Özince, Merkez'e yüklendi

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, ''Şimdi bizler harcamayacakmışız. Ama kamu harcayacak. Burada belki Merkez Bankası, (Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla...), diyor. (Aman içeride ısıtıyorsun büyüme) Kim büyüsün o zaman? O zaman bizim bütün bankalarımızı başkaları gelsin alsın. Alsın, onda da değiliz. İyi de sonuçta da (ülke sermayedarı bankacılık sektöründen tamamen çekilsin) diyorsak onu da başarmak üzereyiz. Commerzbank gelip Türkiye'de banka alsa herhalde alkış tutucağız'' dedi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, bankacılık sektörünün eleştirildiğini, çok kötü dönemler geçirdiğini hatırlatarak, ''Biz banka falan kurtarmadık. Bize (banka kurtarmak yasak) dendi. Biz çatır çatır banka batırdık. Sektörün üçte biri işsiz kaldı ve işsiz kalanları biz sonra da işe alamadık. Hala birçoğu perişan'' dedi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Ersin Özince, ''Aman içeride ısıtıyorsun büyüme. Kim büyüsün o zaman? O zaman bizim bütün bankalarımızı başkaları gelsin alsın. (Ülke sermayedarı bankacılık sektöründen tamamen çekilsin) diyorsak onu da başarmak üzereyiz. Commerzbank gelip Türkiye'de banka alsa herhalde alkış tutacağız'' dedi.
Özince, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaşanan güncel gelişmelerin değerlendirildiği basın toplantısında, Merkez Bankası açıklamalarındaki finansal istikrar vurgusunun hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin, büyük kısmı kamuda olmak üzere hem özel sektörde hem de kamuda tasarruf açığı olduğunu kaydetti.
Kamu borçlanmasında Türkiye'nin kötü olmadığını, ancak rakipleri olan gelişmekte olan ülkelerden de iyi olmadığını hatırlatan Özince, şöyle devam etti:
''Şimdi bizler harcamayacakmışız. Ama kamu harcayacak. Burada belki Merkez Bankası, 'kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' diyor. Yani şimdi bizde konut kredisi artsa ne olur? Ekonomi mi ısınır? Başka yerden soğur. Konut kredisi 4 iken 8 olsun. İstanbul'daki evlerden bir miktarı daha sağlam olsun. İstikrar deyince en önemli unsurlardan biri sürdürülebilirlik ve dolayısıyla dış ticaret. Türkiye rekabet endekslerinde ileri gitmiyor. Özel sektöre ekstra müdahalelerle rekabet endeksinde daha da aşağıya düşecek. Peki kamu ile ilgili ne yapılabilir? Biz bankacılıkla ilgili boyuna reform istiyoruz. Biz Basel 3'e karşı değiliz. Hiçbir şeye karşı olmadık. Çünkü bizim rakibimiz Avrupa bankacılığı, Türk reel sektörünü, Türk varlıklı müşterisini burada gözümüzün önünde alıp götürüyor. Dolayısıyla sonuna kadar şeffafız. Bankaların birçoğu borsaya açık. Finansal istikrar konusunda bizim bana göre minnacık tüketici kredimizin tembih edilmesiyle netice alınacaksa, iş bitti. Vermiyoruz hadi... Hiç birşey farketmez Türkiye Cumhuriyeti'nde... Isınacağı varsa yine ısınır. Çünkü konu orada değil.''
Ersin Özince, Türk bankacılık sektörünün bugün tam büyüme, genişleme aşamasına geldiğini ifade ederek, ''Aman içeride ısıtıyorsun büyüme, dışarıya çıkacaksın ama konsolide olduğunda bizim ülkede çok büyük olursun yine büyüme... Kim büyüsün o zaman? O zaman bizim bütün bankalarımızı başkaları gelsin alsın. Alsın, onda da değiliz, serbestiz ya... Satıyoruz, bir daha satıyoruz... İyi de ama sonuçta da 'ülke sermayedarı bankacılık sektöründen tamamen çekilsin' diyorsak onu da başarmak üzereyiz. Siz o sermayedara 'sen cüce kal, başkaları büyüsün, İspanyol büyüsün, Alman büyüsün...' Commerzbank gelip Türkiye'de banka alsa herhalde alkış tutucağız'' diye konuştu.

