Sıcak para 2009'da gelişen piyasalara kaçtı
2008'de 48 milyar dolar sıcak para çeken gelişen piyasalar, ABD'nin gevşek para politikasından geri dönememesi ve artan risk iştahının etkisiyle 2009'da 80 milyar doların üzerinde para girişi gördü. 2010'da da sıcak para girişi sürecek ancak balon riski büyüyecek.
2008'in başından bu yana artan risk iştahı ile başlayan, sonrasında ABD ve Japonya gibi büyük ekonomilerin faiz artırımı konusunda temkinli durmasıyla gelişmekte olan piyasalara koşan sıcak para 2008'e göre neredeyse ikiye katlandı. 1 Ocak'tan 23 Aralık tarihine kadar olan süreçte Çin'den Brezilya'ya kadar gelişmekte olan piyasalar kategorisindeki ekonomilerin varlıklarına 80.3 milyar dolar para girdi. 2008'de ise bu rakam 48 milyar dolar olmuştu. Geçen hafta ise gelişen piyasalardan gelen iyi ihracat haberleri karşısında sıcak para adeta gaza bastı. Son verilere göre 23 Aralık'ta sona eren haftada gelişen piyasalara giren sıcak para miktarı 1.7 milyar doları buldu. Bir önceki hafta da 571 milyon dolar girmişti. Sıcak parada aslan payını kapan ise küresel krizden yeni bir güç olarak çıkan Çin oldu. Son verilere göre söz konusu haftada Çin'e akan sıcak para 153 milyon dolar oldu. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin dörtlüsünden oluşan BRIC ülkelerine ise aynı hafta toplam 451 milyon dolar para girdi. Üstelik sadece hisse senetleri değil gelişen piyasaların devlet tahvilleri de 2009'da ilgi odağı oldu.
Devlet tahvillerine 8 milyar dolar girdi
tüm dünyadaki fon akışlarını izleyen EPFR şirketinin verilerine göre geçen hafta gelişmekte olan ülkelerin tahvillerine olan giriş 369 milyon doları bularak bu yılki toplam yatırımı 8 milyar dolara taşıdı. Bu da bir rekor olarak gösteriliyor. Nitekim en son 2005 yılında gelişen piyasa tahvillerine giren yabancı sıcak paranın miktarı da 9.7 milyar dolar olmuştu. Yatırımcıların gelişmekte olan piyasa tahvillerine ilgi duyması ise bu ülke tahvillerinin riskinin azalması ile gerçekleşti. 2008'in yaz aylarında küresel krizin en zor zamanları yaşanırken gelişmekte olan piyasa tahvilleri ile gösterge 10 yıl vadeli ABD hazine tahvilleri arasındaki getiri farkı iyice açılmıştı. Yani gelişen piyasa tahvilleri riskliydi. Ancak sene başından beri bu tahvillerin riskleri de azalmaya başladı. Spread farkı olarak da bilinen ve riske işaret eden getiri farkları yüzde 2,76'ya kadar düşerek 2008 Temmuzu'ndan bu yanaki en düşük seviyesine geriledi.
Gelişmekte olan piyasaların performansını izleyen MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi ise bu yıl dikkate değer bir ralli yaparak yüzde 73 yükseldi. Hatta endeks bu performansı ile şu ana kadar kaydedilen en iyi yıllık yükselişine imza attı bile. Üstelik gelişmekte olan piyasalar kategorisinde bulunan bir çok ülke de 2009'un en iyi performans gösteren ilk 10 piyasası arasına girdi. Bunda ise Avrupa bankacılık sektöründen gelen kötü sinyallerin ve not indirimlerinin gündeme geliği bir dönemde bir çok gelişmekte olan ekonomide uygulamaya konulan teşvik planlarının ekonomik iyileşme süreci üzerinde sağladığı olumlu sonuçlar etkili oldu. Avrupa'da bankaların 500 milyar dolar daha zarar yazması beklenirken, İspanya ve Yunanistan gibi Avrupa Birliği'nin kilit ekonomilerinin 2009'un sonlarında kırılan kredi notları da gelişen piyasaların ilerleyen dönemlerde daha cazip olacağı izlenimi yarattı.
ABD'nin gevşekliği sıcak parayı yönlendirecek
Şimdi ise gelişmekte olan piyasalara giren para miktarının 2010'da nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu. ABD ve Japonya'nın neredeyse 2010 sonuna kadar faiz artırmayı düşünmediği bir ortamda gevşek para politikası yüzünden yeniden dirilen enflasyonla karşı karşıya kalmaya başlayan gelişmekte olan piyasaların faiz artırımlarında gaza asması bekleniyor. Özellikle Asya'dan 2010 yılında art arda faiz artırımları gelmesi olası. Bu da gelişmekte olan piyasaların para birimlerini çekici hale getirecek, dolayısıyla yabancı sıcak parayı çekebilecek bir faktör. Uzmanlara göre de 2010 yılında yatırımcılar gelişmekte olan piyasa fonlarına akın etmeye devam edecek. Bunu yaparken de hisselerindeki büyüme başına kazanç oranı yüzde 28 ila 40 arasında olmasını yeterli bulacak. Ancak şimdiden aşırı derecede açılan risk iştahının yeni varlık balonları yaratmaya başladığı endişeleri artıyor. Gelişmekte olan piyasalarda artan faizler ve moral veren iyileşme sinyalleri risk iştahı açılmış yatırımcıyı daha da çekecek. Bu da bazı gelişen piyasalarda bazı varlıklara aşırı yüklenilmesi ve bu varlıkların değerlerinin üzerinde fiyatlanması sonucunu doğurabilir. Uzmanlar ayrıca gelişmekte olan piyasalara akan sıcak paranın küresel piyasalar için tehdit olabileceği, hızla giren paranın aynı hızla geri çıkabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor.
Referans