Enerji projelerine milyarlar akıyor
Bankaların son yıllardaki en iyi kredi müşterisi konumuna yükselen enerji projeleri bu yıl da hızından bir şey kaybetmeyecek.
Enerji projelerine milyarlar akıyor
Bankaların son yıllardaki en iyi kredi müşterisi konumuna yükselen enerji projeleri bu yıl da hızından bir şey kaybetmeyecek. Geçen yıl sadece yedi bankanın 3.4 milyar dolar proje finansmanı sağladığı enerjide, bankaların bu yıl daha cömert davranarak 5 milyar doların üzerinde bir kredi hacmi yaratmaları bekleniyor.
Mine Zeybekoğulları / Ekonomist
Son yılların en gözde sektörleri arasındaki yerini iyice sağlamlaştıran enerji, bankaların kredi portföyüden de aslan payını almayı sürdürüyor. 2009da kriz ortamına rağmen enerji projelerine yönelik kredilerde kısıntıya gitmediklerini belirten bankalar, bu yıl yine çok sayıda projeye finansman sağlamak için planlarını yapmış ve hedeflerini belirlemiş durumdalar. Buna göre, sadece yedi bankanın bu yılki projelere aktaracakları kaynak 5 milyar doları aşacak.
Türkiyede enerji ihtiyacının 2009-2017 yılları arasında yüzde 6-8 oranlarında artacağı tahmin edilirken, 2020ye kadar 100 milyar doların üzerinde enerji yatırımı ihtiyacı doğacağı hesaplanıyor. Öte yandan, enerji sektörü temsilcileri 2020ye kadar 16 bin MW ilave yenilenebilir enerji yatırımı yapılmasının öngörüldüğünü ve bunların çoğu için lisans alınmış durumda olduğu kaydediyorlar.
Global kriz döneminde diğer pek çok alanda olduğu gibi enerji talebinde de düşüş yaşandı. Bunun geçen yıl için yüzde 4ler seviyesinde olduğu ifade edilirken, bu talep gerilemesinin arz açığının da gecikmesine yol açtığına dikkat çekiliyor. Ancak bu süreçte yatırımların hızlı bir şekilde devreye sokulmaması halinde, arzdaki eksikliğin ilerleyen dönemde daha net yaşanması riskinin altı çiziliyor.
Enerjiye kredi var
Tüm projeler için en zorlu aşamanın finansman bulmak olduğu ortada. Enerji projelerinde uzun dönemli ve düşük faizli kredi gerektirmesi nedeniyle proje ve sendikasyon kredileri önem kazanıyor. Bu noktada, bankaların rolünün kritik olduğunu söylemeye gerek yok. Tabii, projelerin finansal modellerinin kriz öncesine kıyasla daha muhafazakar varsayımlarla hazırlandığı, bunun da daha az kredi, daha çok sermayeye denk geldiği de belirtiliyor.
Ancak bankalar, yeterli özkaynak katkısı-iyi proje-ciddi yatırımcı üçlemesi olduğu takdirde, her enerji projesine finansman sağlamaya hazır olduklarını, bunun 2009 yılında görüldüğünü vurguluyor.
Yedi bankanın planı
2009 yılında sadece yedi bankanın enerji projelerine sağladığı finansman tutarı 3.4 milyar dolar oldu. TSKBnin geçen yıl kendi başına ve diğer bankalarla birlikte ortak kredi verdiği enerji projesi sayısı 30 olurken, bunların tamamını yenilenebilir enerji projeleri oluşturuyor. Garanti Bankası ve İş Bankası, elektrik ve doğalgaz dağıtım özelleştirme projeleri de dahil olmak üzere geçen yıl 20şer projeye sağladıkları ve taahhüt ettikleri finansman ile yine öne çıkan bankalar arasında yer alıyorlar. Denizbank ve Yapı Kredi de 2009 yılında sırasıyla 13 ve 8 enerji projesinin kredilendirilmesinde rol oynadı.