''FİNANSAL İSTİKRARSIZLIK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM''

Banka büyütmekten rahatsız olunmaması gerektiğinin altını çizen Özince, ''Bankacılığın yanlış büyürse ne kadar riskli olduğunu gördük. Birlik olarak mevduat garantisine karşı çıktık. Öyle yanlış teşhislerdeyiz ki... Finansal istikrarı bu kadar basite indirgeyen önlemlerin doğru olmadığını düşünüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de bir finansal istikrarsızlık olmadığını ifade eden Özince, finansal istikrarsızlık varsa da bunun bankacılık sektöründe ve özellikle aktif ayağında olduğunu düşünmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Vadeli mevduata birtakım avantajlar getirileceği söylendi. Yapılsın. Ben şahsen davranışları değiştireceğini düşünmüyorum. Türk bankalarının yurtdışında yapacağı yatırımların destekleneceği söylendi. Yapılsın, bekliyoruz. KKDF'den önce yapılsın. Yalnız Türk bankalarına 'Türkiye'de büyümeyin' derseniz uluslararası banka sermayesi mutlaka büyüyecek başka piyasalar bulacaktır. Türkiye dünyanın yegane iyi piyasası değil.''
Ersin Özince, banka şube vergisi konusunda Devlet Bakanı Ali Babacan'a bunun yanlış olduğunu söylediklerini anımsatarak, ''Biz çok saygı duyduğumuz bakanımıza dedik ki 'efendim bu yanlış, size saygımızdan kabul ediyoruz bunu'. O dedi ki 'siz bu kadarına razı olun tepki o kadar büyük ki...' Neden tepki o kadar büyük?'' dedi.
Bankacılık sektörünün çok daha büyük konular nedeniyle eleştirildiğini, çok kötü dönemler geçirdiğini hatırlatan Özince, ''Biz banka falan kurtarmadık. Bize 'banka kurtarmak yasak' dendi. Biz çatır çatır banka batırdık. Sektörün üçte biri işsiz kaldı ve işsiz kalanları biz sonra da işe alamadık. Hala birçoğu perişan'' dedi.

''SEKTÖRDE AŞIRI ŞİKAYET YOĞUNLUĞU YOK''

Ersin Özince, eleştirilerde mutlaka rakamlara bakmak gerektiğinin altını çizdi.
Bankacılık sektörünün sorumluluk duygusu olan bir sektör olduğunu ifade eden Özince, ''Bizim sektörümüzde aşırı şikayet yoğunluğu yok. Halen üzerimizden atamadığımız 2001 sendromu var. Tabii ki bankacılık gibi bir sektörün sokaktaki vatandaşın iftihar kaynağı olması beklenemez. Ancak bu askere para gönderme konusunda da bir rahatsızlık olmadığının altını çiziyorum. Askere bedavaya havale yapan banka vardır. Askerdeki zavallı evladına para göndermeye gelen kişiye, burada namussuz banka gelip en yüksek fiyatı verecek...Bu mevzu bahis değil. Bunu böyle algılamak, algılatmaktan uzak durmak lazım'' diye konuştu.
Vade kısalığının en ciddi problemlerden biri olduğunun altını çizen Özince, ''Vade uzadıkça biz gerçek anlamda kredi verebiliriz. Mesela şu anda mış gibi yapmaya çalışıyoruz. Kendimizi yırta yırta uzun vadeli konut kredisi vermeye çalışıyoruz. Halbuki ne kadar ihtiyaç var konut kredisine... Bizim muhakkak tüketicilerin konut sorununu finanse edebilmemiz lazım. Bundan daha önemli birşey yok'' değerlendirmesinde bulundu.