Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,70 | 1,31 | 362.440.000.000,00 |
ALBRK | 8,23 | -0,84 | 20.575.000.000,00 |
GARAN | 137,40 | 1,33 | 577.080.000.000,00 |
HALKB | 26,76 | -0,59 | 192.264.660.403,92 |
ICBCT | 15,67 | 0,64 | 13.476.200.000,00 |
ISCTR | 14,11 | 1,73 | 352.749.576.700,00 |
SKBNK | 6,94 | -3,61 | 17.350.000.000,00 |
TSKB | 13,17 | 1,31 | 36.876.000.000,00 |
VAKBN | 27,60 | 0,44 | 273.679.434.034,80 |
YKBNK | 32,08 | 0,63 | 270.981.405.190,72 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Borsanın çıkmaya başlaması, yabancıların gelmeye başladığını gösteriyor. Yabancılar ve sıcak para gelmeye devam ettikçe, faizleri yükseltmeye gerek kalmayacak; döviz fiyatı dengesini bulacak; özelleştirmeler daha kolay yapılacak; dış borçlanma kolaylaşacak; enflasyon dizginlenebilecek ve işsizlik düşmeye başlayacak.
Avrupa ülkelerinin, ABD’nin ve IMF’nin Türkiye’den temel beklentisi, Türk Lirası’nın değerli durumunun korunması idi. Yani, 1 Dolar = 1.60-70 seviyesinin geçilmemesi idi. Merkez Bankamızın yaptığı operasyonlar sonucunda, yabancılar dövizlerini yüksek fiyattan bozdurma fırsatı elde ettiler ve Borsa’ya ilgi göstermeye başladılar. Zaten, bilançoların açıklanmaya başladığı bu dönemde, Türk şirketlerinin diğer ülke şirketleri ile olan karşılaştırılmalı kârlılığı göz kamaştırıyor.
Değer kayıpları eşitlendi
Rus Rublesi, Brezilya Reali ve Türk Lirası şimdi Kasım 2011 seviyelerine göre aynı oranda (yüzde 2-3) Dolar’a karşı değer kaybetmiş görünüyorlar. Yani, Türk Lirası yabancıların istediği seviyelerde. “Cari dış açık” rakamlarının da düşme eğilimine girmesi ve giderek düşmesi halinde, karşılaştığımız geçici dar boğazdan çıkmış olacağız.
Öte yandan, Kasım 2011’e göre Türk Borsası yüzde 10 civarında değer kaybetmiş iken, “gelişen borsalar ortalama endeksi” sadece yüzde 2 değer kaybetmiş durumda idi. “Dünya borsaları ortalama endeksi” yüzde 2 ve ABD “S&P 500 endeksi” yüzde 6 oranında değer kazanmış bulunuyordu. Kısacası, Türk Borsası’ndaki artış kaçınılmazdı. Öyle de oldu.
Merkez’in rezervleri yeterli
Merkez bankaları rezervlerinin en az 3 aylık ithalatı karşılıyor ve bir yıl içinde vadeleri gelecek olan dış borçları ödeyebilecek seviyede olması istenilir. Gelişmekte olan ülkelerin ortalama olarak bu seviyeleri ikiye katlayacak oranda döviz rezervine sahip olması, Merkez Bankamız için bir handikap yaratmıştı. Merkez Bankamız, 4.6 aylık ithalatı karşılayacak bir rezerv seviyesine sahipti. Yani, rezerv seviyemiz gelişmekte olan ülkeler ortalamasından düşük, ama uluslar arası kabul edilebilir seviyenin üstünde idi. “Cari dış açık” rakamının düşmeye devam etmesi, bu bakımdan da elimizi rahatlatacak. Yaman Törüner/Milliyet
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.