Japon kültüründe servet oluşturmanın 9 formülü

FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Servet oluşturmanın evrensel kuralları olduğu kadar farklı kültürlere has dinamikleri de bulunuyor.

Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, kısa yoldan zengin olmak ne kadar mümkün değilse, sabırla ve uzun yıllara dayanan bir yaklaşımla servet sahibi olmak da bir o kadar zor bir süreç olarak öne çıkıyor.

9 alışkanlık

ABD’li yatırımcı ve yazar Steve Burns’ün New Trader U’da yer alan makalesine göre, Japon kültürü, yüzyıllardır servet oluşturma ve korumaya yönelik olarak hızlı kazançlar yerine sabrı, farkındalığı ve topluluğu ön plana çıkaran özgün yaklaşımlar geliştiriyor.

Bu köklü uygulamalar, finansal istikrar ve gönül rahatlığı arayan herkes için değerli dersler sunuyor.

İşte parayla ilişkinizi dönüştürebilecek ve hayatınızı çok daha iyi hale getirmesi muhtemel 9 basit Japon servet oluşturma alışkanlığı…

Kakeibo’da ustalaşmak: Bilinçli para takibi sanatı

‘Hanehalkı hesap defteri’ anlamına gelen Kakeibo, 1904 yılında Japonya'nın ilk kadın gazetecisi Hani Motoko tarafından yaratıldı. Otomasyona odaklanan modern bütçeleme uygulamalarının aksine Kakeibo, finansal işlemlerinizi elle yazma eylemini vurguluyor. Bu geleneksel yöntem, harcamaları dört kategoriye ayırıyor: İhtiyaçlar (kira ve market alışverişi gibi zorunlu ihtiyaçlar), istekler (dışarıda yemek yemek gibi arzular), kültür (eğlence ve kişisel gelişim) ve beklenmedik harcamalar.

Kakeibo'nun gücü, aylık değerlendirme sürecinde yatıyor. Buna göre her ayın sonunda, uygulayıcılar harcama düzenlerini gözden geçirerek finansal alışkanlıkları hakkında neler öğrendiklerini ve bunları nasıl geliştirebileceklerini kendilerine soruyor.

Elle yazma eylemi, para ve paraya dair kararlarınız arasında akıllı telefon ekranına dokunmaktan daha derin bir bağ kuruyor. Kakeibo pratiğine başlamak için özel bir defter seçin ve her akşam günlük harcamalarınızı kaydetmek için zaman ayırabilirsiniz. Haftalık incelemeler, sorun haline gelmeden önce yapmanız gereken yeni düzenlemeleri tespit etmenize yardımcı olur ve paranızın nereye gittiğine dair gerçek bir farkındalık yaratır.

Mottainai'yi benimseyin: Atık azaltımını servet yaratmaya dönüştürün

‘Mottainai’ Japonca bir kelime ve kavram; israftan duyulan pişmanlığı ifade eder ve kaynaklara saygıyı teşvik ediyor. Kavram Japonya'da ister yiyecek, ister malzeme veya zaman olsun, mevcut kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmayı önemseyen kültürel bir anlayışı yansıtıyor.

Bu ilke, her şeyin israf edilmemesi gereken içsel bir değere sahip olduğunu öğretiyor. Finansal açıdan Mottainai, uzun ömürlü kaliteli ürünler satın almak, bunları değiştirmek yerine onarmak ve hızla değer kaybeden dürtüsel satın alımlardan kaçınmak anlamına geliyor.

Bu zihniyet, tüketimi azaltarak ve mallarınızın ömrünü uzatarak doğrudan servet oluşturuyor. Bu zihniyetle aylar içinde bozulabilecek en ucuz seçeneği satın almak yerine, size yıllarca hizmet edecek dayanıklı mallara yatırım yapabilirsiniz.

Eşyalarınızı uygun şekilde koruyabilir, temel onarım becerilerini öğrenebilir ve atmadan önce yaratıcı kullanım alanları bulabilirsiniz. Oldukça pratik olan '24 saat kuralı'nı da bu çerçevede değerlendirmek mümkündür: Gerekli olmayan herhangi bir satın alma işlemi yapmadan önce tam bir gün bekleyin. Bu basit mola, genellikle satın alma isteğinin geçici olduğunu gösterir ve finansal hedeflerinize yönlendirebileceğiniz paradan tasarruf etmenizi sağlar.

Chisoku’yu pratik edin: Gönül rahatlığıyla finansal özgürlüğe kavuşun

“Ne zaman yeter diyeceğini bilmek” anlamına gelen Chisoku, Zen Budizmi’nin sonsuz edinim yerine memnuniyete vurgu yapmasından kaynaklanır. Bu ilke, Batı’nın tüketim kültürünün mutluluğun her zaman daha fazlasını istemekten geldiği mesajını sorguluyor. Chisoku, artan gelirin artan tasarruflar yerine orantılı olarak artan harcamalara yol açtığı yaşam tarzı enflasyonunu önlüyor.

