BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,20 -1,63 359.840.000.000,00
ALBRK 8,50 -0,93 21.250.000.000,00
GARAN 141,70 -0,14 595.140.000.000,00
HALKB 26,86 0,45 192.983.138.208,12
ICBCT 15,49 0,19 13.321.400.000,00
ISCTR 14,78 -1,14 369.499.556.600,00
SKBNK 7,02 -2,23 17.550.000.000,00
TSKB 13,42 -1,03 37.576.000.000,00
VAKBN 27,88 0,22 276.455.892.061,24
YKBNK 33,82 -1,28 285.679.274.424,88

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemTescil, ihya, eşitleme… Bağ-Kur’da düğüm nasıl çözülecek?----

Tescil, ihya, eşitleme… Bağ-Kur’da düğüm nasıl çözülecek?

Tescil, ihya, eşitleme… Bağ-Kur’da düğüm nasıl çözülecek?
11 Temmuz 2025 - 09:13 www.finansingundemi.com

Bağ-Kur’lular prim eşitlemesini bekliyor, tescil ve ihya mağdurları ise görünmeyi… 1 milyon esnafı ilgilendiren düzenlemede hâlâ belirsizlik var.

AHMET BERK YAKAR - FINANSINGUNDEMI.COM / ÖZEL HABER

Milyonlarca küçük esnafa erken emeklilik kapısı açacağı söylenen Bağ-Kur prim gün sayısının SSK ile eşitlenmesi düzenlemesi henüz yasalaşmadı. 1 milyon esnafı kapsayacağı açıklanan söz konusu reform için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bugüne kadar çeşitli kanun teklifleri sunuldu ancak bu teklifler reddedildi. Düzenlemenin ne zaman çıkacağı, kimleri kapsayacağı ve kapsam dışı kalanlar için nasıl bir yol izleneceği belirsizliğini koruyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul Eski İl Müdürü ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Göktaş ve Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Mehmet Akif Cenkci, konuyla ilgili Finansın Gündemi’ne konuştu.

Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Cenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kayseri mitinginde verdiği sözü hatırlatarak "Prim eşitleme sözü verileli ortalama 27 ay oldu" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da, daha önce yaptığı açıklamada bu sözün arkasında durulduğunu belirtmişti. Işıkhan, "O söz mutlaka yerine gelecek" ifadesini kullanarak prim eşitlemesinin Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında hayata geçirileceğini söylemişti.

Öte yandan, düzenlemenin dışında kalan ama yıllardır çözüm bekleyen başka bir kesim daha var: Bağ-Kur tescil mağdurları… Vergi mükellefi ya da oda kaydı bulunsa da SGK tarafından sigortalı olarak tescil edilmeyen binlerce kişi, emeklilik hakkından yararlanamıyor. Cenkci ise prim eşitlemesinin yanı sıra SGK’nın geçmişte yapmadığı tescil işlemlerinin de hâlâ çözüm beklediğini vurguladı.

Bu mağduriyetin aileleriyle birlikte yaklaşık 600 bin kişiyi doğrudan etkilediği değerlendiriliyor. Esnaf çevrelerinde ise bu sorunun çözülmesi hâlinde devletin kasasına 50 milyar lirayı aşan prim geliri girebileceği görüşü dile getiriliyor.

1800 günlük uçurum

SGK İstanbul Eski İl Müdürü ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Göktaş, Bağ-Kur prim eşitlemesine ilişkin tartışmaların geçmişe dayandığını hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Bugüne kadar bununla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından herhangi bir yasal düzenleme çalışması yapılmamıştır. Konu, geçtiğimiz günlerde tekrar gündeme gelmiş ve bu düzenlemenin hayata geçirileceğine ilişkin kamuoyunda tartışmalar başlamıştır. Ancak burada tartışılan önemli hususlardan bir tanesi, bunun kapsamının ne olacağı ve esnaf olup kadın Bağ-Kur’lular için ödeme gününün aynı oranda düşüp düşmeyeceğidir. Bu belirsizliğini korumaktadır."

