TL için, iyi olan kazansın!
İki ay öncesine kadar Euro karşısında kan kaybeden dolar, son günlerde yükselişe geçti. Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden gelen olumsuz sinyallere karşılık, ABD verilerinde beklenenden önce yaşanan düzelme, kısa vadede ibreyi dolardan yana çevirdi. Ama yeni yılla birlikte Euronun...
Mine Zeybekoğulları / Ekonomist
Kasım ayı başında, yani daha iki ay önce bambaşka bir tablo konuşuluyordu. Piyasalarda görülen iyimserliğin ekonomik verilerle desteklenmediği, FEDin faiz artırımının da uzunca bir süre gündeme gelmeyeceği beklentisi üzerine uzlaşma net bir şekilde görülüyordu.
Aralıktan itibaren ise durum birdenbire değişti. ABDden peş peşe gelen veriler, hem görünümü hem beklentileri tersine çevirdi. Bu arada Yunanistanla başlayan Avrupa ekonomilerine yönelik olumsuzluklar ve yaşanan güven kaybı da gündemin ortasına oturdu.
Güçsüz dolardan bahsedilirken ve Euroda yükseliş trendinin devam edeceği görüşü ağırlık kazanmışken yaşanan bu gelişmeler sonrası, 2010 için senaryolar farklılaşmaya başladı.
Uzmanların da söylediği gibi, senaryoları çıkarmak kolay ama hangisinin gerçekleşeceğini söylemek zorâ¦
ABDde en son açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin çok üstünde gelmesiyle başlayan son bir aylık süreçte, ana senaryo FEDin 2010 sonu hatta 2011e sarkıtabileceği faiz artırımını gelecek yıl ortasında başlatacağı şeklinde değişti.
İbre dolara döndü
Avrupa ekonomilerinde toparlanmanın uzun süreceği görüşünün de ağırlık kazanmasıyla birlikte, ibre dolardan Euroya döndü. Euro/dolar paritesi 2009da gördüğü en yüksek seviye olan 1.51lerden 1.42ye kadar geriledi.
Paritedeki bu geri çekilmeyle birlikte Euronun dolar karşısında 1.3 seviyelerine kadar düşüşünü devam ettirebileceği beklentileri öne çıkarken, parite için uzun dönem için makul değerin 1.20-1.25 olduğu değerlendirmeleri de yapıldı. Ancak paritede 1.2 seviyelere doğru bir inişe, şu an için çok ihtimal verilmiyor.
Ocak ayı önemli
Son bir ayda dolar, ana para birimlerine karşı yüzde 5 civarında değer kazanırken Euro/dolar paritesi de en düşük 1.4216 görüldükten sonra 1.44 seviyesinde dengelenme çabası görülüyor. TSKB Hazine Müdürü Aslı Hancı, Euro/dolar paritesinde de hareketin kısa sürede bu kadar sert gerçekleşmiş olmasında yıl sonu olması nedeniyle likidite etkisinin de olabileceğine işaret ediyor.
Ocak ayı itibariyle piyasanın normal likidite koşullarında olacağı ve parite de fiyatlamanın daha sağlıklı gerçekleşeceğini ifade eden Hancı, 1.4200 seviyesi teknik açıdan kuvvetli ve kısa dönemde aşağı kırılması güç bir seviye olarak karşımıza çıkıyor diyor.
FEDin 2010 yılının ikinci yarısında faiz artırımına başlayacağı beklentisi, Euroda yeni yılın özellikle ilk çeyreği için mevcut seviyelerden yukarı doğru bir hareketin görülebileceği görüşlerini destekliyor.
İlk çeyrek için beklenti 1.47
Euroda yukarı yönlü düzeltme için işaret edilen seviye 1.47-1.48 olarak ağırlık kazanıyor. Doların son yaşanan değerlenme sürecinde yaşanan farklılaşma da Euroda 2010un ilk ayları için yükseliş beklentisiyle birlikte dikkat çekilen noktalardan biri. Geçmişten farklı olarak bu kez dolar risk iştahı sürerken yükseldi.
Bir bankanın Hazine müdürü, 2010 başlarken bu risk alma iştahıyla beraber Euronun tekrar bir miktar güçlenebileceğini ve ilk aylarda Euro/dolar paritesinin 1.48 seviyesine kadar çıkabileceğini söylüyor. Aralık başından beri yaşanan hareketin bunun tersi olmasının sebebinin FEDin faiz artırımına dair beklentinin bir anda çok öne alınması olduğunu belirten aynı Hazine müdürü, Sanki bir düzeltme gelecek ve risk iştahıyla beraber dolarda da bir değer kaybı yaşanacak gibi bir beklenti içindeyiz şu anda diyor.
