BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,75 -0,85 362.700.000.000,00
ALBRK 8,64 0,70 21.600.000.000,00
GARAN 142,20 0,21 597.240.000.000,00
HALKB 27,44 2,62 197.150.309.472,48
ISCTR 14,99 0,27 374.749.550.300,00
SKBNK 6,98 -2,79 17.450.000.000,00
TSKB 13,55 -0,07 37.940.000.000,00
VAKBN 28,02 0,72 277.844.121.074,46
YKBNK 34,20 -0,18 288.889.153.912,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasalarda karamsarların sesi kısılıyor----

Piyasalarda karamsarların sesi kısılıyor

Piyasalarda karamsarların sesi kısılıyor
02 Ocak 2010 - 10:35 www.finansingundemi.com

Dünya tarihinin en ağır ekonomik krizi, alınan olağanüstü önlemler sayesinde atlatılıyor. 2010 için yazılan kıyamet senaryoları geri plana itilmeye başlandı

Dünya piyasalarının 1929’dan sonra gördüğü en derin krizin yarattığı 2009 ekonomi tarihine geçecek bir yıl olarak hatırlanacak. Küresel krizin kaynağı ABD’nin krizden çıkmak için aldığı kararlar yıla damgasını vurdu. Kapitalizmin beşiği ABD’nin özellikle ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin izlediği politika ilk başlarda büyük eleştiri aldı. FED faizleri sıfıra çekerken, piyasaya bol para pompalaması daha sonra diğer ülkeler tarafından da benimsendi ve küresel krizin dipten dönüşü başladı. 2009’da olduğu gibi bu yıl da FED’in faiz politikası ve fazla dolarları çekerken izleyeceği yol büyük önem taşıyor. Küresel ekonomi için krizden çıkış ve toparlanma yılı olarak gösterilen 2009 yılı ekonomi açısından kötü, piyasalar açısından çok iyi bir yıl oldu. 2010’a yönelik beklentiler ise piyasalar açısından biraz daha temkinli gözleniyor. Geleceğin satın alındığı piyasalarda bu yıl dalgalı bir seyir beklenirken, genelde 2009 kadar olmasa da olumlu beklentiler ağırlık kazanıyor. ALTININ YILDIZI 2009’DA PARLADI Piyasalara yön veren küresel ekonomi açısından bakıldığında 2009 yılı depresyon ve deflasyon gibi uç senaryoların ortadan kalktığı, resesyondan çıkışın başladığı bir yıl olarak hatırlanacak. Bu yıl ise toparlanmanın devam ettiği, ekonomilerde çift dip korkusunun azaldığı, ülkelerin ekonomik performanstaki ayrışmasının güçlendiği, bu doğrultuda krizle mücadelinin ikinci plana düştüğü bir yıl olmaya aday gösteriliyor. Piyasaların çok iyi performans gösterdiği 2009’a özetle bakıldığında en göze çarpan rekor üstüne rekor kıran altın ve düşük dolar dikkat çekti. Küresel ekonomide toparlanmanın gelişimine bakıldığında, 2009’da, krizin patlak verdiği ABD ekonomisinin krizden çıkışının geç olacağı ve sıfır faiz politikasını uzun süre sürdüreceği beklentisi doların yıl genelinde düşük seyretmesine neden oldu. Hatta Euro/dolar paritesinin bir ara 1.60’a kadar yükseleceği beklentileri bile oluştu. Ancak aralıkta dolar güçlendi ve parite 1.43’e geriledi. 