Finansal memnuniyet, hak ettiğinizden daha azına razı olmak anlamına gelmiyor; ihtiyaçlarınızla ilgili bilinçli seçimler yaparken halihazırda sahip olduklarınızın kıymetini bilmek anlamına geliyor.

Bu ilke için hayatınızda halihazırda mevcut olan bolluğu vurgulayan şükran uygulamaları geliştirebilirsiniz. Satın alma memnuniyeti eşikleri belirleyebilir ve kendinize bir iyileştirmenin hayatınızı iyileştirip iyileştirmeyeceğini veya geçici bir arzuyu tatmin edip etmeyeceğini sorabilirsiniz.

Maddi birikim yerine deneyimlere ve ilişkilere odaklanabilirsiniz. Bu zihniyet, duygusal bir boşluğu doldurmak için sürekli bir sonraki satın almanın peşinden koşan birçok insanı tuzağa düşüren borç döngüsünü de engelleyebilir.

Gayrimenkulü nesiller boyu servetinizin temeli olarak kullanın

Japon aileleri geleneksel olarak gayrimenkulü uzun vadeli bir servet deposu olarak görür; çok aileli evler ise buna tipik bir örnektir. Mülk sahipliği istikrar sağlar ve aileler arasında aktarılabilir, bu da zamanla değer kazanan kalıcı bir servet yaratır. Bu yaklaşım, gayrimenkulü spekülasyondan ziyade finansal güvenliğin temeli olarak ele alır.

Sıcak piyasaları kovalamak yerine, güçlü temellere sahip istikrarlı konumdaki mülklere odaklanabilirsiniz. Finansal olarak mümkün olduğunda, ipotek ödemelerini zorunlu tasarruf olarak değerlendirerek, kiralama yerine ev sahibi olmayı önceliklendirmelisiniz.

Doğrudan mülk sahibi olmak pratik değilse, gayrimenkul yatırım ortaklıklarını değerlendirebilirsiniz. Önemli olan, gayrimenkulü kısa vadeli bir kâr fırsatı yerine uzun vadeli bir servet oluşturma aracı olarak görmektir. Doğru bakım ve stratejik iyileştirmeler, mülk değerini on yıllar boyunca artırabilir.

Chōki Shikō: Günler değil, on yıllar bazında düşünün

Chōki Shikō, bireysel yaşam sürelerinin ötesine uzanan ve birden fazla nesli kapsayan uzun vadeli düşünmeyi temsil eder. Bu bakış açısı, Batı finans kültürünün üç aylık sonuçlara ve anında tatmine verdiği önemle keskin bir tezat oluşturuyor. Japon aileleri geleneksel olarak finansal kararlarını, yalnızca anlık ihtiyaçlarını değil, çocuklarının ve torunlarının geleceklerini de göz önünde bulundurarak alıyor.

Pratik uygulamalar arasında emeklilik birikimlerine mümkün olduğunca erken başlamak, spekülatif yatırımlar yerine geniş piyasa endeks fonlarını seçmek ve zamanla bileşik faiz getiren eğitim ve beceriler geliştirmeye öncelik vermek bu yaklaşım içinde yer alıyor.

Uzun vadeli düşünme, gelecekteki kazançlar için daha küçük anlık getirileri kabul etmek anlamına geliyor. Bu öğreti için finansal kararları değerlendirirken, beş, on veya yirmi yıl sonraki etkilerini göz önünde bulundurabilirsiniz. Bu bakış açısı doğal olarak kariyer gelişimi, yatırım stratejileri ve büyük satın alımlar konusunda daha iyi seçimler yapılmasına yol açıyor. Bileşik faizin gücü, aylar yerine on yıllar içinde düşünen sabırlı yatırımcıları ödüllendiriyor.

Nihai zenginlik stratejisi olarak eğitime yatırım

Japon kültürü, eğitimi finansal istikrara giden en güvenilir yol olarak görüyor ve aileler çocuklarının kaliteli eğitim almasını sağlamak için önemli fedakarlıklar yapıyor. Eğitim, zamanla değer kazanan maddi varlıkların aksine, zamanla değer kazanan insan sermayesi yaratıyor. Bu yatırım anlayışı, resmi eğitimin ötesine geçerek 'yaşam boyu sürekli öğrenme'yi kapsıyor.

Kazanç potansiyelinizi artıracak kurslar, kitaplar ve beceriler geliştirmek için para ayırabilirsiniz. Sektör yayınları, profesyonel sertifikalar ve özel eğitimler genellikle geleneksel yatırımların çok üzerinde getiri sağlıyor.