Bağ-Kur’lular, prim gün sayılarının SSK ile eşitlenmesini ve bu alandaki yapısal sorunların giderilmesini talep ediyor. Bu kapsamda Bağ-Kur’luların ‘ikinci sınıf vatandaş’ muamelesi gördüğünü söyleyen Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Cenkci ise bu durumu rakamlarla şöyle ifade etti:

"Bugün 4/a (SSK) kapsamında çalışan bir sigortalı, 7200 prim günüyle emekli olurken; 4/b yani Bağ-Kur kapsamında çalışan bir esnaf, çiftçi ya da bağımsız çalışan 9000 prim günü doldurmak zorundadır. Arada tam 1800 gün, yani 5 yıllık bir fark var. Biri 20 yılda, diğeri 25 yılda emekli oluyor. Üstelik Bağ-Kur’lu daha az kazanan, daha çok çalışan, primi kendi cebinden ödeyen kesim."

Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Mehmet Akif Cenkci

Prim gününün 7200 güne düşürülse bile tam bir eşitlik sağlanamadığını ifade eden Cenkci, 8 Eylül 1999 öncesi ilk defa sigorta girişi olan SSK’lıların kademeli olarak 5000 ile 5975 gün arasında primle emekli olabildiklerini söyledi. Cenkci, bu durumu, "Bu fark ne hukukla, ne vicdanla, ne de sosyal devlet anlayışıyla açıklanabilir" sözleriyle eleştirdi.

Hükümet sessiz, esnaf umutsuz

Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Cenkci, Bağ-Kur’luların karşı karşıya olduğu sorunların yalnızca yasal boşluklarla sınırlı kalmadığını, sahada toplumsal huzursuzluk ve güven kaybının giderek arttığını söyledi.

Saha gezilerinde esnafın sıkça "bu şartlarda emekli olamayız" sözünü dile getirdiğini aktaran Cenkci, dernekten gelen geri bildirimlere göre, 9.000 prim günü koşulu nedeniyle birçok kişinin prim borcunu ödeyemediği için sigortalılığını durdurduğunu, geçimini sürdürebilmek adına kayıt dışı çalışmaya yöneldiğini ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere, SGK hizmetlerinden yararlanamadığını ifade etti.

Kadınlar çifte mağduriyet yaşıyor

Bakan Işıkhan, kadınlara yönelik prim desteklerinin de gündeme alınacağını ifade etmişti. Ancak bu konuda somut bir düzenleme takvimi açıklanmadı.

Bağ-Kur kapsamındaki prim uygulamalarının, kadın sigortalılar açısından yalnızca daha geç emeklilik değil, aynı zamanda cinsiyete dayalı çeşitli eşitsizlikler doğurduğunu belirten Dernek Başkanı Mehmet Akif Cenkci, kadın Bağ-Kur’luların maruz kaldığı çifte yükü şöyle özetliyor:

"Kadın üyelerimiz diyor ki: ‘Anneliği yaşadık ama bu emek sistemde sayılmadı.’ Erkekler askerlik borçlanmasıyla sigorta girişini geriye çekebiliyor; kadınların doğum borçlanmasında ise bu hak tanınmıyor."

Bu tabloyla birlikte kadın sigortalıların sisteme dezavantajlı şekilde başladığını kaydeden Dernek Başkanı Cenkci, kadın esnaflar, çiftçiler ve ev kadınları için özel çözümler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Cenkci, bu durumu "Kadınlar, emekliliğe giden yolda daha fazla engelle karşılaşıyor. Biz bu engellerin kaldırılması için özellikle kadın esnaflar, çiftçiler ve ev kadınları adına doğrudan çözüm istiyoruz" sözleriyle ifade etti.