2009’un son haftalarındaki doların gücü dikkate alınmadığında zayıf dolar risk iştahının artmasına paralel borsalarda yükselişe neden olurken, altının onsunun 1.200 doları geçmesine neden oldu. Türkiye 2010’da yüzde 4-5 büyür • Merrill Lynch: Yüzde 4.5 büyüme öngörüyor. Merkez Bankası proaktif kalacak. Kredi büyümesi kuvvetli olacak. Krizin Türkiye’ye getirdiği daha düşük cari açık, düşük reel faiz ve düşük enflasyon ortamı Türkiye için bir yeniden değerlendirme fırsatı yaratabilecek. Önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 4-5 reel faizle sürmesi durumunda ciddi büyüme potansiyeli var. • Goldman Sachs: Büyüme tahmini yüzde 5.5, enflasyon tahmini yüzde 6.4. • Nomura: IMF ile anlaşma halinde yüzde 5.5 ve 2011’de yüzde 5.6 büyüme olur. Geniş tabanlı dezenflasyon sürüyor. Enflasyon tahmini yüzde 5.5. • JP Morgan: IMF ile stand-by anlaşması yapması halinde yüzde 5 büyümesi bekleniyor. Yıl sonunda dolar 1.35 TL’ye gerileyebilir. Not artırımı olur. Enflasyon 2010’da yüzde 5.1 olur. Türkiye notu ve IMF’yi izleyecek Yurt içi piyasalar için ise 2010’u, yurt dışından ayıran en önemli gelişme siyaset olacak. 2011’deki genel seçimlere yönelik beklentiler, olası erken seçim söylentileri piyasada yön belirleyebilir. Ekonomi açısından bakıldığında ise Türkiye’nin bölgede krizde en az hasar alan ekonomilerin başında gelmesi, rating kuruluşlarından 2010’un ilk aylarında beklenen not artırımları ve Türkiye’nin not açısından yatırım yapılabilir seviyeye çıkması, IMF anlaşması en önemli beklentiler olarak gösteriliyor. Bu yüzden yurt içi piyasalarda yılın ilk çeyreğinde yükseliş trendinin sürmesinin yüksek olasılık olduğunu belirten uzmanlar, yıl sonuna doğru Merkez Bankası’nın 1-2 puanlık faiz artırımına gideceği tahminleriyle faizlerin yüzde 12’ye çıkması bekleniyor. Dünyanın gözü FED’de olacak Piyasalar açısından hayli iyi bir yılı geride bırakılırken yeni yılda en büyük risk kar realizasyonu olarak gösteriliyor. Piyasa uzmanları, 2010 yılında dalgalı bir seyir beklense de gelecek kar satışlarının yükseliş trendini fazla değiştirmesini beklemiyorlar. 2010 yılında dünya piyasalarına yön verecek ya da piyasaların yakın takip edeceği en birincil konunun şüphesiz ABD Merkez Bankası FED’in izleyeceği faiz politikası olacak. FED’in sıfır faiz politikasından ne zaman vazgeçeceğinin önemine dikkat çeken analistler, bu politikadan çıkışta faizlerde ani ve hızlı yükselişe yol açmadan uygulama becerisinin piyasalarda oluşturacağı dalga boylarını belirleyeceğini kaydediyorlar. Merkez Bankaları’nın küresel krizde piyasalara pompaladığı dolarları geriye nasıl çekeceği de piyasalar açısından önemli olarak gösteriliyor. 2009’da süreklilik arz etmese de ekonomik verilerde gözlenen iyileşme umutlarının 2010’daki seyri de yakından izlenecek. Genel kanı ise 2010’da ekonomilerde artık büyüme rakamlarının gelmeye başladığı bir yıl olacağı. Faiz 2010’un son çeyreğinde yükselir Merkez Bankası’nın aralık ayında son verdiği ve yüzde 6.5’te bıraktığı faiz indirimi sürecinin sonuna gelinmesi, faizlerdeki düşüş trendini de durdurdu. Merkez Bankası’nın 2010’da faizleri bu seviyede tutarak yılın son çeyreğinden itibaren artışa geçmesini bekleyen uzmanlar, gecelik faizlerde 2010 sonunda 1-2 puanlık artış bekliyorlar. 