Türkiye’de her gün yeni bir gelişme ile uyanan tasarruf sahipleri, artık doların, euro’nun ve altının seyrini yakından takip ediyor. Reel sektörde ise şirketler gözlerini piyasalara çevirdi. Dolardaki artış, özellikle ham madde ihtiyacını dışardan temin eden şirketlere ek maliyet getiriyor. İhracatçılar ise bu durumdan şikayetçi değil.
Bu koşullar altında borsada bilançosunu açıklayan 386 sanayi ve hizmet şirketinden 251’i kâr ederken, 135’i ise zararda. Oysaki bir önceki yıl 401 şirketin 292’si kârda 109’u ise zarardaydı.
Milliyet Gazetesi yazarı Zeynep Aktaş geçen yıl kâr eden şirketlerin sayısında azalma olmakla birlikte kâr edenlerin rakamlarının yükseldiğini yazdı. İşte o yazı: Bir yandan zarar eden firmaların sayısı artarken diğer yandan kâr edenler kârlarını yükseltti. Ancak, kârını artıran firmalar için kârlarındaki yüksek artışın temel kaynağının satış gelirlerindeki artış olmayabileceğini de görüyoruz. Anadolu Isuzu buna güzel bir örnek. Geçen yıl şirketin satışları artarken kârı da olumlu etkilendi. Ancak dönem kârını asıl artıran neden yatırım faaliyetlerinden elde ettiği gelir olduğunu göz ardı etmemeli.
Zarar genele yayıldı
Geçen yıl kârını yükselten şirketler olmakla birlikte trende ayak uyduramayarak zarar edenlerin sayısında artış var. Kârlar belli şirketlerde toplanırken zarar da genele yayılıyor. Şirketler satışlarını artırdı ancak kur ve faiz artışından dolayı maliyetleri de daha fazla arttı. Bu nedenle büyüme enflasyonun altında kaldı. Kârlardaki erime bilançolara da yansıdı.
Borsa şirketlerinin piyasa değeri 2012 yılında 541 milyar TL iken 2013 sonunda 494 milyar TL’ye indi. Cuma günü ise bu değer 474 milyar TL’ydi. Dolar/TL’nin artık 2.21’lerin altına gerilemesi beklenmiyor. Bu nedenle borsa şirketleri açısından mevcut trend korunuyor. Yüksek maliyetler ve finansal giderler kârları tehdit etmeye devam ediyor.
Yılın parlayan sektörleri
Borsada otomotiv, gıda, çimento ve demir çelik sektörlerinin öne çıktığını görüyoruz. Otomotivde 2008’den sonraki en yüksek ihracat geçen yıl gerçekleşti. Sektörün hem satışları hem de kârı arttı.
Kârların ve satışların arttığı bir başka sektör ise gıda. Gıda şirketlerinin satışları, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 43 arttı. Kârlardaki artış ise yüzde 180 oldu.
Sektör ortalamasını yükselten ise Anadolu Efes oldu. Bu noktada hemen hatırlatmak isteriz ki Anadolu Efes her ne kadar artan satışlardan dolayı kârını yükselttiyse de kârın yüksek çıkmasında yatırım faaliyetlerinden elde edilen gelirin etkisi görülüyor. Bununla birlikte satış yönünde ilk üç sırada Anadolu Efes, Coca Cola İçecek ve Ülker yer almakta.
Çimentoda ise satışlar yüzde 14 yükselirken kâr oranı yüzde 53 arttı. Sektördeki en yüksek satışı Akçansa yaptı, onu Nuh Çimento ve Çimsa takip etti.

DOLAR BAZINDA 2014 İLK ÇEYREKTE KAZANDIRANLAR
Dolar bazında ilk çeyrekte kazandıran şirketler, otomotiv, gayrimenkul, holding, demir çelik ve perakende oldu. Bu şirketlerden 17 Aralık sonrasında aşırı değer kaybedenler yıla dip seviyelerden girdi. Bu noktada alım yapanlar kazançlı çıktı. İttifak Holding zarardan kâra geçmenin de etkisiyle olsa gerek dolar bazında yatırımcısına yüzde 55 kazandırırken Çelebi yüzde 37, Gübre Fabrikaları ise yüzde 27 kazandırdı.
Hem satışı hem kârı düşen tek sektör maden
Hem satışları hem de kârı düşen tek sektör maden sektörü. Altın fiyatlarındaki gerileme, artan maliyetler, sektörü olumsuz etkiledi.
Bazı sektörlerde satışların artmasına rağmen kârlar düştü. Bu şirketler satışlarındaki artışı kâra yansıtamadı. Ulaştırma, teknoloji, enerji, perakende bu sektörlerin başında geliyor. Bununla birlikte perakende sektöründe BİM, Bizim ve Uyum hem kârını hem de satışlarını artırmayı başardı.