Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 62,00 | 1,64 | 322.400.000.000,00 |
ALBRK | 7,99 | 0,38 | 19.975.000.000,00 |
GARAN | 137,90 | 0,07 | 579.180.000.000,00 |
HALKB | 24,08 | 1,78 | 173.009.455.251,36 |
ICBCT | 16,68 | 0,42 | 14.344.800.000,00 |
ISCTR | 13,95 | 0,87 | 348.749.581.500,00 |
SKBNK | 7,39 | 7,10 | 18.475.000.000,00 |
TSKB | 13,13 | 0,54 | 36.764.000.000,00 |
VAKBN | 26,62 | 1,22 | 263.961.830.942,26 |
YKBNK | 31,10 | 0,32 | 262.703.294.932,40 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, bir ülkede enflasyon yüksek, kur da sabitse o ülkede gelirlerin artmış göründüğüne dikkat çekerek, ekonomide yanlışı düzetmenin yolunu açıkladı.
Mahfi Eğilmez, bloğunda kaleme aldığı, "Yüksek gelirli ülkeler arasına girmişiz" başlıklı yazısında Dünya Bankası'nın kişi başı gelir düzeyine göre Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler arasına yükselmesini değerlendirdi.
Mahfi Hoca, "Bu şekilde illüzyonla yaratılmış olan tablonun en büyük sıkıntısı gelir dağılımında ortaya çıkan büyük bozukluktur" yorumunu yaptığı yazısında, bir ülkede enflasyon yüksek, kur da sabitse o ülkede gelirlerin artmış göründüğüne dikkat çekerek, ekonomide yanlışı düzetmenin yolunu açıkladı...
İşte Mahfi Eğilmez'in o yazısı...
"2025 yılı ikinci çeyrek verileriyle birlikte geçmişe dönük revizyonlar da yapılınca birden Dünya Bankası kişi başına gelir sıralamasında yüksek gelirli ülkeler kategorisine terfi ettiğimizi gördük.
(Dünya Bankası bu sınıflandırmayı her yıl yeniliyor. Bu sınıflandırma
Temmuz 2025 ile Temmuz 2026 arasında geçerli olacak olan sınıflandırmadır.)
Türkiye, öteden beri yüksek orta gelirli ülkeler kategorisinde
yer alıyordu (kaynak: TÜİK, GSYH hesapları, kişi başına gelir tabloları.)
Tabloya göre Türkiye 2024 yılından itibaren yüksek orta gelirli ülkeler kategorisinden yüksek gelirli ülkeler kategorisine terfi etmiş görünüyor.
Türkiye bu noktaya son yıllarda GSYH’sinde oraya çıkan hızlı artışlarla geldi. Bu nasıl oldu? Bunun nasıl olduğunu açıkça ortaya koyabilmek için önce cari fiyatlarla GSYH’nin dolar cinsinden nasıl hesaplandığını açıklayalım. Cari fiyatlarla GSYH, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin miktarlarının piyasa fiyatları cinsinden toplanmasıyla elde ediliyor. Dolayısıyla bu hesaplamada enflasyon arındırılması söz konusu değil. Bir önceki yılın GSYH’si 100 TL iken cari yılda ekonomi hiç büyümemiş ama fiyatlar yüzde 50 artmış olsa, bu yılın GSYH’si cari fiyatlarla 150 TL çıkıyor. Sonra bu GSYH o yılın ortalama dolar kuruna bölünüyor ve dolar cinsinden GSYH bulunuyor. Bir önceki yılın 5 olan dolar kuru bu yılda da hiç değişmemiş olsun. Bir önceki yılın GSYH’si dolar cinsinden (100 / 5 =) 20 dolar, bu yılın GSYH’si dolar cinsinden (150 / 5 =) 30 dolar çıkar. Bulunan bu GSYH, yıl ortası nüfusuna bölünerek kişi başına gelir bulunuyor. Ülke nüfusu 10 kişi olsun ve iki yılda hiç değişmemiş olsun. Bu durumda önceki yılın kişi başına geliri (20 / 10 =) 2 dolar bu yılın kişi başına geliri de (30/10 =) 3 dolar olarak bulunur. Bu ülkede kişi başına gelir bir yılda yüzde 50 artmış görünür. Oysa hiçbir şey değişmemiştir, artan yalnızca enflasyondur.
Özetle söylemek gerekirse bir ülkede enflasyon yüksek, kur da sabitse o ülkede gelirler artmış görünür. Böyle bir ortamda hükümetler enflasyonun fazla da düşmesini istemezler.
Meselenin bir de gelir dağılımı yanı var.
Elimizdeki son gelir dağılımı verisi 2023 yılına ait olduğu için aşağıdaki 2024 tablosu; TÜİK, gelir dağılımı istatistikleri ve nüfus verileri kullanılarak ve 2023 grup payları 2024 yılında da aynı kalmış varsayılarak tarafımızdan hazırlanmıştır (yuvarlamalar nedeniyle toplamlarda farklar çıkabilir):
Bu tabloya göre nüfusun yüzde 60’ı (53,2 milyon kişi) 15.325 dolarlık kişi başına gelirin altında gelir elde etmektedir. Nüfusun yalnızca 35,4 milyonu ortalama kişi başına gelir kadar gelir elde etmektedir.
Özetle söylemek gerekirse; Türkiye yüksek enflasyon ve yüksek faize dayalı carry trade sisteminin yarattığı kur sabitleşmesini kullanarak GSYH’sini ve kişi başına gelirini sürekli artırmış görünmektedir. Enflasyonun tek haneye düşürüldüğü ve kurun yüksek faizin yarattığı carry trade ile baskılanmadığı bir ortamda bu değerler hızla düşer. Öte yandan bu şekilde illüzyonla yaratılmış olan tablonun en büyük sıkıntısı gelir dağılımında ortaya çıkan büyük bozukluktur.
Bir yanlışı düzeltmenin yolu kendimizi ve başkalarını kandırmaya çalışmaktan vazgeçip gerçekleri kabul etmekten geçer."
Mahfi Eğilmez’den Türkiye ekonomisine yakın mercek
Mahfi Eğilmez'den KKM uyarısı: Zarar tarihe karıştı derken yeni risk kapıda
Mahfi Eğilmez: Ekonomiyi düzeltmekle iş bitmez
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.