BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 64,30 3,71 334.360.000.000,00
ALBRK 8,13 1,75 20.325.000.000,00
GARAN 143,00 3,70 600.600.000.000,00
HALKB 25,06 3,98 180.050.537.732,52
ICBCT 16,27 -1,87 13.992.200.000,00
ISCTR 14,75 5,73 368.749.557.500,00
SKBNK 7,46 0,95 18.650.000.000,00
TSKB 13,31 1,37 37.268.000.000,00
VAKBN 27,54 3,46 273.084.478.743,42
YKBNK 32,44 4,31 274.022.343.652,96

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemProf. Dr. Sözüer'den mahkemeye yetki uyarısı----

Prof. Dr. Sözüer'den mahkemeye yetki uyarısı

Prof. Dr. Sözüer'den mahkemeye yetki uyarısı
15 Eylül 2025 - 15:26 www.finansingundemi.com

2004 yılında hazırlanan Türk Ceza Kanunu'nun mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, CHP için 'mutlak butlan' riski barındıran davada Dr. Volkan Aslan'la birlikte mahkemeye sundukları bilimsel mütalaayı yayınladı.

2004 yılında hazırlanan Türk Ceza Kanunu'nun mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, CHP için 'mutlak butlan' riski barındıran davada Dr. Volkan Aslan'la birlikte mahkemeye sundukları bilimsel mütalaayı yayınladı.

Sözcü'den Miray Tamer'in haberine göre, 2004 yılında hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) ile Ceza  Muhakemesi Kanunu'nun mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, CHP için 'mutlak butlan' (Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 4-5 Kasım kurultayının yok sayılması) riski barındıran davada Dr. Volkan Aslan'la birlikte mahkemeye sundukları bilimsel mütalaayı yayınladı.

Asliye hukuk mahkemesinin görevsiz olduğu, 'mutlak butlan' veya 'yokluk' gibi kararların hukuka aykırı duracağı belirtilen mütalaada "somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyım, tedbir ve benzeri kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerin engellemeyeceği" sonucuna varıldı.

Altıncı ve yedinci maddeler de ayrıca dikkati çekti:

- "Ceza mahkemesinde görülen davada da delegelere menfaat sağlamak yönündeki iddiaların doğru olması durumunda dahi delegelerin kamu görevlisi olmaması nedeniyle menfaat temininin rüşvet suçu olarak nitelendirilemeyeceği,

- Birkaç delegeye yönelik örneğin tehdit veya hürriyetten yoksun bırakma gibi suçlar işlenmiş olsa dahi seçim sonucunu değiştirmeyecek bu tür fiiller nedeniyle sadece suç işleyen kişilerin ceza sorumluluğunun gündeme geleceği, böyle münferit hallerin kurultay seçimlerini etkileyecek bir sonuç doğuramayacağı, (...) sonuçlarına varılmıştır."

Mütalaanın 10 maddelik sonuç bölümünde yer alanlar şöyle:

1. Siyasi partilerin kurultay, il ve ilçe kongrelerinde seçim yapılması durumunda, seçimle ilgili uyuşmazlıklar bakımından Siyasi Partiler Kanunu (SPK), m. 21’in uygulanması ve uyuşmazlık hakkında karar verme yetkisinin ilgili seçim kuruluna ait olduğu, YSK’nın 5 Eylül 2025’te İstanbul ilçe kongrelerinin durdurulmasını tam kanunsuzluk olarak nitelendirerek kaldırmasının da bu durumu teyit ettiği,

2. Kurultayda gerçekleşen, genel başkanın ve diğer organların seçimi ile bu seçimlere yönelik SPK’da özel düzenleme bulunduğundan bu seçimlerin iptali ile ilgili olarak Dernekler Kanunu yahut Medeni Kanun’daki genel düzenlemelerin uygulanmasının mümkün olmadığı,

3. İtiraz şekli SPK’da düzenlenmeyen kurultay kararları ile ilgili olarak Dernekler kanunu yahut Medeni Kanun’daki genel kurul kararlarının iptaline ilişkin düzenlemelerin uygulama alanı bulabileceği,

4. SPK, m. 21’in uygulama alanı bulmadığı, merkez organları seçimleri dışındaki uyuşmazlık konusu kurultay kararları bakımından ortada mutlak butlan veya yokluk sebebi bulunmadığından Medeni Kanun, m. 83/3’ün mütalaa konusu uyuşmazlık bakımından uygulanma kabiliyeti bulunmadığı,

