Euronun yeni savaş alanı İspanya olacak
Euro bölgesinde krizin fitilini Yunanistan ateşlemiş olabilir ancak, 16 üyenin kullandığı ortak para biriminin kaderini belirleyecek ülkenin adı İspanya.
Euro bölgesinin dördüncü büyük ülkesi olan İspanyada işsizlik şu anda yüzde 19 seviyelerinde. Ülkenin gayrimenkul sektöründe yaşanan yatırım çılgınlığı sona erdi ve Madrid hükümeti şimdilerde büyük bir borç yükü ve bütçe açığı ile boğuşuyor. Ülkede üretim 2009 yılında yüzde 3.6 daraldı ve 2010da daha da fazla daralması bekleniyor.
Wall Street Journalda yayımlanan bir analizde, bütün bu gelişmelerin İspanyayı son 50 yılda görülen en derin ve uzun resesyona sürüklediği belirtildi ve ülke ekonomisindeki kötü gidişin en fazla işlerinden çıkarılan orta sınıfı etkilediğinin altı çizildi.
Avrupa, ortak para birimi euronun kabul edildiği 1999dan bu yana gördüğü en büyük ekonomik krizle karşı karşıyayken, İspanya başta olmak üzere bütün euro bölgesi ekonomilerin geleceğini sorguluyor.
HÜKÜMET KABUL ETMİYOR
Analizde değerlendirmelerine başvurulan Washington merkezli düşünce kuruluşu American Enterprise Institute ekonomistlerinden Desmond Lachman, Euro bölgesi için asıl test İspanya olacak. İspanyanın sıkıntılarının derinleşmesi durumunda, euroyu bir arada tutmak güçleşecek. Ve ben İspanyanın şu anda derin bir kriz içinde olduğunu düşünüyorum dedi.
Hükümet ise her türlü kriz tartışmasına karşı çıkıyor. İspanya Ekonomi Bakanı Elena Salgado, Ekonomimizin sağlam temelleri var dedi ve ülkenin büyük bankalarının mali yapılarının oldukça güçlü olduğunu ve ülkenin ekonomik istatistiklerinin güvenilir veriler sunduğunu ve İspanyol şirketlerin ihracat piyasasında sahip oldukları pazar paylarını koruyacak kadar dinamik olduklarını açıkladı.
Salgado aynı zamanda, küresel mali kriz patlak verene kadar İspanyanın ticaret fazlasına sahip olduğunu ve şu anda ülkenin borcunun oldukça düşük seviyelerde bulunduğunu belirtti.
ÇOK FAZLA SEÇENEK YOK
Yunanistanın ülke borcunun ödeyemeyeceğine yönelik endişeler İspanyaya da ulaştı. Ancak İspanya, sorunu çözmek için denenmiş yöntemlere sahip değil.
İspanyanın euro bölgesi üyesi olması da seçeneklerini azaltıyor. Madrid hükümeti, ihracatı ya da turistlerin akın ettiği gözde sahillerini daha çekici kılmak için para biriminin değerini düşüremez. Çünkü euronun kontrolü daha rekabetçi ve güçlü bir ekonomiye sahip olan Almanyanın elinde.
Hükümetin borçlanma ve tüketim oranlarını artırmak için faizleri düşürme ve para basma gibi seçenekleri de yok çünkü bu kararları alma yetkisi sadece Avrupa Merkez Bankasına ait. Yine de İspanya, vergi indirimlerini uygulayıp, harcamalarını artırarak ekonomisini canlandırabilir.
Ancak hükümetin büyük orandaki harcamaları geçen yıl bütçe açığının gayrısafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 11.4üne denk gelmesine neden oldu.
Bu yüzden hükümet piyasaya sıcak para aktarmak için daha fazla tahvil satmak zorunda kaldı. İspanyanın devlet tahvillerini satın alan yatırımcılar, Yunanistanın ülke borcunu geri ödeyemeyeceğine yönelik endişeler ışığında, Madridden faiz oranlarını yükseltmesini istemeye başladı.
Madrid hükümeti ise bütçe açığını 2013e kadar yüzde 3e indirmek için vergileri yükseltti ve kamu harcamalarını kısmaya başladı. Ülkedeki ekonomistler bu şekilde ülke borcu 2012de GSYİHnin yüzde 74üne indirilebileceğine inanıyor.
GSYİHlerinin yüzde 113üne denk gelen bütçe açığına sahip İtalya ve Yunanistan ile karşılaştırıldığında bu oldukça makul bir seviye.
MALİYET DAHA YÜKSEK OLACAK
Euro bölgesinin en güçlü ülkeleri Almanya ve Fransa gerekli olduğu durumda Yunanistana yardım edeceklerini açıkladı. Analize göre, Yunanistanın üç katı büyüklüğünde, 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip olan İspanya için kurtarmanın maliyeti çok daha yüksek olacak.
Fransız banka BNP Paribas, gerekli olması durumunda, İspanya finansına yönelik azalan güveni tazelemek için 270 milyar dolar harcanması gerektiğine yönelik bir tahminde bulundu. Banka, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz için benzer güven tazeleyecek hamlelerin maliyetlerinin sırasıyla 68 milyar dolar, 47 milyar dolar ve 41 milyar dolar olacağını belirtti.
Bu gelişmelere rağmen iyimserliğini korumaya devam eden gözlemciler de var. Analizde yorumlarına yer verilen finansal araştırma şirketi AFInin Başkanı Emilio Ontiveros, İspanyanın mevcut sıkıntılardan kurtulacağına inanıyor.
Yılın ikinci yarısında sıkıntıların tamamen geçeceğine inanan ekonomist, Şanslıyız ki en büyük iki ihracat pazarımız olan Fransa ve Almanya, yeniden büyümeye başladı. Bu gelişme bile şu anda yüzde 20 sınırına dayanan işsizliği oranını durdurmak için yeterli olacak. İspanya, 1990lu yıllarda da benzer bir sorun yaşamış ve üstesinden gelmeyi başarmıştı dedi.