulusal anlamda finansal hizmetler sektöründeki düzenleyici ve denetleyici otoritelerin koordinasyonu ile desteklenen bir ortamda, bankaların sermaye gerekliliğine yönelik olarak uygulamakta olduğu istikrarlı ve muhafazakâr yapının tasarlanması ve etkin gözetim metotları ile piyasa düzenlemelerine uyum açısından 2001 krizi sonrasında Türk bankalarının göstermiş olduğu olumlu hassasiyet ve performans bulunmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Türk bankacılık sektörü global anlamda bir çekim merkezi olurken bölgesel bazda da satın almalar ile dinamik performansını gelecek dönemde de sürdüreceğine inanıyoruz. Sektör Basel III ile uygulanacak olan yeni gerekliliklerine, etkin yönetişim ve risk yönetimi yaklaşımı ile başarılı bir şekilde geçişini tamamlayacaktır.“

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!