BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,80 1,39 378.560.000.000,00
ALBRK 8,25 0,49 20.625.000.000,00
GARAN 144,00 1,41 604.800.000.000,00
HALKB 36,34 1,79 261.094.834.046,28
ICBCT 13,53 -1,60 11.635.800.000,00
ISCTR 14,06 0,29 351.499.578.200,00
SKBNK 7,86 -4,38 19.650.000.000,00
TSKB 12,96 -0,69 36.288.000.000,00
VAKBN 31,06 1,30 307.988.522.504,38
YKBNK 37,24 1,09 314.568.189.816,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkTehlikeli deneye devam!----

Tehlikeli deneye devam!

Tehlikeli deneye devam!
21 Ocak 2011 - 08:52 www.finansingundemi.com

Oldukça riskli bir politikaya girişen Merkez Bankası, en kritik haberi belki de bu sabah açıklayacak

Bundan tam bir ay önce Merkez Bankası kısa vadeli faizleri yarım puan aşağı çekti. Mevduatlara uygulanan zorunlu karşılıklar da ortalamada 1.5 puan arttırıldı. Bunu eleştirdim; tutarsız ve genişletici yönde bir politikaydı bu çünkü. Dün de ikinci perde açıldı.
Geçen ayki kararlardan sonra, bakın son bir ayda döviz kurunda ne oldu? TL, euro karşısında yüzde 2.5, dolar karşısında da yüzde 1.4 değer kaybetti. Yüzde 50’şerlik ağırlıkla bakılırsa euro-dolar döviz kuru sepeti bazında da yüzde 2 değer kaybetti.
‘At gözlüğü’ riski
Bu sonuca bakarak, “Bakın gördünüz mü? Sıcak parayı durdurduk. Faizi aşağı çekince TL’nin değerlenmesini tersine çevirebildik, amaca ulaşıldı” diye kestirmeci bir yorum yapılabilir. Ama durum pek de öyle değil. Hem yıl sonu nedeniyle pozisyon kapatan yabancı yatırımcılardan dolayı hem de devasa bir girişe neden olan sıcak paranın ‘membaındaki’ gelişmelerden dolayı bir ayda yüzde 2’lik bir değer kaybına tanık olduk. Yoksa kısa vadeli faizlerin yüzde 7’den yüzde 6.5’e düşmesi bu sonucu doğurmadı.
Son bir ayda, ABD finansal piyasalarında kısa vadeli faizlerle uzun vadeli faizler arasındaki farkın en yüksek olduğu bir duruma gelindi. ABD’deki verim eğrisi, 1977’den bu yana görülmemiş biçimde en keskin haliyle pozitif eğimli oldu. Yansıttığı anlam basit; ABD’deki toparlanmanın önemli bir ivme kazandığı, FED’in de orta vade içinde faizleri yükseltme eğiliminin ‘görüş alanına’ girdiği beklentisidir.
Mademki FED bolca ve de sıfıra yakın maliyetli parayı piyasaya sürmüştür, bunların bir bölümü de ülkemize gelmiştir; şimdi bu politikadan dönüşü getirecek her türlü reel gelişme de tersine etki yapmaktadır.
Dün Merkez Bankası’nın bir adım daha atarak kısa vadeli faizleri 25 baz puan düşürmesi; düşüşün sonuna gelindiğinden çok faiz indiriminin ‘ikiye bölündüğünü’, ikinci bir 25 baz puanlık indirime daha gidileceğini düşündürüyor. Havucun asılı kalması gerekiyor! Çünkü finansal piyasalarda ‘artık faiz indirimi olmaz’ beklentisinin yaygınlaşmaya başlaması ile birlikte, uzun vadeli faizlerin hızla yukarı hareket etmesi kaçınılmaz olacak. Belki de bu durumda mevcut portföy yatırımlarının da ‘bavulu toplamasına’ yol açılabilecek. Böylece de deneysel politika bileşiminin sonuçları için ‘zaman kazanmaya’ çalışan Merkez Bankası beklemediği bir sonuçla karşılaşacak.
Bugün ne açıklayacak
Oldukça riskli bir politikaya girişen Merkez Bankası, en kritik haberi belki de bu sabah açıklayacak. Zira açıklamasında, ‘bir sonraki kurul toplantısına kadar alınacak kredi genişlemesini sınırlayıcı yönde ilave tedbirlerden’ bahsedilip “Bu doğrultuda kısa vadeli yükümlülükler için tesis edilecek zorunlu karşılık oranlarında ilave bir arttırım gerekli görülmektedir” deniliyor. Anahtar, ‘kısa vadeli yükümlülükler’ sözlerinde yer alıyor. Bankaların mevduat dışı yükümlülüklerine (swap’lara?) ilave bir karşılık konulacak gibi görünüyor.
Kısa vadeli faizlerde düşüşü ana eksene koyan Merkez Bankası, karşılıklar gibi ‘makro ihtiyati’ araçları kullanarak ‘olmadı, bir doz daha arttıralım’ biçimindeki bir ‘deneye’ girişirken, dış dünyadaki koşullar değişiyor. Bundan birkaç ay sonra öyle bir an gelebilir ki, kendimizi ‘ne yapıyorduk, ne bulduk’ noktasında bulmamız hiç de sürpriz olmayacak!

UĞUR GÜRSES - RADİKAL

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!