BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,70 1,31 362.440.000.000,00
GARAN 137,40 1,33 577.080.000.000,00
HALKB 26,76 -0,59 192.264.660.403,92
ICBCT 15,67 0,64 13.476.200.000,00
ISCTR 14,11 1,73 352.749.576.700,00
SKBNK 6,94 -3,61 17.350.000.000,00
TSKB 13,17 1,31 36.876.000.000,00
VAKBN 27,60 0,44 273.679.434.034,80
YKBNK 32,08 0,63 270.981.405.190,72

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara Piyasa'Türkiye döviz krizi yaşayabilir'----

'Türkiye döviz krizi yaşayabilir'

'Türkiye döviz krizi yaşayabilir'
13 Ocak 2012 - 08:03 www.finansingundemi.com

İstanbul Bilgi Üniversitesi Emeritüs Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten Kazgan, Türkiye’nin cari açığının kendi içinde büyük bir risk olduğunu belirtti

İstanbul Bilgi Üniversitesi Emeritüs Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten Kazgan, Türkiye’nin cari açığının geldiği seviyede kendi içinde büyük bir risk olduğunu söyledi. Kazgan, Türk Lirası’nın kendi dışında dünyada geçerliliği olmadığını ifade ederek “Türk Lirası, Amerikan Doları ile mukayese kabul etmez bir para” diyerek Türkiye’nin artan cari açık sorununun geçmişteki gibi bir döviz kıtlığı krizine yol açabileceğini söyledi.
Kazgan, Türkiye ekonomisinin en büyük riski olarak gördüğü cari işlemler açığı sorununa ilişkin sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Türkiye’nin cari işlemler açığı gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 10’nu. Dünyada bildiğim hiç bir ülkede bu kadar cari açık yok. Bu zaten kendi içinde büyük bir risk. Türkiye’nin bu kadar büyük cari işlem açığı vermesi hangi dönem olursa olsun kendi içinde bir risk. Türkiye’nin Lirası Amerikan Doları ile mukayese kabul etmez bir para. Kendi dışında geçerliliği yok. Dolayısıyla bu oran büyük bir risk. Bunun dışında yaşadığımız çağın getirdiği riskler var. Bu riskler bizi son derece açık hale getiriyor. Kazgan şöyle devam etti:
‘Rezerv azaldı’
“AB’de bir dizi ülke var ki borçları gırtlağa kadar çıkmış. Fakat bundan da daha riskli oranı Avrupa bankalarının bu ülkeleri finanse etmiş olması. Dolayısıyla ellerinde bir sürü çürük tahvil bulunuyor. Eğer hükümetler bu tahvilleri bir şekilde finanse etmezse, bankaların sağlığını koruyamazlarsa bu bankaların çökme olasılığı var.
Türkiye’nin cari açık sorununun en kritik noktası burada başlıyor. Çünkü Avrupa bankalarının bu şekilde olması demek eskisi gibi kolay kredi bulamamak demek. Türkiye bu açığı nasıl finanse edecek? Elindeki döviz rezervi bir yıllık açığı net rezerv olarak ancak karşılıyor. İkinci yıl ne yapacağız? Bütün rezervi yedik. Zaten şimdi Merkez Bankası Başkanı rezervi doları tutacağım diye yiyor. 5 - 10 milyar dolar arası gitti.”
‘Avrupa’ya akıl vermek için geç’
AK Parti hükümetinin bazı üyeleri, Babacan; ‘Avrupa’ya akıl veririz, biz örnek ülkeyiz’ diyor...
Avrupa’ya akıl vermek için çok geç. Eğer Avrupa’ya akıl verecek olsalardı, Avrupa para sistemini kurulurken o aklı verirlerdi. 19. yüzyılın ikinci yarısında kurulan Latin Para Birliği’ne Yunanistan’ı da almışlardı. Sonunda Yunanistan çevirdiği dolaplarla Latin Para Birliği’ni batırdı. Bu örneği bilen büyüklerimiz Avrupa para birliği kurulurken ‘aman dikkat edin, nisbeten daha az gelişmiş, sorunları olan ülkeleri bu para birliğine sokmayın’ derdi. Avrupa para birliği Almanya, Hollanda, Avusturya ve Fransa ile kalsaydı bugün euro’nun durumu bu olmazdı. Hükümet akıl vermeye çok geç saatte giriyor. Eğer akıl vermeyi başarsaydı bunu euro’nun devreye girdiği 2000 yılında yapması gerekirdi. Ayrıca bizim kendi krizimizde uyguladığımız akıl da IMF’nin aklıdır. Teknokrat Kemal Devriş geldi o kurdu IMF sistemini. Şimdi araba devrilince yol gösteren çok oluyor.
‘Dolar 2’de kalmayacak’
Türkiye’nin petrol ikamesi için Doğu Anadolu’daki jeotermal kaynaklarını kullanabileceğini belirten Prof. Dr. Gülten Kazgan, bunun teknolojisinin ABD’den alanabileceğini belirtti. Kazgan, enerji için Türkiye’nin büyük bir kaynağının yıkanmış taşkömürü olduğunu, Batı ülkelerinin teknoloji geliştirerek kömürden çıkan kötü gazları yok ettiğini de söyledi. Türkiye’nin sayısız tarım ürününü ithal ettiğini kaydeden Kazgan, “Anadolu’da bir sürü terk edilmiş toprak var, niçin işlemiyoruz. Kent varoşlarında bir sürü işsiz insan var. Geçmişte tarım yapmışlar. Ne zaman ki tarımı o doğrudan gelir desteği denilen felaket politikaya soktular, o insanlar büyük şehirlere göç ettiler” dedi.
Prof. Dr. Kazgan şöyle devam etti: “Bakın dolar yükseliyor, hükümet 1.5 civarı idealdir gibi laflar etti. 2’ye geldik, 2’de de kalmayacak, kalamaz bu açık devam ettiği sürece gidecek.”
‘En büyük riskimiz siyasi’
Türkiye’nin en büyük riski nedir?
“ABD’nin 2010’da başlattığı Ortadoğu politikası yeni bir şekle giriyor. Arap Baharı nasıl bir bahardır bilmem ama büyük bir olasılıkla ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme politikası. Şunu belirteyim bu bana fevkalade riskli ve ürkütücü geliyor.
Şu anda Türkiye’nin en ciddi sorunu ne derseniz bence Malatya’ya konması tasarlanan kalkan. Bu kalkan dolayısıyla İsrail - İran çatışmasında arada Türkiye’nin başına gelebilecek olanlar. ABD’nin dostluğu iyidir. Gerektiği zaman size yardımlar yapar. Ama Amerikan politikalarının aleti olma durumuna düştüğünüz zaman sonuçta çok ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
Bana sorarsanız siyasi durum şu anda Türkiye açısından büyük riskler yaratıyor. Arapların baharı da bahar falan değil. Bu bir sonbahar, çünkü Suudi Arabistan dışında Arapların başına ne geleceği belli değil. Türkiye’nin durumunu siyasi açıdan çok riskli görüyorum.” Milliyet

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!