Kapsam dışı kalmak en büyük endişe

Mevcut düzenleme yalnızca küçük esnafı kapsayacak şekilde planlanırken, Bağ-Kur çatısı altındaki şirket ortakları, tarım Bağ-Kur’lular ve serbest meslek mensuplarının da şimdiden kapsam dışı kalma endişesi yaşadığını ifade eden Cenkci, "Şirket ortağı da, çiftçi de, berber de, bakkal da aynı statüde sigortalı. Bu nedenle prim günü eşitlemesi yapılacaksa, 4/b statüsündeki herkes için geçerli olmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Tarım Bağ-Kur’luların ayrıca yıllardır düşük gelirle yüksek prim ödediklerine değinen Cenkci, "Şimdi de eşitleme dışında bırakılma ihtimali, sahada büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor" dedi.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Göktaş ise kapsam dışı kalma ihtimali bulunan vatandaşların durumuna dair, "Kişisel kanaatım şirket ortaklığı ve vergi mükellefiyeti gibi statülerden dolayı Bağ-Kur'lu olanların prim gününün 9000 günden düşmeyeceğini düşünmekteyim" ifadelerini kullandı.

SGK İstanbul Eski İl Müdürü ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Göktaş

Asıl sorun başka!

Bağ-Kur’lular için hazırlanan ve Meclis’e sunulan prim eşitleme düzenlemesi kamuoyunda olumlu yankı bulsa da, Bağ-Kur ve Emeklileri Derneği Başkanı Mehmet Akif Cenkci, bu adımların temel sorunları çözmekten uzak olduğunu belirtti. Prim günü indiriminin önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Cenkci, esas mağduriyetin tescil ve ihya alanlarında yaşandığını vurguladı.

Tescil mağduriyetine ilişkin açıklamalarda bulunan Cenkci, "Vatandaş yıllarca vergi dairesine kayıtlı olmuş, esnaf sicil belgesi almış, oda aidatlarını ödemiş ama SGK sistemi o dönemleri yok sayıyor. Yani sigorta başlangıcı yapılmamış, prim tahakkuk ettirilmemiş. Sonuç olarak kişi, ne o süreleri borçlanabiliyor ne de emeklilik hesabına katabiliyor" dedi.

2008’den önce kendi adına vergi kaydı olan, esnaf veya sanatkâr odalarına üye olmuş ancak SGK’ya Bağ-Kur tescili yapılmamış olan herkesin bu kapsama girdiğini belirten Cenkci, "Bu insanlar yıllarca devlete kaydını bildirmiş ama devletin birimleri arasında iletişim eksikliği yüzünden sosyal güvenlik hakkını kaybetmiştir" diye konuştu.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Göktaş ise bu konuda yasal zeminin oldukça sınırlı olduğunu belirtti. Göktaş, Bağ-Kur sigortalılığında tescil tarihine ilişkin olarak iki önemli takvim bulunduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

"Bağ-Kur sigortalılığında tescil tarihine ilişkin olarak iki önemli takvim vardır. Birincisi 04.10.2000 tarihi, diğeri ise 01.10.2008 tarihidir. Bu tarihlerden önce Bağ-Kur’lu olmayı gerektiren esnaf odası kaydı, vergi mükellefiyeti, şirket ortaklığı gibi faaliyeti bulunanlara, yukarıda yazılan tarihlerden itibaren altı aylık Bağ-Kur tescili yaptırmaya ilişkin süre verilmişti. Bu süre içerisinde gidip Sosyal Güvenlik Kurumunda Bağ-Kur tescilini yaptırıp primini ödemeyen sigortalıların, Bağ-Kur’lu olmayı gerektiren fiili 04.10.2000’den önce ise tescil tarihi 04.10.2000 olarak kabul edildi. 04.10.2000 ile 01.10.2008 tarihleri arasında vergi mükellefiyeti, esnaf odası kaydı veya şirket ortaklığı gibi Bağ-Kur’lu olmayı gerektiren statüsü olanların başlangıcı ise 01.10.2008 olarak kabul edilmiştir."

