Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 51,95 | 2,47 | 270.140.000.000,00 |
ALBRK | 6,48 | 2,05 | 16.200.000.000,00 |
GARAN | 113,30 | 2,91 | 475.860.000.000,00 |
HALKB | 21,56 | 1,03 | 154.903.814.585,52 |
ICBCT | 13,92 | -2,86 | 11.971.200.000,00 |
ISCTR | 10,97 | 2,43 | 274.249.670.900,00 |
SKBNK | 5,11 | 2,20 | 12.775.000.000,00 |
TSKB | 11,44 | 3,25 | 32.032.000.000,00 |
VAKBN | 23,36 | 1,57 | 231.635.926.777,28 |
YKBNK | 26,68 | 5,71 | 225.367.328.257,12 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Ayhan Üstün, diğer Avrupa ülkelerine göre doğrudan yatırımda Türk yatırımcının ilk tercihi olan Hollanda’nın BEPS düzenlemelerinden etkilenebileceği uyarısında bulundu.
TC Merkez Bankası’nın Uluslararası Yatırım Pozisyonu Raporu’na göre, Türk yatırımcının 2001’de 4.6 milyar dolar düzeyinde olan yurt dışına doğrudan yatırım tutarının 2014 sonunda toplam 34 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Üstün, bu rakamın yüzde 61’inin Avrupa’ya, yüzde 28’inin ise Asya’ya dağıldığını kaydetti.
Üstün, “Bu dağılımda Hollanda’nın payı yüzde 34… Azerbaycan yüzde 22, ABD yüzde 5, Malta yüzde 5, Almanya yüzde 4 ile Hollanda’nın arkasında yer alıyor. Görüyoruz ki, Hollanda’ya yatırımların, Türkiye’den yurt dışına toplam yatırımlar içindeki payı 2001’den 2014’e kadar her zaman yüzde 30’un üzerinde oldu. Yani Türkiye’den yurt dışına yapılan toplam yatırımların üçte biri Hollanda’ya gitti” dedi. Ayhan Üstün, bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Hollanda, Avrupa’nın en büyük limanı ve su ulaşım ağını da içeren lojistik altyapısı sayesinde Avrupa içinde ve dışında ticaret yapmak isteyen firmalar için özel bir öneme sahip. Dünya Bankası’nın yayımladığı ‘Logistic Performance Index-2014 Raporu’nda dünya sıralamasında ikinci olması bunun göstergesi. Teknolojik gelişim, eğitim ve yaşam kalitesinin yüksekliği, serbest ticareti ve girişimciliği teşvik eden iş ortamı gibi, Hollanda’ya yatırımı teşvik edebilecek nedenler arasında sayılabilir. Ancak, Türkiye’den yurt dışına giden yatırımlara baktığımızda, önemli kısmında Hollanda’nın bir ara ‘holding ülkesi’ olarak kullanıldığını ve nihai olarak üçüncü bir ülkeye aktarılan yatırımlardan oluştuğunu görüyoruz.”
Yatırımcı için cazip, çünkü…
Üstün, Hollanda’nın bir ‘holding ülkesi’ olarak cazip bulunmasını sağlayan vergi avantajlarını şöyle sıraladı:
“- Dünyada en fazla ülkeyle Çifte Vergilendirmeyi Önleme (ÇVÖ) Anlaşması ağı olan ülkeler arasında. (2014 yılı itibarıyla 100’ü aşkın ülke ile ÇVÖA var)
- Kurumlar vergisi oranı yüzde 20 - 25 ile Avrupa’nın en düşük oranları arasında.
- Hollandalı bir şirketin (Hollanda içi veya dışı) iştiraklerinden veya şubelerinden elde ettiği kazancın vergilenmemesini sağlayan geniş bir istisna rejimi var.
- Yabancı sermayeli şirketlerin Hollanda’da tabi olduğu avantajlı bir vergi rejimi var.
- Ar-Ge ve benzer teknolojik yatırımlar için özel vergi teşvik rejimlerine sahip.
- Yabancı ülke vatandaşı olan çalışanlara özel vergi indirim ve istisnaları uygulanıyor.”
Bu uygulamalar nedeniyle Hollanda’nın ‘holding şirketleri’ için ideal bir rejim olduğunu belirten Üstün, “ÇVÖ Anlaşması sayesinde Türk yatırımcıların temettü gelirleri Türkiye’de vergiden muaf tutuluyor. Bu, Türkiye’nin taraf olduğu ÇVÖ anlaşmaları arasında çok az sayıda anlaşmada yer alıyor. Hollanda’nın sağladığı diğer avantajlar bu özel istisna ile birleştiğinde neden Türkiye’den yurt dışına giden yatırımlar için merkez üs haline geldiğini daha net anlatıyor” dedi.
