BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 72,80 1,39 378.560.000.000,00
ALBRK 8,25 0,49 20.625.000.000,00
GARAN 144,00 1,41 604.800.000.000,00
HALKB 36,34 1,79 261.094.834.046,28
ICBCT 13,53 -1,60 11.635.800.000,00
ISCTR 14,06 0,29 351.499.578.200,00
SKBNK 7,86 -4,38 19.650.000.000,00
TSKB 12,96 -0,69 36.288.000.000,00
VAKBN 31,06 1,30 307.988.522.504,38
YKBNK 37,24 1,09 314.568.189.816,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkEskiden dinlerdik şimdi anlatıyoruz. ----

Eskiden dinlerdik şimdi anlatıyoruz.

Eskiden dinlerdik şimdi anlatıyoruz.
27 Ocak 2011 - 10:24 www.finansingundemi.com

Aykut Demiray, "kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye haksızlık yapıyor Türkiye single A'yı hak ediyor." dedi

Viyana’da düzenlenen Euromoney 2011 konferanslarında Türkiye’de bankacılık sektöründeki gelişmeler yabancı katılımcılar tarafından takdirle karşılanırken, konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray  sektördeki gelişmeleri, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye bakış açısını değerlendirdi. 
Murat Öğütcen/Ekonomist
Yabancılar Tarafından, Türkiye’ye gerek makroekonomik açıdan gerekse bankacılık sistemdeki gelişmelere ilişkin daha gazla ilgi var denilebilir mi?
Eğer siz ilgi çeken bir ülke iseniz o zaman oturumlar yapılıyor. Daha fazla Türk aktif olarak katılıyor. Konuşmacı olarak geliyorlar. Eskiden de katılırdık, konuşmazdık, dinlerdik. Belki anlatacağımız çok şey de yoktu. Ama şimdi Türkiye çok daha aktif katılımcı ile bu gibi uluslar arası organizasyonlara katılıyor. Bunun da nedeni son 10 yılda çizmiş olduğumuz güzel ekonomik grafik diyebiliriz.
Bankacılık sektörü açısından bakacak olursak neler söylemek istersiniz?
Türkiye’’de bankacılık sektörünün krizden hemen hiç etkilenmeyişi. Batılıların çok dikkatini çekti. Biz batılı bankaları adete finanse eder hale geldik. Günlük fonlarımızı, haftalık fonlarımızı, batılı bankalara verir durumdayız. Öyle noktalara geldik ki o fonlara çektiğimiz anda bazı bankalar zorlanacak boyuta geldiler. Bir Alman bankasını ziyaret ettiğimizde beni bakan gibi karşıladılar. Artık bizim ağırlığımız var. Türkiye’nin göstermiş olduğu bu performans, insanların ilgisini çekti.
Türkiye’nin yatırımcıları da çektiği bir vaka. Bunun nedeni nedir?
Bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar. Sadece bankacılardan bahsetmiyorum. Fon yöneticilerinden de bahsediyorum. Paralarını Türkiye’ye yatırmaya çalışıyorlar. Bütün bunları bir araya koyduğumuz zaman Türkiye, emerging market (gelişen piyasalar) boyutunun dışında da yükselen bir ülke, yıldız gibi parlayan bir ülke. Bu yüzden de bu tür toplantılarda Türkiye dikkat çekiyor. Öte yandan İş Bankası olarak altı yıldır uluslar arası bankacılık semineri düzenliyoruz. Örneğin Çin’den bankacıları çağırıp eğitim veriyoruz. Hem İstanbul’u hem bankamızı tanıtıyoruz.
Kredilerin GSYİH’sına oranı açısından Türk Bankacılık sektörü yüzde 42’lerde bulunuyor. Büyüme potansiyeli yüksek. Sizce Türkiye bankacılık sektörünün ulaşması gereken makul seviye nedir?
Makul seviye Avrupa ortalamasıdır. Türkiye’de hane halkı borçluluğun milli gelire oranı 2009 sonu itibari ile yüzde 20’nin altında 27 AB ülkesinin ortalamasına bakıldığında ise yüzde 60, yani üç kat fark var. Bu durum, daha gidilecek yolun olduğunu gösteriyor. Britanya yüzde 80 düzeyinde… Türkiye’de toplam aktiflerin GSYİH’sına oranı ise tahmini olarak yüzde 88.6 Avrupa’nın 27 ülkesi toplam aktiflerinin GSYİH’sına oranı yüzde 357.
Ne kadar zaman gerekli sizce?
