"Piyasa değerimiz 15 milyar $ oldu"

KOBİ'lere yönelik ''Üreten Türkiye Buluşmaları''nın İstanbul'daki toplantısında konuşan Aydın, 2010 yılının ilk 9 ayında Halk Bankası'nın nakdi ve gayri nakdi kredilerde 53 milyar liraya ulaştığını ve yüzde 26'lık bir artışın söz konusu olduğunu, toplam krediler içinde 41 milyar liralık tutara sahip nakdi kredilerin yüzde 36'sını KOBİ'lere kullandırdıklarını, sektörde bu oranın yüzde 23'te kaldığını söyledi.
Aydın, ''Aktifinizin yüzde 58'lik bölümünü Türk reel sektörüne verirseniz o zaman krizde başarılı olursunuz. Yoksa 2000'lerde olduğu gibi krizin sorumlusu olursunuz. Suyu getirenle, testiyi kıranın ayrıştırılmasını rica ediyoruz. Biz krizin en yoğun yaşandığı dönemde hiçbir krediyi geri çağırmadık. Tam tersi o dönemde kullandırılan kredinin yüzde 27'lik bölümünü tek başımıza biz kullandırdık'' diye konuştu.
Banka olarak hem pasifte mevduat tabanını, hem aktifte kredi tabanını ciddi anlamda genişlettiklerini vurgulayan Aydın, zarar eden bankadan sürdürülebilir karlılık yaratan bir banka haline geldiklerini söyledi.
Halkbank Genel Müdürü Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''2003'te 300-500 milyon dolar ya eder ya etmez bir bankayı, 2007 yılında Cumhuriyet tarihinin o güne kadar yapılmış en büyük halka arzıyla tanıştırdık. O tarihte bankanın değeri yaklaşık 6 milyar dolar gibiydi. Bir aydaki ortalamaya baktığımızda Halkbank'ın piyasa değeri tam 15 milyar doları buldu. Bu büyüklüğümüzü ne yapacağız? Bu büyüklüğümüzü, Türkiye için üreten iş ortaklarımızla paylaşmak istiyoruz. İşin edebiyatı hep yapılıyor. 'KOBİ nedir? Şudur, budur... Sorunu nedir?' Biz onlardan biraz ayrıştırdık. Topu bugün direkt kaleye doğru oynayalım dedik, yan pas yapmayalım dedik. İstanbul'da 125 kadar şubemiz var. Buralara bekliyoruz. Hem müşteri hem şube segmentasyonu yaptık. Halkbank'ın güçlü mali yapısını sizlerle beraber daha güçlü hale getirmek istiyoruz.''
KOBİ'lerde liderliği sürdürürken büyüttükleri KOBİ'lerin ticari ve kurumsal segmentte de ana bankası olmaya devam edeceklerini dile getiren Aydın, bireyselde ise daha yüksek pazar payı hedeflediklerini, tüm bunları yaparken teknolojiden en üst düzeyde yararlanan bir banka olmayı sürdüreceklerini söyledi.
Bu kapsamda bir süre önce başlattıkları operasyonel dönüşüm projesi ile müşterilere daha kaliteli, etkin ve verimli hizmet sunmak için şubeleri operasyonel iş süreçlerini yeniden yapılandırmaya başladıklarını belirten Aydın, projeyi sonuçlandırma yolunda hızla ilerlediklerini, bunların yanı sıra artan yurt dışı etkinliğini de daha fazla desteklemek üzere yurt dışı örgütlerini ve muhabir ağını genişletmeyi hedeflediklerini kaydetti.

-İSO BAŞKANI KÜÇÜK-

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de şirketlerin büyümesinin ve rekabet gücünün önündeki en büyük engellerden birinin kaynak yaratma sıkıntısı ve sermaye yetersizliği olduğunu, kaynak yaratmadaki sıkıntının asıl girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını ifade etti.
Girdiler içinde finansman maliyetlerinin önemli bir yer tuttuğunu, finansman imkanlarının pahalılığı ve kıtlığı ile erişimdeki zorlukların KOBİ'lerin en temel problemlerinden biri olduğunun altını çizen Küçük, sanayinin neredeyse yüzde 99'unun KOBİ olduğu dikkate alındığında sorunun kitleselliği ve derinliğinin daha iyi anlaşılacağının altını çizdi.
Tanıl Küçük, reel sektör olarak 2001 krizi sonrasında bankacılık sektörünün yeniden yapılanmasının ekonomi için bir zorunluluk olduğunu kabul ettiklerini ve sürece ellerinden gelen desteği verdiklerini belirterek, ''Bankalarımızdan, özellikle kamu bankalarımızdan da reel sektör için adeta can suyu olan kredi musluklarını, koşullar ne kadar zorlaşsa da kapatmamaya özen göstermelerini bekledik, bekliyoruz'' dedi.