Yabancılar diken üstünde
Geçtiğimiz günlerde Türkiyeyi vuran siyasi fırtınada sular biraz durulmuş gibi görünse de, yabancı yatırımcılar önümüzdeki aylarda bir dizi siyasi riski göz önünde bulundurarak adımlarını daha dikkatli atıyor.
Reuters tarafından yayımlanan bir haber analizde, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artırımları ve ekonomik iyileşmenin rayına oturmuş bir şekilde ilerlemesiyle Türkiye için uzun süredir olumlu düşünen yabancı yatırımcıların fikrini değiştirmeye yakın olduğuna işaret edildi.
Reuters, İslami köklere sahip hükümetin darbe iddiasıyla bir grup komutanı tutuklamasının, bu yatırımcıların ülkeye duyduğu güvenin derinden sarsılmasında önemli olduğuna dikkat çekildi.
Emekli orgenerallerin serbest bırakılması ve sivil liderler ile Genelkurmay Başkanının bir araya geldiği toplantı, tedirginliği şimdilik biraz indirdi. Ancak gelişmelerin perde arkasında daha büyük risklerin belirmeye başladığına inanılıyor.
Ancak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti, aynı zamanda Anayasal reformları gerçekleştirme çağrılarında daha sert açıklamalar yapmaya başladı.
Ülkede aynı zamanda Ak Partinin kapatılması tartışmaları yeniden gündeme geldi. Hatta gelişmeler sonucunda ortaya çıkan siyasi istikrarsızlığın erken seçim getireceğine yönelik söylentiler ortaya çıktı. Normal şartlarda seçimler, 2011 yılının Temmuz ayında gerçekleşecek.
İsviçre bankası UBSin ekonomistlerinden Reinhard Cluse, Bu potansiyel risklerin ortaya çıkaracağı sonuçlar sadece ses getirmekle kalmayıp, yatırımcıların Türkiye piyasası için temkinli hareket etmeye başlamasına neden olabilir diyor ve ekliyor: Türk piyasalarının geçen yıl imza attığı başarılı performans dikkate alındığında, bazıları ülkede risk-kazanç oranının eskisi kadar çekici olmadığını düşünebilir.
SİYASİ ARKA PLAN KARANLIK
Türk piyasaları 2009da yüksek kar rakamları açıkladı ve gelişmekte olan diğer ülkelere kıyasla daha başarılı bir performans sergiledi.
Reuters, geçtiğimiz sene siyasi tablodaki istikrarlı görünümün de yatırımcılara yardım ettiğini söylerken, bu yıl aynı şeyi söylemenin mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiyede 1960dan bu yana dört darbe yaşandı ancak son gelişmeler sonrasında böyle bir şeyin gerçekleşmesi beklenmiyor. Buna rağmen, yaşanan olaylar İMKBnin yüzde 10a kadar değer kaybı yaşamasına neden oldu ve lira dolar karşısında yüzde 3 oranında geriledi.
Barclays Capital analistlerinden Christian Keller, Türkiyede ülke içi sorunlar yeniden gündeme gelmeye başladı ve bu sorunların dikkate alınması gerekiyor. Bu gelişmeler, ülkeyi yeniden riskli bir pozisyona koyarken, aynı zamanda liranın değer kazanma potansiyelini etkiliyor dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, geçtiğimiz hafta siyasi liderler ile ordu arasında artan gerilimin, ülkenin kredi notunu etkileyebileceğini ve Türkiyenin yatırım yapılabilir ülke pozisyonuna yükseltilmesini erteleyebileceğini açıklamıştı.
Diğer önemli kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poors ve Moodys de son zamanda Türkiyenin kredi notunu yükseltti ve bu hareketler ülkenin geçen yıl ki derin resesyondan çıktığının bir işareti olarak algılandı.
Ancak ülkenin politika sahnesinde yaşanan gerginlik, Citi Groupun ülkenin görünümünü pozitiften durağana çevirmesine ve yatırımcılarını Güney Afrikaya kaydıracağını açıklamasına neden oldu.
Citinin öz varlıklar konusunda uzman analisti Andrew Howell, Türkiyedeki reel faiz oranları son yıllarda oldukça düşük seviyelere geriledi ve yatırımcıların risk alma isteklerinin azalmasıyla birlikte, piyasalar için eskisinden daha az tampon etkisi yaratmasına neden oldu dedi.