2011’de de Merkez Bankası’nın 2 puan civarında bir artış yapacağı öngörülüyor. Merkez Bankası’nın faizlerde yılın son çeyreğinde artırıma gidecek olmasına rağmen, uzun vadeli faizlerde yükselişin daha önce başlayacağı tahmin ediliyor. Yılın ilk çeyreğinde gösterge faizin yüzde 10’a çıkması bekleniyor. Daha sonra kademeli olarak yüzde 11-12 aralığına çıkacağı tahminleri yapılıyor. Faizlerdeki artış, dolayısıyla bireysel kredi faizlerine ve şirketlerin kredi maliyetlerine yansıyacağı belirtiliyor. Borsada dalgalı yükseliş sürecek Dünya borsalarında ekonomik toparlanmanın hızı izlenecek olan bu yıl İMKB’de de dalgalı ancak yukarı seyir bekleniyor. 2009’un ilk yarısında krizde en kötünün geride kaldığı yönündeki işaretlerle birlikte, ekonominin sonraki dönemde normalleşeceği borsada satın alındı. İMKB de 2009’da yüzde 90’ını aşan yüksek bir performans gösterdi. İMKB’de bu yıl 2009’da yaşandığı gibi genel bir yükseliş beklenmiyor. Üretim ve büyüme verilerine bağlı olarak sanayi hisselerinde hareketlilik söz konusu olabilir. Kurda hareket yok yatay seyreder Kizden çıkış ve finansal piyasalarda işlerin normalleşmesine bağlı olarak risk iştahının kademeli olarak canlanması bekleniyor. Risk iştahındaki artış özellikle aralarında Türkiye’nin de olduğu gelişmekte olan ülkelerin paralarında değerlenmeyi gündeme getirebilir. Orta Vadeli Program’da 2010 sonunda doların 1.61 lira olması öngörülmesine rağmen, yabancı yatırım bankalarının analistlerinin tahmini daha düşük. Bazı analistler dolar kuru tahmini 1.35 lira seviyelerine kadar düşürüyor. Yurt dışında FED’in faiz artırımına geçme beklentisi ve piyasalardaki fazla doların çekilmesine bağlı doların Euro karşısında değerlenmesi bekleniyor. Merkez bankaları fazla dolarları çekecek Merkez bankaları, aksak bankalara ve borçlu hükümetlere verdikleri trilyonlarca dolarlık parasal destekleri 2010’dan itibaren geri çekmeye hazırlanıyor. Çıkış stratejisinin gerçekleşmesi, en az kurtarma operasyonları kadar ürkütücü risklerle dolu olabileceği belirtiliyor. Paritede rüzgar dolardan yana Analistler, doların bu yıl, 2009 Aralık ayında sağladığı yüzde 5 artışın üzerine, ABD ekonomisinin düzelmesi ve FED’in para musluklarını kısmaya başlaması beklentilerini de koyacak bir trend izleyeceğini söylüyorlar. Doların rotasını, Euro, sterlin ve yenin gücü de belirleyecek. Analistler ayrıca doların, ekonomileri emtia ticaretine dayanan, Kanada, Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerin para birimlerine karşı zayıf kalmasını, ancak Japonya, İngiltere ve Euro Bölgesi’nde güçlü olmasını bekliyorlar. Doları destekleyecek diğer bir gelişmenin de, yatırımcıları dolar bozdurup altın almaya yönelten altındaki rallinin sonuna gelmesi olduğu öne sürülüyor. ABD ekonomisinin bundan sonra kredi piyasasındaki şoklara daha dayanıklı olmasının da beklendiğini söyleyen analistler, bunun sonucu doların güvenli liman olma özelliğinin hatırlatacağını kaydediyorlar. FED’in faizi yıl ortasından önce arttırması beklenmiyor, ancak para arzını arttırmak için başladığı uygulamaları ilk çeyrekte sona erdirebileceği konuşuluyor.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!