Thames Nehri üzerinde satılık en uygun evler

FİNANSİNGUNDEMİ.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Londra'nın ılık yaz akşamları yaklaşırken, kendimi kentin göbeğinde ama bir o kadar doğayla iç içe bir ev teknesinde yaşamanın hayaliyle sık sık baş başa buluyorum. Kanal mavnaları ve ev tekneleri, şehir yaşamının karmaşasından uzaklaşıp huzur bulma arzusu olanlar için son yıllarda adeta bir cazibe merkezi hâline geldi. Sinema ise bu tarzı yıllardır romantize ediyor; ister eski klasiklerde, isterse Tom Hardy'nin Guy Ritchie'nin Londra merkezli dizisi MobLand'deki son performansında olsun, ekrana yansıyan bohem ruh pek çok kişiyi merakta bırakıyor.

Tabii işin bir de gerçek tarafı var. Kira fiyatlarının uçuştuğu, konut krizinin kapıyı çaldığı Londra’da, tekne satın almak cazip görünebiliyor. Damga vergisinin olmaması kulağa ekonomik bir çözüm gibi geliyor. Ancak arka planda, zorlu lojistik planlamalar ve gizli masraflar olduğunu öğrenince bu cazibenin bir kısmı dağılıyor. Özellikle kalıcı bir demirleme yeri bulmak istiyorsanız, iki haftada bir tekneden tekneye taşınmaktansa ciddi miktarda para ödemeniz gerekiyor. Merkezde bir yer bulmak ise neredeyse lüks.

Kendimi Tim Vooght’un yerine koyuyorum. Maison’da yönetici olarak çalışırken, Londra’ya ilk gelişinde bir ev teknesinde yaşama şansını yakalayan biri… "Bir arkadaşım sayesinde Regent's Kanalı boyunca yüzen bir teknede kanepe sörfüne başladım," diyor. Başlarda içini ısıtan bohemliğin ve yaratıcı topluluk ruhunun, ilk soğuk hava dalgasında nasıl yok olduğunu ise unutamıyor. "Bütün kıyafetlerim is kokuyordu, sabahlar dayanılmazdı, romantizm ilk dondurucu gecede bitti." Kalıcı, makul fiyatlı bir demirleme bulmak, mucize gibi ancak yazılı metinlerde rastlanan bir şey.
Yine de işin lüks kısmı büyüleyici. Mesela Battersea'deki Imperial Wharf’ta sanatçı Cyril de Commargue’un tamamen dönüştürdüğü Hollanda tahıl mavnası, gerçek bir mimari başyapıt. 1,5 milyon sterlinin karşılığında bolca doğal ışık, 3,69 metre yükseklikte tavanlar, avizeler, pirinç küvetler… Burada geçen yedi yıl, bu tür bir hayatın ihtişamına dair hayallere fazlasıyla zemin hazırlıyor.

İşler burada da bitmiyor. Londra gayrimenkul piyasasında Savills’te satışa sunulan Lambhay gibi ultra modern dört yatak odalı teknelerde, Prospect Quay’de yer altı otoparkına, Thames’ın enfes manzarasına ve 65 metrekarelik çatı terasına sahip olabiliyorsunuz. Spor salonu, havuz, gökyüzüne açılan pencereler… Gerçekten de bu tekneler lüks bir malikane gibi çalışıyor. Yan tarafta ise Lightermans Walk’ta 1,65 milyon sterline satılan başka bir tekne, hemen her ihtiyaca ve her lükse cevap veriyor. Geniş güverteler, Nehir ve Park manzaralı çatı terasları, otomatik tekne fırlatıcısı…
Yalnızca eski, yıpranmış tekneler yok. Örneğin, Caracoli isimli, 2 milyon sterlinlik ultra modern bir tekne: Bol pencere, gün ışığı, şömine, dev yemek masası, şık mutfak ve şahane bir güneşlenme terası… Alt katta ise altı yatak odası, giyinme odası, banyolar ve daha fazlası bulunuyor. Sadece su üstünde değil, lüksün de ta kendisi.

Kimisi için ise tekne, bir anlam taşır. 1946 tarihli bir Thames römorku, restore edilmiş haliyle Kensington’da, karakteri ve tarihi birlikte sunuyor. Paslanmaz çelik gövde, yenilenmiş iç mekan, üç yatak odası, bol güneş ışığı ve ulaşılabilir fiyatlarla nehir üzerinde nostalji yaşamak isteyenler için harika bir seçenek.

Bir de 200 bin sterline yüzen bir yuvaya sahip olma imkanı var. Modern tasarımlı, bol saklama alanlı ve ebeveyn banyosuna sahip üç odam var. Geniş camlar, siyah detaylar, geniş yaşam alanı bana tekne hayatında konfordan vazgeçmeden yaşayabileceğimi fısıldıyor.

Sonuçta, Londra’da ev teknesi hayali gerçekten hem ilham verici hem de zorlu. Bohem yaşam düşleyenler kadar pratiklik isteyenlerin de dikkatlice düşünmesi gereken bir yol. Hayal ile gerçek arasındaki mesafe, seçimler ve bütçe kadar, ne kadar esnek biri olduğunuzla da ilgili. Benim için, teknik ayrıntılar ve hayatın sürprizleriyle dolu bu macera, şehrin başka hiçbir yerinde bulamayacağım özgürlük ve yaratıcılığa kapı aralıyor.

Londra’nın en pahalı evleri alıcı bulamıyor

Amerikalı zenginler Londra’ya taşınıyor