BEPS ne getirecek?
Ayhan Üstün, OECD bünyesinde hazırlanan, zarar verici ve vergi kayıp-kaçağına yol açan uygulamalarla mücadeleyi amaçlayan BEPS (Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımı) düzenlemesinin, var olan mekanizmayı etkileyebileceği uyarısında bulundu. Üstün, şöyle konuştu:
“Esasen tavsiye kararı niteliğinde olan ama uygulaması uluslararası kamuoyu tarafından takip edilecek düzenlemelere geçiş için ülkelere süre tanındı. BEPS kapsamındaki kararlardan bir tanesi vergi anlaşmalarından kaynaklanan menfaatlerden uygun olmayan şekilde yararlanılmasını engellemeyi amaçlıyor. Henüz ülkelerin hangi değişiklikleri, ne ölçüde kabul edeceği belli değil ancak süreci yakından takip etmek gerek. Çünkü mevcut durumda, Türk yatırımcı Hollanda’da kurduğu bir ara holding şirketi aracılığı ile 3’ncü bir ülkeye yatırım yaparak ilk adımda hem Hollanda’nın o ülke ile olan vergi anlaşmasının avantajlı hükümlerinden hem de Hollanda yerel mevzuatının getirdiği istisnalardan yararlanabiliyor. Bir sonraki adımda ise Hollanda’dan Türkiye’ye aktardığı kazançlar ile ilgili Hollanda-Türkiye vergi anlaşmasından da yararlanıyor. Sonuçta 3’üncü ülke kaynaklı bir kazancı Türkiye’ye vergi yükü olmadan getirmeyi başarıyor. Ancak BEPS’te önerilen özel düzenlemelerin kabulü durumunda; Türkiye kaynaklı bir yatırımcının Hollanda’da önemli bir faaliyeti, ortaklığı, yatırımı bulunmuyorsa sadece holding şirketi kurarak Hollanda ile 3’üncü ülkelerin vergi anlaşmalarından menfaat temin etmesi ve üstüne bir de Türkiye – Hollanda Anlaşması’nın getirdiği özel istisna avantajından yararlanması sürdürülemez bir yapıya dönüşebilir. Bu konuda son değerlendirme, belirtildiği gibi söz konusu anlaşma ve yasal düzenleme değişiklikleri ortaya çıkınca yapılabilir.”
Ara çözümler devrede
Taraf ülkelerin tedbir alarak kendi mevzuatlarında bazı değişiklikler yaptığını ve ara çözüm olabilecek uygulamalara başladıklarını hatırlatan Üstün, “Örneğin, Hollanda 2014 yılından geçerli olmak üzere Hollanda’da kurulu bir şirketin Hollanda mukimi sayılabilmesi ve vergi anlaşmalarından yararlanabilmesi için gerekli olan asgari standartları geliştirdi. Hollanda’da kurulu şirketin yöneticilerinin en az yarısının Hollanda mukimi olması ve aynı zamanda şirketin iş kolu hakkında yeterli deneyime sahip olması, şirketin önemli yönetim kararlarının Hollanda’da alınması gibi yeni standartlar getirildi” dedi.
Bu gibi ara düzenlemelerin OECD ve uluslararası kamuoyu tarafından yeterli görülüp görülmeyeceğinin zaman içinde belli olacağını vurgulayan Üstün, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Uzun vadede OECD’nin önerdiği aksiyon planlarının bir ölçüde AB tarafından benimseneceği ve AB üyesi ülkelere uygulanmasının zorunlu hale geleceği şeklinde bir öngörü var. Böyle bir durumda, AB direktifleri doğrultusunda Hollanda’nın gerek Türkiye ile gerekse diğer ülkelerle olan vergi anlaşmalarının BEPS aksiyon planı doğrultusunda revize edilmesi halinde, özel düzenlemeleri geçemeyen ara holding yapılarının sürdürülemeyeceği ve yeniden yapılanmasının gerekeceğini söyleyebiliriz. Türkiye kaynaklı yatırımcıların, gerek mevcut gerek planlanan yatırımları için süreci yakından takip etmesini ve ihtiyaç olduğu noktalarda uzman desteği alınmasını tavsiye ediyoruz.”
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.