Önemli olan, piyasa talepleri ve kariyer hedeflerinizle uyumlu bir eğitim seçmek. Her öğrenme fırsatını gelecekteki kazanç kapasitenize bir yatırım olarak görmelisiniz. Beceriler ve bilgiler, piyasa çöküşleri veya ekonomik durgunluklar tarafından elinizden alınamaz; bu da eğitimi en güvenli zenginlik oluşturma stratejilerinden biri haline getiriyor.

Gösteriş yerine sessiz zenginliği tercih edin

Japon kültürü, gösterişli tüketimden ziyade mütevazılığa ve sosyal uyuma değer verir. Japon kültürü insanları sosyal uyumu bozabilecek gösterişli zenginlik hallerinden kaçınmaya teşvik eder. Bu yaklaşım, gerçek ihtiyaçlardan ziyade sosyal baskının neden olduğu yaşam tarzı enflasyonunu önler.

Sessiz zenginlik, maddi gösterişten ziyade finansal güvenlikte tatmin bulmak anlamına geliyor. Bu yaklaşım, hayatınızı gerçekten iyileştiren satın alımlar ile başkalarını etkilemek için yapılanlar arasında ayrım yapıyor. Bu nedenle, kalıcı bir değer sağlamadan kaynakları tüketen harcamalardan kaçınmak gerekiyor.

Statü sembolü kisvesi altında yükümlülükler biriktirmek yerine varlıklar oluşturmaya odaklanabilirsiniz. Bu yaklaşım, sosyal nedenlerle satın alınan ancak değer kaybeden ürünlere harcama yapmak yerine daha fazla paranın yatırımda kalması sayesinde servet oluşturmayı hızlandırıyor.

Sadakati ön planda tutun: Uzun vadeli kariyer güvenliği oluşturun

Geleneksel Japon istihdamı, ömür boyu şirket sadakatini vurgulayarak istikrarlı gelir artışı ve önemli emeklilik hakları sağlıyor. Modern istihdam evrim geçirmiş olsa da, uzun vadeli profesyonel ilişkiler kurmak hala değerli. Derin uzmanlık ve güçlü ilişkiler, sürekli iş değiştirmeye kıyasla genellikle daha iyi fırsatlara yol açıyor.

Bu yaklaşıma uygun hareket etmek için zaman içinde işverenler için değerli olmanızı sağlayacak uzmanlaşmış beceriler geliştirebilirsiniz. Kariyer gelişiminizi destekleyebilecek meslektaşlarınız ve yöneticilerinizle gerçek ilişkiler kurabilirsiniz. Sürekli başka iş olanaklarına bakmak yerine, kurum içi yükselmeye odaklanabilirsiniz.

Ancak sadakat karşılıklı olmalıdır; değer gördüğünüz ve geliştiğiniz yerde kalmalısınız ancak potansiyelinizi sınırlayan durumlardan uzaklaşmaktan da çekinmemelisiniz. Bu yaklaşımda amaç, uzun vadeli kazanç potansiyelinizi en üst düzeye çıkaran stratejik bir kariyer gelişimi sürecidir.

Tanomoshi grup tasarrufları ile topluluk zenginliği yaratın

Tanomoshiler, topluluk üyelerinin ortak bir havuza aylık olarak katkıda bulunduğu ve her birinin sırayla tam tutarı aldığı geleneksel Japon dönüşümlü kredi kuruluşları olarak biliniyor. Bu gruplar iki amaca hizmet ediyor: Bireysel tasarruf hedeflerine ulaşmak ve topluluk bağlarını güçlendirmek. Sosyal yönü, bireysel tasarrufların genellikle eksik olduğu hesap verebilirliği sağlıyor.

Modern uygulamalar arasında arkadaşların ortak yatırımlar için para biriktirdiği yatırım kulüpleri, aile üyeleriyle grup tasarruf yarışmaları veya topluluk destekli tarım programları yer alıyor. Güvenli bir tasarruf grubu kurmak için güvendiğiniz katılımcıları seçebilir ve katkılar, zamanlama ve acil durum prosedürleri hakkında net kurallar belirleyebilirsiniz.

Bu yaklaşımda önemli olan, benzer finansal hedeflere ve bağlılık seviyelerine sahip kişileri bulmaktır. Topluluk hesap verebilirliği, tasarruf başarı oranlarını önemli ölçüde artırır çünkü grubu hayal kırıklığına uğratmak, yalnızca kendinizi hayal kırıklığına uğratmaktan daha kötü hissettirir.

Z kuşağının 'aptalca' alışkanlığı servet değerinde

Daha önce hiç duymadığınız 5 servet oluşturma yöntemi

İşte kendi servetini kazanan en zengin ünlü kadınlar

Zenginlik uzmanı konuştu: Bu 4 kalemi bilin!

Gerçek zenginlik ve sahte zenginlik arasındaki 10 fark

Gerçek zenginliğin 12 işareti