5. SPK, m. 21’de belirtilen süre geçse dahi Yüksek Seçim Kurulunun tam kanunsuzluk içtihadı ile seçimleri iptal edebildiği ancak mütalaa konusu uyuşmazlık bakımından seçilme yeterliliğine ilişkin yahut tam kanunsuzluk içtihadının uygulanmasını gerektirecek bir itiraz yahut bulgunun söz konusu olmadığı, zira olağanüstü kurultayın iptali talebiyle yapılan başvurunun Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilçe seçim kurulu kararının kesin olması ve ortada “tam kanunsuzluk halinin” de bulunmamasına dayanılarak reddedildiği, Kasım 2023’te gerçekleştirilen kurultay bakımından ise Yüksek Seçim Kuruluna bu yönde bir başvuru da yapılmadığı,

6. Ceza mahkemesinde görülen davada da delegelere menfaat sağlamak yönündeki iddiaların doğru olması durumunda dahi delegelerin kamu görevlisi olmaması nedeniyle menfaat temininin rüşvet suçu olarak nitelendirilemeyeceği,

7. Birkaç delegeye yönelik örneğin tehdit veya hürriyetten yoksun bırakma gibi suçlar işlenmiş olsa dahi seçim sonucunu değiştirmeyecek bu tür fiiller nedeniyle sadece suç işleyen kişilerin ceza sorumluluğunun gündeme geleceği, böyle münferit hallerin kurultay seçimlerini etkileyecek bir sonuç doğuramayacağı,

8. Yine bir varsayım olarak örneğin görev sürelerinin dolması dışında gelinen aşama itibariyle merkez organlarına seçilmiş olan kişilerin kazandıkları sıfatları kaybetmelerinin ancak merkez organlarında yer alma yeterliliklerini kaybetmeleri halinde söz konusu olabileceği; bu bakımdan söz konusu yeterliliklerin kaybının kısıtlanma, ceza mahkumiyeti alma gibi durumlarda gündeme gelebileceği, bu durumun dahi, kurultayda kesinleşmiş seçimlerin geçmişe yönelik olarak iptali sonucuna yol açmayacağı,

9. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, mütalaa konusu merkez organlarının seçimleri bakımından hukuk mahkemeleri görevsiz olduğu gibi kurultay iptalinin gerekçeleri olarak sunulan iddialarla ilgili ceza soruşturması ve kovuşturması sürecinin de merkez organlarının seçimleri üzerinde herhangi bir etkiye yol açmayacağı, kurultayda seçilmiş bir kişiyle ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı ile bir hak yoksunluğu hükmü söz konusu olması varsayımında ise bu kesinleşmiş hükmün sadece ilgili kişiler için sonuç doğuracağı ve bu gibi hallerin de kurultayda yapılan seçimlerin geçersizliğine yol açmasının hukuken mümkün olmadığı,

10. Asliye Hukuk Mahkemelerinin Siyasi Partiler Kanunu’ndaki açık hükümlere rağmen kendilerini görevli sayıp siyasi partilerin kurultaylardaki seçimlerle ilgili kendilerini görevli sayıp davalara bakmalarının Anayasa ve siyasi partiler mevzuatında öngörülen seçim yargısını ortadan kaldıracak nitelikte bir sonuç doğuracağı, bu nedenle görevsizlik kararının verilmesi gerektiği, buna rağmen somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyım, tedbir v.b kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerini engellemeyeceği sonuçlarına varmış bulunmaktayız.

CHP Parti Sözcüsü Yücel'den MYK sonrası açıklamaCHP Parti Sözcüsü Yücel'den MYK sonrası açıklama

 

Kılıçdaroğlu'nun avukatından açıklama: Sürece ilişkin bir beklentimiz yokKılıçdaroğlu'nun avukatından açıklama: Sürece ilişkin bir beklentimiz yok

 

Erteleme kararı nasıl yankılandı: CHP kulislerinde ne konuşuluyorErteleme kararı nasıl yankılandı: CHP kulislerinde ne konuşuluyor

 

CHP’de kritik gün: MYK toplandı, dava ertelendiCHP’de kritik gün: MYK toplandı, dava ertelendi

 

CHP'nin kurultay davası 24 Ekim'e ertelendiCHP'nin kurultay davası 24 Ekim'e ertelendi

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!