Zayıflama sürer diyenlerâ¦
Paritede son dönemde yaşanan gerilemeyi doların kuvvetlenmesinden ziyade Euronun zayıflamasından kaynaklanan bir hareket olarak yorumlayan İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Bölüm Yönetmeni Şant Manukyan, 2010 ilk çeyrekte 1.40ın altında 1.39ları görürüz diye düşünüyorum. Şu an olduğumuz yerden baktığımızda, yılın geri kalanında Euro/dolar paritenin minimum 1.35li seviyeleri görebilir tahmini yapıyor.
Buna karşın, paritedeki hareketi belirleyecek pek çok etken olduğuna işaret eden Manukyan,
ABDdeki büyüme modeli, ticaret açığı veren, cari açığı büyüten bir model. Dolayısıyla ABD toparlanıyor olursa tekrar ABDnin cari ya da ticari açığını konuşuyor olacağız. ABDde ciddi bir borçlanma dönemine girmiş bulunuyoruz; bu, dolar üzerinde baskı yaratabilir diyor.
Trend değişimi için erken
2010un başlarında Euroda değer kaybı yaşanacağı ancak düştüğü seviyelerden paritenin yeniden yönünü yukarı çevirebileceği beklentisi de mevcut. TeleTrade Türkiye Danışmanı Deniz Lengere göre, ilk aylarda Euroda görülmesini bekledikleri değer kaybının ardından izlenmesi gereken noktalardan birisi altın fiyatları olacak.
Paritenin indiği 1.42lerden yukarı dönmesi ve bu seviyenin aşağı kırılmasını güç olduğu görüşleri ışığında, dolar lehine henüz bir trend değişiminden şu aşamada bahsedilemeyeceği belirtiliyor. Euro/dolar paritesinde 1.42nin altına olası bir düşüşün trend dolar lehine döndü algılamasını yaratacağı dile getirilirken, anlaşılan 2010 Ocak ayı tüm beklentilere yeniden yön verebilecek. FEDin faiz artıracağı beklentisinin henüz olgunlaşmamış veriler üzerinden oluştuğu değerlendirmesinin ağırlıklı olduğu düşünüldüğünde, ocakta ABDde açıklanacak yeni tarım dışı istihdam verilerinin yine iyi gelmesi halinde, vakit gelmiş, dolar alma zamanı deme ihtimali artacak gibi görünüyor.
Avrupada ortak para birimi olarak kullanılan Euronun yerine alternatif arayışlarının başlayacağı tartışmalarının da şu an için pek yankı bulmadığı söylenebilir. Almanya ve Fransanın gibi ülkelerin birliğe üye bir ülkedeki ekonomik sıkıntıların Euronun prestijini sarsmasına izin vermeyeceği düşünülüyor. Yanı sıra, alternatif para birimi arayışının şimdilik teorik tartışmadan öteye geçeceğine ihtimal verilmiyor. Görünen o ki, aynı doların olduğu gibi, Euronun da kısa dönemde karşısına birbirlerinden başka rakip çıkması zor.
Kur avantajını sınırlayabilir
Mert Yazıcıoğlu/Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı
Avrupa ekonomisinin üzerindeki bilinmezliğin ABD ekonomisinden daha fazla olduğunu görüyoruz. Geçen yıldan beri ABD sorunlarını daha sert ve kararlı bir şekilde çözmeye çalışırken Avrupa ise zararlarının telafisini daha çok zamana yaymaya çalışan bir yaklaşım gösterdi. Dolayısıyla bunun kurlara etkisinin er ya da geç görüleceğini söylememiz yanlış olmaz.
Türk dış ticareti yapısal olarak Euronun değer kazanmasından avantaj sağlayabilecek bir konumda. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu koşulların sürmesi ihracattaki kur avantajını sınırlayabilir. Bunun yanında TL kur sepetine karşı geçen yıldan bu yana ciddi boyutta değer kaybettiği için, aslında ihracatçılar kur açısından avantajlı konuma geldiler. Ayrıca, toplamda baktığımızda Türk ihracatçılarının diğer rakiplerine göre daha rekabetçi bir kur düzeyinde olduğuna inanıyoruz.
PARİTEDE DESTEK 1.3780DE
Paritede yükseliş trendinin 1.46 seviyelerinde tutunamayarak düşüş trendine geçiş yapması ile 1.41li seviyelere çekilme yaşandı. Sonrasında 2010 belirsizlikleri hakkında söylemlerin yinelenmesi ile toparlanma yaşansa da yeni yılın ilk aylarında zayıf kalabileceğini düşünüyoruz. Buna göre izleyebileceğimiz orta vade destek seviyeleri 1.3780-1.3320-1.2900, direnç seviyeleri 1.4600-1.5050-1.5640.
* Teknik analiz, TeleTrade Türkiye Danışmanı Deniz Lenger tarafından hazırlanmıştır.