İflas eden banka vergi rekortmeni olmuş
İflas eden Marmarabank vergi rekortmeni oldu, eski patronlarına bile para kaldı
Vahap Munyar/Hürriyet
GEÇEN hafta pazartesi akşamüstü Washingtonda Haluk Dinçerin başkanlığını yürüttüğü Türk-Amerikan İş Konseyinin (TAİK) düzenlediği konferansın bankacılıkla ilgili bölümünü izliyorum.
Oturum başkanlığını TAİK yönetiminden Koray Arıkanın yürüttüğü bölümün konu başlığı şöyle:
- Gelişen Uluslararası Finans Merkezi İstanbul.
Oturumun konuşmacıları arasında İstanbul Kültür Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Emre Alkin ile İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Funda Çağlan Mursaloğlu var.
Prof. Emre Alkin, babası Prof. Erdoğan Alkin ve abisi Prof. Kerem Alkinin izlediği oturumda ateşli bir şekilde İstanbulun finans merkezi olması gerektiğini savunurken, izleyiciler arasında bulunan Cengiz İsrafil, kendi yaşadığı bir örneği gündeme getirdi:
- Ben Tansu Çillerin Başbakanlığı döneminde, 1994 krizi sırasında kapatılan Marmarabankın yönetim kurulunda bulunmuştum. (O dönemde TYT Bank ile İmpexbank da kapatılmıştı.) Ben yönetimden 1993 sonunda ayrıldım. Ona rağmen, açılan davalara beni de dahil ettiler. Davalar 16 yıl sürdü.
Oturum bittikten sonra o zamanki adıyla Kamu Ortaklığı İdaresindeki (şimdi Özelleştirme İdaresi) görevlerinden tanıdığım Cengiz İsrafilin yanına gittim, öyküsünü çok iyi bildiğim Marmarabank üzerine konuştuk:
- 2009 yılı kurumlar vergisi rekortmenleri listesine baktınız mı?
- Haber olarak kullandık ama...
- Tasfiye halindeki Marmarabank da ilk 100 rekortmen arasında yer alıyor.
- Anlamadım. Batmış banka vergi rekortmeni mi oldu?
- Elbette...
İstanbula döner dönmez Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesindeki listeye baktım:
- Müflis Marmarabank, sıra 77, tahakkuk eden vergi 22 milyon 033 bin lira.
Hemen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) eski Başkanı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün başekonomi danışmanı Ahmet Ertürke danıştım:
- İflas etmiş bir banka vergi rekortmenleri listesine nasıl girebiliyor?
- Marmarabankın varlıkları, TYT ile İmpexbanka göre daha fazlaydı sanırım. Ayrıca, onların tasfiye süreci İcra İflas Yasasına göre işledi. Borçlarına çok düşük kamu faizi uygulandı. Mal varlıkları cari fiyattan satıldı. Sağlanan gelirle borçlar kapatıldı, masada artı para kaldı.
- 22 milyon lira vergi tahakkuk ettiğine göre, o para 100 milyon lira dolayında olmalı.
- Olabilir...
- Peki ne olacak o para?
- Marmarabankın eski patronlarına paylaştırılması gerekiyor. Mevcut yasalar bunu emrediyor.
- Böyle bir tasfiye, banka iflası, Türk bankacılık tarihinde var mı?
- Bildiğim kadarıyla üste para kalan tasfiye ilk kez Marmarabankta yaşanıyor.
- Bu durumda başta Atilla Uras olmak üzere, Marmarabankın ortaklarına para ödenecek öyle mi?
- Ödenmesi gerekiyor.
Cengiz İsrafilin Washingtonda gündeme getirdiği sitem gibi itiraz, Türk bankacılık tarihine geçecek önemli bir ayrıntıyı ortaya koydu...
TMSF, 2001 krizinden bu yana batan bankaların yükünü biraz olsun hafifletmek için süper yetkiler kullanırken, Marmarabankın iflas masası, artı parayla kapanacak...