Göktaş’a göre bu alanda açılan birçok dava, mahkemelerce reddedildi. Çünkü yasa ile verilen 6 aylık sürenin "makul" kabul edildiği ve bu sürede başvuru yapmayanların başlangıç tarihlerinin kanunda belirtildiği şekilde esas alınması gerektiği yönünde kararlar verildi. Göktaş bu nedenle, "Kanaatim odur ki, bu konuyla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geriye dönük tescil imkânı veren bir düzenleme hayata geçirilmeyecektir" ifadelerini kullandı.

"Ya hep ya hiç" kuralı mağduriyet yaratıyor

Bağ-Kur sigortalılarının yaşadığı bir diğer önemli sorun ise silinen prim günlerinin yeniden kazanılmasına ilişkin "ihya" uygulaması. Geçmişte prim borcu nedeniyle sigortalılığı durdurulan kişilerin bu günleri yeniden kazanabilmeleri teknik olarak mümkün. Ancak uygulamadaki katı kurallar, pek çok kişi için bu imkânı fiilen erişilemez hale getiriyor.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Göktaş, bu konuda yasal bir düzenleme olmasa da mevcut sistemde ihya işleminin teknik olarak uygulanabildiğini belirtiyor. Göktaş, ancak bu sistemin esnek olmamasının sigortalılar için yeni mağduriyetler doğurduğunu şu sözlerle aktarıyor:

"Burada sigortalıların yaşadığı en önemli sorun, 'ya hep ya hiç' kuralıdır. Sigortalı, prim borcundan dolayı silinen günlerini cari primler baz alınarak satın almak istediği zaman, yani ihya etmek istediğinde, ihtiyacı olan kadar değil; tüm silinen sürenin ihya edilmesi zorunluluğu ile karşılaşmaktadır. Bu da sigortalıların ihtiyaç duyduğu günden fazla gün satın almak zorunda kalmalarına, bazı durumlarda da alınan günler nedeniyle son yedi yıl içerisindeki 4/B sigortalılığının daha fazla olması nedeniyle mağduriyet yaşamalarına yol açmaktadır. Burada bir düzenleme yapılması durumunda, eğer mağduriyet giderilmek isteniyorsa; diğer borçlanmalarda olduğu gibi ihya uygulamasında da talep edilen veya ihtiyaç duyulan süre kadarının ihya edilmesine ilişkin bir düzenleme yapılmalıdır."

Dernek Başkanı Cenkci de ihya sistemiyle ilgili, "Bu dönemler için borçlanma ve ihya imkânı faizsiz şekilde sunulmalıdır" dedi. Bu talebin yeni olmadığını, geçmişte birçok çalışma bakanının bu konuda adım atacaklarını açıkladığını hatırlatan Cenkci, "Ancak bugüne kadar yasal düzenleme gelmedi. Bu insanlar yaşlanıyor, geç kalınıyor" ifadelerini kullandı.

Maaş farkı kaçınılmaz

Prim gün sayılarının eşitlenmesi, Bağ-Kur’lular açısından önemli bir adım olarak görülse de, emekli maaşlarındaki farkların ortadan kalkması için yeterli değil. Sosyal Güvenlik Uzmanı Göktaş, geçmişte uygulanan sistem farklarının bu alandaki adaletsizlikleri derinleştirdiğine dikkat çekiyor.

