BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 67,30 -0,81 349.960.000.000,00
ALBRK 8,84 -0,56 22.100.000.000,00
GARAN 139,10 -1,77 584.220.000.000,00
HALKB 26,24 -0,23 188.528.575.822,08
ICBCT 15,43 0,26 13.269.800.000,00
ISCTR 14,57 -0,48 364.249.562.900,00
SKBNK 6,99 -2,51 17.475.000.000,00
TSKB 13,94 2,42 39.032.000.000,00
VAKBN 28,02 0,07 277.844.121.074,46
YKBNK 32,88 -1,26 277.739.046.217,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemFaladdin ve Binnaz uygulamalarının arkasında suç ağı----

Faladdin ve Binnaz uygulamalarının arkasında suç ağı

Faladdin ve Binnaz uygulamalarının arkasında suç ağı
20 Temmuz 2025 - 11:17 www.finansingundemi.com

Faladdin ve Binnaz gibi uygulamaların arkasından milyarlarca liralık kara para trafiği çıktı. Kullanıcıların duygusal zafiyetleri, dijital sistemlerce sömürüldü. Jeton sistemiyle elde edilen gelir, yurt dışına aktarıldı


İnsan fıtrat olarak aynı kalsa da modernitenin getirdiği değişim fırtınası, dünyayı bir tür kaosa sürüklüyor. Günümüzün modern insanı, 'dijital tuzakların' olası bir kurbanı olarak hayatını sürdürüyor. Siber alem ucu bucağı görünmeyen bir dünya. Suç dünyası da artık bu yeni iletişim ortamının tam kalbinde atıyor. Bunun son örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı.

Sabah'ta Harun Sekmen'in haberine göre, mobil fal uygulamaları olarak bilinen 'Faladdin' ve 'Binnaz' isimli dijital  alemin ardından büyük bir suç imparatorluğu çıktı. Vatandaşların metafizik duygularının istismar edildiği uygulamalar üzerinden milyarlarca lira para kara para aklandığı ve gelirinin yurt dışına kaçırıldığı savcılık araştırmasıyla saptandı. Biz de bu hafta masum gibi görünen mobil uygulamaların kirli işleyiş çarkını, kara paranın nasıl aklandığı, aklanan paraların yurt dışına nasıl kaçırıldığı ve de milyarlarca lira kazanmalarına rağmen, tek bir kuruş vergi vermeden bir siber suç alemi oluşturacak güce nasıl ulaştıklarının arka planını araştırdık.

Hayatımıza yeni yeni giren yapay zekanın kötü niyetli insanların elinde, nasıl bir dolandırıcılık karargahı haline geldiğini de yine uzmanlarına sorduk. Hukuki boşluklardan faydalanarak, cuzi miktarlarda vergi veren yahut hiç vermeyen sosyal medya fenomenlerinin, durumuna da özel bir parantez açtık...

Adli Bilişim Uzmanı Profesör Doktor Ali Murat Kırık, dijital uygulamalarda paranın yurt dışına nasıl aktarıldığını ve aklandığını şu sözlerle anlatıyor: "Dijital uygulamalarının (fal vb) en büyük gelir kaynağı uygulama içi satın alımlar ve premium paketlerdir. Kullanıcılar, uygulama içinden kredi kartlarıyla jeton satın alır. Bu jetonlar fal bakmak için kullanılır. Uygulamalar, App Store ve Google Play gibi platformlar üzerinden ödeme alır ve bu platformlar her işlemden yaklaşık yüzde 30 komisyon keser.

Kalan miktar uygulama geliştiricisinin hesabına aktarılır. Bu hesapların büyük çoğunluğu Türkiye dışındaki merkezlerde olduğu için Türkiye'den yapılan harcamalar doğrudan yurt dışına çıkmış olur. Yasal para transferlerinin yanı sıra, offshore hesaplar ve kripto para gibi yöntemler kullanılarak gelirlerin kayıt dışına çıkarılması ve kara para aklanması mümkün hale geliyor. Bu süreç, sadece kullanıcıların değil, ülke ekonomisinin de zarara uğramasına neden oluyor."

