Yatırımcıların kafasında iki soru var
Ekonomik iyileşmeye dair şüpheler, nakit seviyelerinin yeniden artmasına yol açıyor
Mayıs ayı BofA Merrill Lynch Fon Yöneticisi Araştırması, jeopolitik istikrarsızlık ve küresel ekonomik iyileşmenin gücüne dair endişelerin, küresel yatırımcıları nakit seviyelerini arttırmaya ve risk iştahını azaltmaya ittiğini gösterdi.
Geçtiğimiz aya kıyasla yatırımcıların nakit seviyeleri artarken, portföylerde hisse senedi ağırlıkları da azaldı. Ortalama nakit seviyeleri Nisan ayındaki yüzde 4,8 seviyesinden yüzde 5'e yükselerek, Haziran 2012'den beri görülen en yüksek seviyeye ulaştı.
Yatırımcıların net yüzde 22'si ortalamanın altında risk alıyor ve bu oran da geçtiğimiz ay yüzde 11 seviyesindeydi. Portföylerinde hisse senetlerine ağırlık veren varlık yöneticilerinin oranı da, net yüzde 45 seviyesinden bu ay net yüzde 37'ye geriledi.
Küresel araştırmaya katılan yatırımcılar hem ekonominin hem de şirket performanslarının küresel ölçüde iyileşmekte olduğuna inanıyor, ancak mesele bu iyileşmenin hızı. Katılımcıların net yüzde 66'sı, ekonominin önümüzdeki 12 ayda güçleneceğine inanıyor, bu oran geçen ay yüzde 62 seviyesindeydi. Şirket karlılıklarının önümüzdeki yıl artacağına inananların oranı ise geçtiğimiz aydan bu yana yüzde beşlik bir artışla net yüzde 49'a ulaştı. Ancak katılımcıların neredeyse dörtte üçü (yüzde 72), küresel ekonomideki büyümenin "trendin altında" kalacağına inanıyor ve net yüzde 20'lik kesim ise, şirket karlılıklarının önümüzdeki yıl yüzde 10 veya üzerinde bir büyüme göstermesinin mümkün olmadığını düşünüyor.
Yatırımcılara göre piyasadaki istikrarın önünde iki büyük engel var. Küresel araştırmaya katılanların üçte biri, Çin'deki temerrüt riskinin en büyük kuyruk riski olduğunu düşünüyor. Yüzde 36 ise, en büyük tehlikenin olası bir jeopolitik kriz olduğu görüşünde.
BofA Merrill Lynch Küresel Araştırma Yatırım Baş Stratejisti Michael Hartnett, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Yatırımcılar ekonomik gidişata güveniyorlar, ancak kafalarında iki soru işareti var. Birincisi, bu gidişata zarar verecek yeni bir olayın eşiğinde miyiz ikincisi, içinde bulunduğumuz aşamada, ekonomik iyileşme neden daha güçlü bir biçimde gerçekleşmiyor?"
Avrupa Hisse Senedi ve Kantitatif Stratejisti Obe Ejikeme ise, konuya ilişkin olarak, "Özellikle Avrupa'da yatırımcılar çevre ekonomiler kervanına katıldılar ve artık hata payları hemen hemen hiç kalmadı. İspanya ve İtalya hisse senetleri, Birleşik Krallık ve İsviçre hisse senetlerinden fazla rağbet görürken, Euro Bölgesi çevre ekonomileri borcu, dünyanın en kalabalık pazarı olarak değerlendiriliyor," açıklamasında bulundu.
Avrupa rüzgârı arkasına alıyor
Avrupa hisse senetlerinin portföylerde geri planda kalma trendi kırıldı ve yatırımcıları pozitif yönlü bu hareketin devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Portföylerinde Euro Bölgesi hisse senetlerine ağırlık veren küresel varlık yöneticilerinin oranı, Nisan ayındaki net yüzde 30 seviyesinden net yüzde 36'ya yükseldi. Gelişmiş ekonomilerin, özellikle ABD ve Japonya hisse senetleri ise portföylerde daha az yer bulabildi.
Çoğu yatırımcı için Avrupa, önümüzdeki dönem için en popüler bölge. Araştırmaya katılanların net yüzde 28'i, önümüzdeki 12 ayda portföylerinde ağırlık vermek istedikleri bölgenin Avrupa olduğunu belirtti. Bu oran, geçtiğimiz ay net yüzde 23 seviyesindeydi.