Marmarabankın eski ortak ve yöneticileri de başta Tansu Çiller olmak üzere o dönemin sorumlularına şunu diyecek:
- Marmarabankı haksız yere kapattığınızı şimdi anladınız mı?
Kişisel iflas davaları vardı ortadan kalktı
MARMARABANKın küçük hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Caner Ersoyla konuşurken, üzerinden yük kalktığını, rahatladığını hissettim:
- Dönüp herkes geriye bir baksın, Marmara-banktan başka borçları ödendikten sonra geriye para kalan bir başka banka tasfiyesi var mı?
Ardından kendisi ve diğer yönetim kurulu üyeleri açısından önemli bir noktaya işaret etti:
- Hakkımızda kişisel iflas davaları vardı. Çok şükür onlar kalktı.
- Yönetimde kimler vardı?
Saymaya başladı:
- Atilla Uras, Ali Tigrel (eski DPT Müsteşarlarından), Prof. Cafer Tayyar Sadıklar (eski Merkez Bankası başkanlarından), Ali Parıl Sümer, Hayri Özbilen, Hasip Buldanlıoğlu ve ben.
Sonra durdu:
- Eksik bıraktıklarım olabilir...
- Hasip Buldanlıoğlu genel müdürlük görevindeydi
değil mi?
- Bankamız kapatıldığında Hasip genel müdürdü.
16 yıl süren kişisel iflas tedirginliğinin ortadan kalkması, Marmarabankta yönetime bulaşan herkese rahat nefes aldırmıştır sanırım...
Elinde Marmarabank hissesi olanlara ödeme yapılabilir
DAHA sonra Marmarabanka dönüşen Netbankın kurucu Genel Müdürü, kapatıldığı dönemde bankanın yüzde 3 ortağı olan Caner Ersoyu aradım:
- Geçmiş olsun. Marmarabankın tasfiyesi sonrası masada para kalıyormuş.
- Öyle olacak...
- Ahmet Ertürkle konuşurken kabaca 100 milyon lira gibi bir hesap yaptık...
- O kadarı bulmaz ama bir miktar kalıyor.
- Öyleyse Marmarabankın eski Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Urasa buradan önemli pay kalır.
- Çok fazla olmaz...
- Neden?
- Çünkü, Marmarabankın hisselerinin yüzde 50si halka açıktı.
- Bu durumda ne olacak?
- Elinde Marmarabank kağıdı bulunan küçük hissedarlara ödeme yapılması gerekiyor sanırım.
- Siz bankalar yeminli
murakıbı kökenlisiniz,
hatırlarsınız. Daha önce böyle
bir banka tasfiyesi yaşanmış mıydı?
- Üste para kalan bir tasfiye hiç hatırlamıyorum.
Masada kalacak parayı mevduat sahiplerine vermek istemiştik
TMSF eski Başkanı Ahmet Ertürk, Marmarabankın tasfiyesinin bitiminin ardından masada para kalabileceğini önceden öngörmüş:
- Aslında bu konuyla ilgili bir yasal düzenleme yaptırmaya çalıştık.
- Nasıl bir düzenleme?
- TYT Bank, İmpexbank ve Marmarabankta mevduat sahipleri faiz açısından haksızlığa uğramıştı. Hazır Marmarabankta para artması gündeme gelmişken, kalan farkı mevduat sahiplerine ödetmeyi düşündük.
- Neden yapmadınız?
- O günlerde TBMMde karşı çıkanlar oldu.
Ertürkün anlattığı
bu ayrıntıyı Caner Ersoya aktardım:
- Sadece döviz tevdiat hesabı olanların bir haksızlığa uğraması söz konusu oldu. Orada da Yargıtay kur farkının ödenmesini kabul etmedi. Zaten bizde döviz hesabı fazla değildi.
Öyle ya da böyle...
Marmarabankın tasfiye masasında fazla para kaldığı herkesin dikkatini çekince, hem mevduat sahipleri, hem de ellerinde hisse senedi bulunanlar umutlanacak...
Başka O parada benim de hakkım var diyen çıkar mı bilmem...