'Önceden bilgi alındı' iddialarına, İMKB sessiz
Bayram tatili süresince Dubai krizine odaklanan yatırımcılar 'Acaba bir çöküş olur mu?' endişesiyle satışa yönelmişlerdi.
'Önceden bilgi alındı' iddiaları havada uçuşuyor, İMKB sessiz
Ancak korkulan çöküş yaşanmadığı gibi salı gününden itibaren Borsa hızla yükselmeye başladı. Özellikle seçilen banka hisseleri ve birkaç İMKB 30 hisseleriyle endeks suni biçimde artmaya başladı. Aynı şekilde Vadeli İşlemler Borsası'ndaki yüklü alımlar da şaşırtıcı boyuttaydı. Belirli aracı kuruluş ve bankalardan yüklü alım emirlerinin verildiği görüldü. Çarşamba günü yapılan yorumlar IMF ile görüşmelerin devam ettiğine ve bir yabancı fonun yüklü biçimde yaptıkları alıma bağlandı. Aslında Borsa genel bir alım neticesinde yükselmedi. Hatta çarşamba günü Garanti Bankası, İş Bankası önderliğinde banka hisselerindeki yükselişler dışında bir gelişme olmadı. Bu alımların gerçek nedeni perşembe günü anlaşıldı.
Dubai krizinin yankılarının sürdüğü sırada ve hiç kimsenin beklemediği bir anda Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Fitch Türkiye'nin kredi notunu iki derece birden artırarak 'BB+'ya yükselttiğini açıkladı. İlginç biçimde üç günde yaşanan gelişmeler endeksi beş bin puan birden yükselterek 50 bin puanın üstüne çıkardı.
Halbuki bayram öncesi tam tersi bir durum söz konusuydu. Tüm borsaların yükselişe geçtiği sırada İMKB hızla gerileyerek 44 bin puana yaklaşmış kapatma davası açılıyor izlenimi verilmeye çalışılarak düşüş körükleniyordu. Yaşananlarda bir insider trading (yani içeriden haber alma) ihtimali oldukça büyük. Tamam altını olan kuralı koyar ama bu kadar da aleni olamaz. Not artışını önceden haber almadılarsa neden bu kadar yüklü alımlarla banka hisselerine yöneldiler anlamak mümkün değil. Zaten 2009 Haziran ayından bu yana Borsa endeksi bankalarla yükselirken reel sektör hisseleri buna adeta seyirci kalıyor. Basında 'Borsa uçuyor' manşetleri öne çıkarken yükseliş 20-30 hisseyle gerçekleşiyor. İMKB'nin geneli yani yaklaşık 300 hisse Borsa düşerken sert biçimde değer kaybediyor, yükselirken de adeta seyirci kalıyor.
Borsa sadece bankalara endeksli hareket ediyor. Yabancı yatırımcı bu durumdan memnun; zira banka hisselerinin dışında birkaç hissede alım yaparak İMKB'ye giriş yapıyor. Diğerlerine fazla itibar göstermiyor. Yabancı almadıkça diğer hisseler patronların canı istediği sırada yükseliyor. Yatırımcı düşüş etkisinden kurtulamadığı için Borsa yükselişlerinden kazançlı çıkamıyor. Son yaşanan Borsa oyunu aslında yeni değil olumlu ya da olumsuz bir gelişmeyi önceden haber alan veya haberin oluşmasını bizzat sağlayanlar borsalarda giderek güçleniyorlar. Yatırımcılar da bunları takip ederek para kazanmaya çalışıyorlar. Son dönemde SPK'nın hisse fiyatının 1 TL'den az olması gerekçesiyle bedelli sermaye artırımına imkan sağlamak amacıyla ilginç bir uygulaması var. Şirketler önce sermayelerini azaltıyorlar, bu durumda fiyatlar hisse sayısı azaldığından yükseliyor.
Daha sonra bedelli artırım süreci başlıyor ve yatırımcılar daha fazla zarar etmemek için sermaye artırım sürecine katılmak zorunda bırakılıyor. Sermaye artırımına katılmayanlar büyük zararlar ediyor. Yeni uygulamaya sokulan bedelli sermaye artırımı aslında şirketin mali yapısını güçlendiren ve borçlarını azaltan, geçmiş yıllardaki zararlarını ortadan kaldıran ve şirketin kar payı vermesine imkan sağlayan bir uygulama. Ancak uygulamayı yatırımcıları aleyhine döndüren unsur unutulmuş. Yatırımcılar zaten bu tip şirketlerin yıllarca bedelli sermaye artırımları nedeniyle zora düşmüşler. SPK sermaye artırımını kolaylaştırırken yatırımcının da parasının sınırsız olduğunu düşünmemeli, şirketin patronu hatta yöneticilerini de taşın altına elini sokturacak önlemler geliştirmelidir.
Dolar yükselişe geçerse altın fiyatları hızla geriler
Hafta içinde yeni rekorlar kırarak 1200 doları geçen altının ons fiyatları iyi gelen işsizlik verilerinin ardından çok sert düştü. Altın fiyatlarını yükselten faktörler içinde en önemlisi olan doların değer kaybı cuma günü açıklanan ABD işsizlik verileri sonrası hız kesti. Böylelikle son bir ayda yüzde 17 yükselen altın bir günde yüzde 4 gerileyerek yükselişi sona erdi. 2009 yılının son çeyreğine girilirken spekülatif amaçlı fonların ve rezerv değişikliğine giden merkez bankalarının yaptıkları alımlar altın ons fiyatının abartılı olarak 5 bin dolarlara doğru gidebileceği spekülasyonlarını yoğunlaştırdı. Bunun sonucunda ons 945 dolardan bin 226 dolara kadar yükseldi. Yükselişin hızı ABD işsizlik verilerinin beklentilerden iyi gelmesi sonrası kesildi. Bunun ardından doların uluslararası piyasalarda yükselişe geçmesiyle altın fiyatları ani bir şekilde bin 150 dolara kadar geriledi. ABD ekonomisinin yeniden iyileşmeye başlayacağı spekülasyonları ve hafta içinde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet'nin yaptığı açıklamalar önümüzdeki aylarda para politikalarında değişikliğe gidilebileceğinin sinyalini veriyor. Euro/dolar paritesi 2008'de 1,60 doları görmüştü. Muhtemelen 2010 yılında bu nokta bir kez daha test edilecek ve sıkılaştırma bu seviyelerde başlayacak altın ve diğer emtialarda geri dönüş başlayacak.
Selim Işıklar/zaman