Avrupa’nın bugünkü konumuna geliriz. İki kat fark var ama farklı değişkenlerden bahsettiğimiz için 5 ile 10 yıl diyorum. Kredileri artırmak o kadar kolay olmayabilir. Ayrıca çok hızlı artırmak, sıkıntı da yaratabilir. Bu sefer olmayacak kredi verirsiniz. Fakat şubeleşme konusunda daha çabuk mesafe alırız. 
Mevduatın vadesi uzatılmaya çalışılıyor? Vadeler çok kısa… Sizin değerlendirmeleriniz nelerdir?
Türkiye’de bankacılık sisteminde böyle bir durum var. Kolayca da değişmez. Psikolojiktir. Kafaların değişmesine bağlıdır. Bunu şuna benzetebiliriz. Yaklaşık 100 milyar dolar belki daha fazla döviz tevdiat hesabı var. Yıllardan beri var ve yıllardan beri bu insanlar para kaybediyorlar.
Neden bu alışkanlıktan vazgeçilemiyor?
Çünkü alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçemiyorlar. Bu farklı bir konu ama ben aynı kapsamda değerlendirdiğim için söylüyorum. Kredi derecelendirme kuruluşlarına ilişkin mesele CDS’lere baktığmızda, Türk bonolarının trade ettiği yere baktığınızda Türkiye’nin notunun Single A olması gerekiyor. Fakat bir türlü BB+’dan yukarı çıkartılmıyor.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bizim modelimiz var. modele koyuyoruz böyle çıkıyor diyorlar. Ama IMF’nin yüksek düzeyli yetkililere sorduğunuzda “ haklısınız ama bunlar kafalarını değiştiremiyorlar” diyorlar. Türkiye ile ilgili hafızalarını silemiyorlar” diyorlar. Yani o da psikoloji k. Türkiye’de dolar tutması psikoloji gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu yükseltmemiş olmaları da bence psikolojik. Türkiye’nin mevduatı aslında o kadar da kısa vadeli değil. Bir aylık kontrat yaptı sizinle. Bir de davranışsal vade diye bir şey var. sizinle bir aylık mevduat kontratı yapmama rağmen 10 senedir bende duruyorsunuz. Aslında mevduat göründüğü kadar da kısa vadeli değil.
Seçimlerden önce kredi derecelendirme kuruluşlarından bir hamle bekliyor musunuz?
Ben her an olumlu bir gelişme bekliyorum. Türkiye bunu hak ediyor. Şu anda Türkiye’yi cezalandırıyorlar. Kredi derecelendirme kuruluşları, kendi yatırımcılarını yanlış yönlendiriyorlar. Önemi şurada; bazı fonlar bir ya da iki kuruluştan yatırım yapılabilir derecesini almayan ülkelere veya şirketlere giremiyorlar.
Fiyatlamanın yüzde 70’i gerçekleşti.
Fitch’in Single A için Türkiye kredi notunu 4 kademe artırması gerekirken diğer kuruluşlardan ise 5 kademe artırması gerekiyor. Yatırım yapılabilir ülke notuna ulaştığımızda Türkiye’ye ne kadarlık yatırım gelebilir sorusuna Aykut Demiray şu yanıtı veriyor:
“Bir rakam veremem. Fakat şöyle dolaylı bir şey söyleyeyim. Türkiye 2005 yılında AB ile üyelik müzakerelerine başladığında iki üç yabancı bankacı “size 40 milyar dolar sermaye gelecek” dedi. Ve bu miktar para geldi. Burada bir benzetme yapabilir miyiz bilemiyorum ama Türkiye yatırım yapılabilir ülke seviyesine geldiği anda Türkiye’ye önemlice miktarda para gelecektir. Fiyatlar değişecek midir sanmıyorum. Çünkü fiyatların zaten yüzde 70’i gerçekleşti. Yüzde 30 daha Türkiye fiyatlamasında iyileşme olabilir. Mutlaka olur, demiyorum. Olabilir diyorum. Yatırım yapılabilir seviyesi büyük ölçüde fiyatlanmıştır. Sendikasyon kredilerinde borçlanma oranlarında gerilemeler olabilir. Temel piyasa olarak tanımladığımız bono piyasasında ben yüzde 70 kadar fiyatlamanın gerçekleştiğini düşünüyorum. Ben Single A bekliyorum. Bir babayiğit çıkacak Türkiye aslında single A diyecek. Ve o doğruyu söylemiş olacak. Diğer Avrupa ülkelerinin makroekonomik performanslarına bakacak olursanız, onların kredi notlarına bakacak olursanız ortada komik bir durum var”

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!