YAPAY ZEKA BU İŞİN NERESİNDE?

Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekanın bu tarz sistemlerde nasıl kullanıldığına yönelik ise "Faladdin, kahve falı, tarot ve astroloji gibi pek çok fal türünü kullanıcılarına sunan en popüler uygulamalardan biridir. Bu uygulamada fal baktırmak için kullanıcıların "jeton" adı verilen dijital paralar satın alması gerekiyor. Jetonlar, uygulama içi satın alımlar yoluyla kredi kartı veya diğer ödeme yöntemleriyle alınır. Bu jetonlarla fal bakılabilir, yorumlar alınabilir veya özel hizmetlere erişilebilir.
2017 yılında Faladdin, yapay zekâ ile fal bakıldığı iddiasını ortaya koydu. Ancak o tarihte gelişmiş yapay zekâ teknolojileri henüz bu seviyede değildi; uygulamalar daha çok önceden programlanmış algoritmalar ve standart metinler üzerinden çalışıyordu. Bu "yapay zekâ" söylemi, kullanıcıların ilgisini çekmek ve güven oluşturmak için kullanılan bir pazarlama stratejisiydi. Günümüzde ise yapay zekâ daha gelişmiş olsa da, gelirin büyük kısmı hâlâ jeton satışlarından geliyor" ifadelerini kullandı.

Dİjİtal uygulamalarda insanların, istemeden de olsa suç dünyasının bir parçası haline gelebileceğini kaydeden Prof. Dr. Kırık, "Dijital uygulamalar sadece eğlence veya merak giderme aracı olmaktan çok daha fazlası. İnsanların en hassas olduğu anlarda, yani belirsizlik, kaygı ve umutsuzluk yaşadıkları dönemde bu tür uygulamalara yönelmesi, sömürüye açık bir zemin yaratıyor. Uygulamalar, "Yakında hayatında büyük değişiklikler olacak", "Kaderin senin lehine dönüyor" gibi umut veren ama belirsiz ifadeler kullanarak, kullanıcıları psikolojik olarak etkilemeye çalışıyor. Bu durum, insanların duygularını istismar etmek ve onları sürekli olarak uygulamada tutup daha fazla harcama yaptırmak için kasıtlı olarak kullanılan bir yöntemdi" şeklinde konuştu.

Dijital uygulamalar üzerinden geçmişte de birçok kara para aklama iddialarının gündeme geldiğini belirten Kırık, "Bu uygulamalar sadece eğlence veya merak giderme aracı olmaktan çok daha fazlası. İnsanların en hassas olduğu anlarda, yani belirsizlik, kaygı ve umutsuzluk yaşadıkları dönemde bu tür uygulamalara yönelmesi, sömürüye açık bir zemin yaratıyor. Uygulamalar, "Yakında hayatında büyük değişiklikler olacak", "Kaderin senin lehine dönüyor" gibi umut veren ama belirsiz ifadeler kullanarak, kullanıcıları psikolojik olarak etkilemeye çalışıyor. Bu durum, insanların duygularını istismar etmek ve onları sürekli olarak uygulamada tutup daha fazla harcama yaptırmak için kasıtlı olarak kullanılan bir yöntemdir" dedi.

