Para İsviçrede 360, Türkiyede 10 yılda katlanıyor
Değişik faiz oranlarıyla paranın katlanma hızını hesaplayan Akbank Private Bankingden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, Türkiyede 2008de 3.8 yıl olan sürenin 10 yıla uzadığına dikkat çekti. Bu süre İsviçrede halen 360 yılı buluyor.
MEVDUAT ve bono faizlerindeki tarihi düşüş yatırımcının parasını katlama hızını dikkat çekici bir şekilde değiştirdi. Dünyada ve Türkiyede mevduat ve bono faizlerinin tarihsel olarak en düşük seviyesine düşmesinden yola çıkarak, bir yatırımcının parasını ikiye katlama hızını ölçen Akbank Private Bankingten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, İsviçrede 360 yıl olan sürenin, Türkiyede ise 10 yıl olduğuna dikkat çekti.
2009da 6 yıl 2 ay birden uzadı
Dünyaca ünlü finans dergisi Euromoneyin Akbanka üçüncü kez verdiği Türkiyenin en iyi özel bankası ödülünü Londrada düzenlenen törenle alan Fikret Önder, kriz sonrasında değişen yapıyı anlatırken, tarihi taban seviyelerine düşen faizin yatırımcı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Önder, cari faiz artı faizin faizi ile bir yatırımcının parasını ikiye katlamak için İsviçrede 360 yıl, İngilterede 180 yıl, Türkiyede ise 10 yıl gerektiğini belirtti. Türkiyede daha 2008 sonundaki mevduat faizleri ile (brüt yüzde 23) bir yatırımcının parasını ikiye katlama hızının 3.8 yıl olduğunu hatırlatan Önder, aradan geçen bir yılda sürenin 6 yıl 2 ay birden uzadığını gözler önüne serdi.
Maliyeler para peşinde
Kriz sonrası ortaya çıkan ortamda tüm dünyada maliyelerin ülke dışında ve özellikle off-shore merkezlerde bulunan paraların peşine düştüğüne, bunun Türkiyeye özgü bir durum olmadığını anlatan Önder, şu değerlendirmeyi yaptı: Bugün Amerika da, Yunanistan da vatandaşlarının yurtdışındaki parasının peşinde. Ama herkes Amerika değil, herkes İsviçreyi döve döve bu paraları geri alamıyor. Varlık barışıyla Türkiyeye gelen paranın çoğu, 2001de kriz nedeniyle bankacılık sisteminden dışarı çıkan paralar. Şu anda Türk bankaları, yurtdışındakilere göre daha güvenilir olarak algılanıyor. Türkiye gerekli finansal düzenlemeleri yaparsa tüm dünyadan para çekebilir.
Barış ve düzenleme gerekli
Bu doğrultuda yeni bir vergi barışı uygulaması uygulanmalı mı sorumuza, Olabilir, yararlı olur diyen Önder, şu ana kadar bu yolla 80 milyar Euro toplayan İtalyanın bunu sürekli yaptığını hatırlattı. Türkiyenin öncelikle mevzuat düzenlemeleri yapması gerektiğini vurgulayan Önder, şunları söyledi: Önümüzdeki 10-15 yılda özel bankacılık anlayışı değişecek. Para vergi kaçırmayı kolaylaştıran adalardan, rekabetin iyi hizmet ve iyi performans olduğu yerlere gidecek. Mevzuatta Türkiyenin bir private banking merkezi olması için eksiklikler var. Oysa bu konuda çok iddialı ülkeler var, Katar, Singapur mesela. Bu ülkeler parayı kendi ülkelerine çekebilmek için resmi kuruluşlar oluşturuyor. Türkiye neden gerekli düzenlemeleri yapmıyor? Vergi mevzuatı önemli bir konu. Sadece varlık barışı yaparak, Türklerin yurtdışındaki parasını bile getiremezsiniz. Herkes bu parayı ülkesine çekmenin yollarını ararken, bizde İstanbulu finans merkezi yapmak isterken bile bu düzenlemeleri değil, İstanbula taşınacak binalar tartışılıyor.
50 bin Türkün 1 milyon doları aşan serveti var
ÖZEL bankacılık konusunda tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de bir alt limit standartı yok. Alt limit 100 bin dolarla 1 milyon dolar arasında değişiklik gösterse de, private banking de asıl hedef oturduğu ev hariç 1 milyon doların üzerinde varlığı bulunan kişiler. Türkiyede 1 milyon dolarlık varlığı bulunan kaç kişi var sorusunun ise tek bir yanıtı yok. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna göre (BDDK) bu sorunun cevabı, 27 bin. Merrill Lynchin raporuna göreyse 33 bin 700 kişi. Fikret Önderin bu konudaki tahmini şöyle: Parasını yurtdışında ve yastık altında tutanlar da dikkate alındığında, 1 milyon doların üzerinde varlığı bulunan Türk vatandaşlarının sayısı 50 bini bulur. Affluent banking (aile bankacılığı) segmentini oluşturması gereken 150 bin dolar ve üzeri varlık büyüklüğüne bakıldığında ise bu rakam 350-400 bine çıkar.
Türkiyeden iki banka ödül aldı
EUROMONEYin her yıl düzenlediği ödül töreni, bu yıl da dünyanın değişik ülkesindeki bankacıları Londrada bir araya getirdi. Akbank Private Bankingten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, 15 ayrı kategorinin değerlendirilmesi sonucunda verilen Türkiyenin En İyi Özel Bankası ödülünü Euromoney Editörü Clive Horwoodun elinden aldı. Garanti Bankasının da En İyi Yerel Banka ödülünü aldığı törende, dünyanın en iyisi Credit Suisse oldu. Ülkelerinin en iyileri ile dünya çapında en iyi ilk 3ün ödüllendirildiği törene, UBSnin katılmaması dikkat çekti. Geçen yılın birincisiyken, bu yıl Credit Suisse ve HSBCnin ardından üçüncü olabilen UBS, ödülünü almaya gelmedi.
Varlık barışı Akbanka 60 yeni özel müşteri ve 500 milyon lira getirdi
GEÇEN yıl yine ödül töreni sonrasında Londrada yaptığı toplantıda, Türklerin yurtdışında 60-100 milyar dolar arasında parası var. Bu paraları çekmek için bir varlık barışı gerekli tespitinde bulunan Fikret Önder, yapılan uygulamanın özel bankacılık portföylerini artırdığını belirtti. Toplam 64 bin mükellefin 26.9 milyar lirası yurtdışından olmak üzere 47.3 milyar liralık beyanda bulunduğu varlık barışı kapsamında, Akbank Private Bankingin portföyüne 500 milyon lira geldiğini açıklayan Önder, çoğu İsvireden 60 kişinin getirdiği bu tutarın sadece özel bankacılık bölümüne gelen tutar olduğuna da dikkat çekti.
Düşük faizin sosyal etkileri oldu erken emeklilik dönemi sona erdi
FAİZLERDEKİ düşüşün sosyal etkileri olduğuna dikkat çeken Fikret Önder, Türk yatırımcısının bu dönemde alternatif yatırım enstrümanlarına ilgisinin arttığını dile getirdi. Önder, Geçmişte 400-500 bin lirası olan bir yatırımcı, faiz gelirine güvenerek 47-48 yaşında emekliliğe çekiliyordu. Faizlerin geldiği seviye artık buna imkan vermiyor dedi.
Nilgün Karataş/ Hürriyet