Katılımcıların net yüzde 14'ü ise, Avrupa hisse senetlerinin değerlerinin altında işlem gördüğünü düşünüyor.
Geçtiğimiz ayki net yüzde 9'luk sonuca oranla, bu ay yatırımcıların net yüzde 18'lik bölümü tarafından portföylerde ağırlığı en çok azaltılmak istenen bölge olarak tanımlanan ABD, en az rağbet gören bölge oldu. Yükselen piyasalara yönelik ileriye yönelik değerlendirmeler ise geçtiğimiz aya kıyasla nispeten daha olumlu ve yatırımcıların net yüzde 3'ü, portföylerinde bu bölgenin ağırlığını arttırmak istediklerini söylüyor.
Bunlara rağmen, bu ayki araştırma, Avrupa bölgesine dair iki uyarıyı ortaya koydu. Bunlardan ilki, gittikçe daha çok yatırımcının AB çevresel borcunu en kalabalık işlem olarak tanımlıyor oluşu. Bu görüşü savunan katılımcıların oranı, Nisan ayındaki net yüzde 19
seviyesinden bu ay net yüzde 35'e yükselmiş durumda. Ayrıca euro, değerinin en üstünde işlem gören para birimi olarak değerlendirildi ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin Euro'nun zayıflamasına yol açabilecek politikaların işaretini vermesi öncesinde
katılımcıların net yüzde 58'lik kısmı bu görüşteydi.
Avrupalı yatırımcıların bölgelerine bakışı, dünyanın bölgeye bakışının da bir yansıması. Ekonomik büyüme bekleniyor olsa da, katılımcıların net yüzde 30'u bölgenin kurumsal karlılıklarındaki artışın yüzde 10'un altında gerçekleşeceğine inanıyor. Ortalama nakit
varlıkları Nisan ayındaki net yüzde 3,8 seviyesinden yüzde 4,8'e yükseldi.
Küresel sektörel değişimler riskten uzak tavrı yansıtıyor
Küresel ölçekte, geçtiğimiz aydan bu yana portföylerdeki hisse senetlerinin sektör bazındaki değişimi, yatırımcıların riskten uzak tavrını destekler nitelikte. Artı yöndeki en büyük değişim, yatırımcıların net yüzde 15'inin portföylerindeki oranını arttırdığı Altyapı ve Enerji sektöründe gerçekleşti. Yatırımcıların net yüzde 14'ü Bankacılık, net yüzde 8'lik kesim ise Teknoloji sektörünün ağırlığını azalttı.
Nakit kullanımında tavuk-yumurta ikilemi
Yatırımcılar nakit seviyelerini son iki yılın en yüksek seviyelerine çıkarmış olsa da, şirketlerin kendi nakit varlıklarını kullanmasını istiyorlar. Küresel araştırmaya katılanlar arasında, şirketlerin yatırım seviyelerini yetersiz bulanların oranı 2 puanlık bir artışla net yüzde 66'ya ulaştı. Şirketlerin ellerindeki nakdi en iyi kullanım yolunun "sermaye harcamalarının arttırılması" olduğunu düşünenlerin oranı ise, geçtiğimiz ayki net yüzde 58 seviyesinden yüzde 60'a yükseldi.
Fon Yöneticisi Araştırması
1 - 8 Mayıs 2014 tarihleri arasında yapılan araştırmaya, 587 milyar ABD doları değerinde yönetilen varlığa sahip toplam 218 kuruluş katılmıştır. Toplamda 455 milyar ABD doları değerinde fon yöneten 170 fon yöneticisi küresel araştırmada yer almıştır. Toplamda 230 milyar ABD doları değerinde fon yöneten 106 fon yöneticisi bölgesel araştırmalarda yer almıştır. Araştırma, piyasa araştırması kuruluşu TNS'nin yardımlarıyla BofA Merrill Lynch Araştırma tarafından gerçekleştirilmiştir. 50'yi aşkın ülkeyi kapsayan uluslararası ağı ile
TNS, 80'den fazla ülkede ulusal ve çok uluslu kuruluşlara piyasa bilgisi hizmetleri sunmaktadır. Şirket, dünyanın dördüncü büyük piyasa bilgi hizmetleri grubudur.