Göktaş, bu durumu şöyle açıklıyor:

"Yasal düzenlemeyle SSK ve Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı eşitlense dahi, geçmiş dönemde Bağ-Kur sistemindeki basamak uygulaması ve SSK’daki prime esas kazanç farklılıkları nedeniyle aylıkların farklı olması kaçınılmazdır. Ancak, ilk defa 2008 yılı ve sonrasında çalışmaya başlayan Bağ-Kur, SSK ve memurlar için standart prime esas kazanç uygulaması bulunduğundan, ileride alınacak emekli aylıkları eşitlenmiş olacaktır. Bugün ne yapılırsa yapılsın, geçmiş döneme ilişkin kazançların eşitlenmesi mümkün olmayacağından emekliler arasındaki aylık farkının olması kaçınılmazdır."

Ancak Göktaş’a göre bugün yürürlükte olan en düşük emekli aylığı uygulaması nedeniyle, Bağ-Kur ve SSK emeklilerinin maaşları şimdilik birbirine yakın düzeyde seyrediyor. Yine de Göktaş, maaş seviyelerindeki temel belirleyicinin çalışma süresinden çok prime esas kazançlar olduğunun altını çizdi.

"Esnafı borçla değil, umutla yaşatın"

Sahadan gelen geri bildirimlerin ekonomik zorlukları net biçimde ortaya koyduğunu belirten Mehmet Akif Cenkci, esnaf, çiftçi ve küçük işletme sahiplerinin hem SGK prim borçlarını hem de vergi yükümlülüklerini ödemekte ciddi güçlük yaşadığını söyledi. Önceki yapılandırma süreçlerinin yeterli olmadığını dile getiren Cenkci, durumu şu sözlerle özetledi:

"Önceki yapılandırmalarda birçok kişi başvurdu ama taksitleri sürdüremedi. Çünkü yapılandırma vardı ama gelir yoktu."

Yeni bir yapılandırma düzenlemesine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Cenkci, daha kapsamlı, uzun vadeli ve özellikle faizsiz ya da düşük faizli bir sistem oluşturulması gerektiğini savundu.

Yapılandırmanın sadece bir tahsilat aracı olarak görülmemesi gerektiğini söyleyen Cenkci, devletin sosyal sorumluluğuna işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

"Esnafı borçla değil, umutla yaşatın."

Çözüm arayışında yoğun mesai

Dernek Başkanı Mehmet Akif Cenkci, prim eşitlemesi için Ankara’da da yoğun mesai yürüttüklerini kaydetti. "Muhalefet cephesinden çok sayıda milletvekili, komisyon üyesi ve bürokratla temaslarımız oldu. Bazı siyasiler bu eşitsizliği gerçekten içselleştirmiş durumda" diyen Cenkci, her görüşmede prim eşitlemesinin bir "sosyal adalet yatırımı" olduğunun altını çizdiklerini söyledi.

Dernek olarak diyalog kanallarını açık tuttuklarını, buna karşılık kamuoyu baskısının da diri tutulması gerektiğini vurgulayan Cenkci, "Bu hak teslim edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Cenkci, raporlar ve saha çalışmalarıyla sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

Borçlu Bağ-Kur’lu sağlık hizmeti alamıyor: TESk'ten ''1 yıl uzatılsın'' çağrısı Borçlu Bağ-Kur’lu sağlık hizmeti alamıyor: TESk'ten ''1 yıl uzatılsın'' çağrısı

 

BAĞ-KUR primlerinde asgari ücret artışıBAĞ-KUR primlerinde asgari ücret artışı

 

 TZOB Başkanı Bayraktar'dan kadın çiftçilere ilişkin 'Bağ-Kur' vurgusu TZOB Başkanı Bayraktar'dan kadın çiftçilere ilişkin 'Bağ-Kur' vurgusu

 

Esnafa erken emeklilik müjdesi: Bağ-Kur 7200 prim sayısı yasalaştı mı?Esnafa erken emeklilik müjdesi: Bağ-Kur 7200 prim sayısı yasalaştı mı?

 

Bakan Işıkhan: Bağ-Kur prim gün sayısı 7.200'e düşürülecekBakan Işıkhan: Bağ-Kur prim gün sayısı 7.200'e düşürülecek

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!