YASAL DÜZENLEME ŞART

Yasal mevzuatların hızla tamamlanması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Kırık, "Bu tür uygulamalardaki olumsuzlukların önüne geçmek için öncelikle yasal düzenlemeler şarttır. Fal ve benzeri dijital uygulamalar, ilgili devlet kurumları tarafından lisanslanmalı ve denetlenmelidir. Uygulama içi satın alımlar ve dijital para sistemleri şeffaflaştırılmalı, kara para aklama riski minimize edilmelidir. Ayrıca kişisel veri koruma kanunlarının uygulanması ve kullanıcı izinlerinin sınırlandırılması gereklidir. Kullanıcılar, hangi verilere izin verdiklerinin ve bu verilerin nasıl kullanılacağının farkında olmalıdır. Devlet kurumları, siber güvenlik ve veri koruma konularında daha aktif olmalı, sahte ve riskli uygulamalarla ilgili farkındalığı artıracak kampanyalar düzenlemelidir. Eğitim kurumlarında dijital okuryazarlık ve veri güvenliği konuları öncelik kazanmalıdır. Son olarak, bireylerin de dijital ortamda temkinli davranması, kişisel bilgilerini paylaşmadan önce iki kez düşünmesi önemlidir" şeklinde konuştu.

HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİL

Dijital medya uzmanı ve sosyal medya araştırmacısı Ümit Sanlav ise dijital dünyadaki uygulamalara karşı çok dikkatli olunması gerektiğini kaydederek, uygulamalaardaki algoritma analizine dikkat çekti. Sanlav, "Uygulamaların algoritmaları takip ettiğiniz yahut ilginizi çeken şeylerin içeriğini dikkat alır. Daha sonra da benzer içerikler size gelmeye başlar. Sosyal medyadaki tuzaklara karşı dikkatli olmak gerekiyor. İnsanlar yüzbinlerce lirasını kaptırabiliyor. Kendilerini sosyal medyada medyum, falcı ve astrolog olarak tanıtan kişiler, vatandaşları 'âşık etme, hastalıktan kurtarma, zengin olma' gibi vaatlerle dolandırıyor. Pek çok vatandaş, anlık duygusal boşlukla bu dolandırıcılara yüz binlerce lira kaptırıyor. Üstelik önce bu vaatlerle para alıp, ardından da şantaj yapıyorlar. Bu içeriklerin önünüze gelmesi tesadüf değil" şeklinde konuştu.

Sanlav, sosyal medya kullanırken çok dikkatli olunması gerektiğini de belirterek, "Paylaşım yapmadan önce içeriğini iyi düşünün, çünkü sosyal medya hesaplarımız artık CV'lerimiz. Bankalar kredi verirken, işverenler işe alırken, sosyal medya hesaplarımızı inceliyorlar. Sosyal Medya kendimizi ifade etme şekli olduğundan, sevincimizi, öfkemizi, hüznümüzü, acımızı oradan paylaşır olduk. Öfke ile ani mesajlar paylaşmak, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir" dedi.

DÜNYADA YILDA 2 TRİLYON DOLAR PARA AKLANIYOR

Dünya genelinde her yıl 800 milyar ila 2 trilyon dolar arasında para aklanıyor; bu da küresel GSYİH'nın (Gayrisafi yurt içi hasıla) yaklaşık yüzde 2-5'ine denk geliyor ve kara para aklamayı dünya çapında en büyük mali suçlardan biri haline getiriyor. Finansal hizmetlerin giderek dijitalleşmesiyle birlikte, özellikle kripto para birimleri aracılığıyla dijital kara para aklama önemli bir artış gösterdi. Suçlular, yasa dışı finansal izlerini gizlemek için dijital para birimlerinin sağladığı anonimlikten yararlandı.

ÜRETKEN YAPAY ZEKA VE DOLANDIRICILIK

Yapay zekânın öncü bir dalı olan Üretken Yapay Zeka, metin ve görsellerden ses ve videoya kadar çeşitli içerik türlerini otonom olarak üretiyor. Güçlü bir yaratıcı motor olarak çalışan Üretken Yapay Zeka, desen tanıma ilkeleri ve öngörücü modelleme temelinde çalışyor. Bu dönüştürücü teknoloji, mevcut bilgileri aktif olarak analiz ederek ve yeni içerikler üreterek geleneksel Yapay Zeka modellerini geride bırakıyor. Bu nedenle, bu nitelikler bazı dolandırıcılık risklerini de beraberinde getiriyor.

"Falaaddin" ve "Binnaz" uygulamalarına soruşturma!

 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!