2010da hızlanacak
Bu yıl, hem enerji yatırımları hem de finansman tarafında daha hareketli bir yıl olacak. Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin 2010 yılı sonuna kadar büyük ölçüde tamamlanmasının beklenmesi ve devam edecek elektrik üretim özelleştirme ihaleleri ile birlikte, ortaya ciddi bir finansman ihtiyacının çıkacağı hesaplanıyor. Bankaların bu yıl içinde enerji yatırımları için sağlayacakları finansmanlarda büyük payı da bu projelerin alması bekleniyor.
Pasta büyüyor
Hesaplamalara göre; elektrik dağıtımda henüz ihaleye çıkılmamış yedi bölge için yaklaşık 7-8 milyar dolarlık finansman ihtiyacı doğacak. Buna, ihalesi yapılan ancak finansmanı bulunmayanlar da eklendiğinde rakam daha da yükseliyor. Elektrik üretim portföyü özelleştirmeleri için de 15-20 milyar dolar seviyesinde finansmana gerek olacağı öngörülüyor.
Özel sektörün bu yıl çok sayıda yenilenebilir enerji projesini devreye alması bekleniyor. Yanı sıra, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Kasım 2007de yapılan rüzgar santrali lisansları başvurularını da bu yıl içinde sonuçlandıracak. EPDKnın onay bekleyen toplam 78 bin MW kurulu gücünde rüzgar santrali projesinin bir kısmının lisanslarını 2010da dağıtacağı kaydediliyor.
Geri dönüşte sıkıntı yok
Ekonomik konjonktürün daha olumlu olacağı beklentileri, yurt dışı finans piyasalarının toparlanmaya başlaması da hesaba katıldığında, enerji sektöründe proje hacimlerinin daha da artacağı öngörüleri destekleniyor. Diğer sektörlere göre kredi geri dönüşlerinin daha kolay olması da, bankaların bu alana yönelik artan ilgisinin en temel sebeplerinden birisi.
Özel sektörün yatırım iştahının da 2009a göre daha fazla olacağı yönünde oluşan genel kanının yanı sıra, yenilebilir enerji yasasında mevcut teşviklerin artırılmasıyla ilgili beklenen değişikliklerin yasalaşması da itici güçlerden biri olacak. Yaptığımız araştırmaya geri dönen yedi bankanın enerji finansman stratejilerine ilişkin verdikleri bilgiler şöyle:
Bir milyar dolar bütçe ayrıldı
Ebru Dildar Edin / Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Enerjinin her alanında aktif olarak yer alıyoruz. 2009da 530 MW gücünde 15 adet rüzgar santralini tek başımıza finanse etmiş olduk. Sadece rüzgar projelerine sağladığımız kredi 800 milyon dolara ulaştı. Faaliyetteki her iki rüzgar santralinden bir tanesinde Garanti Bankasının finansman desteği bulunuyor.
2010 yılında enerji projelerine olan desteğimizi sürdüreceğiz. Bu kapsamda, enerji projelerinin finansmanına yönelik 1 milyar dolarlık bütçe ayrıldı. Halihazırda yaklaşık 3.5 milyar dolar tutarında finansman ihtiyacı olan enerji projelerini değerlendiriyoruz. Bunun yaklaşık 1.5 milyar dolarlık kısmının kredi kullandırımının yakın zamanda gerçekleşmesini bekliyoruz.
Fizible olan her projeye kredi var
Halil Eroğlu / TSKB Genel Müdürü
Bu yıl 1 milyar dolar civarında yeni bir plasman yapmayı düşünüyoruz. Bunun içerisinde herhalde 400-500 milyon dolar yakın kısmı enerji yatırımlarına ayrılacaktır. Enerjide finansman sıkıntısı olmaz; olmadı da çünkü öyle bir kaynak var. Özkaynak koyabilen, ciddi firmalar herkesten finansman buluyor. TSKB olarak şimdiye kadar 86 projeye finansman vermişiz, fizible olursa yine veririz.
Bu bizim açımızdan önemli. Bizim kalkınma bankacılığı fonksiyonumuz var, bizim bu ülkeye katkı yapacak, istihdam yaratan projeleri finanse etmemiz lazım. Ülkenin en temel ihtiyaçlarından biri de enerji olduğuna göre, o zaman enerjiyi de finanse etmek bizim asli görevlerimizden biridir diye düşünüyorum.
Aslan payını alırız
Cem Mengi / Akbank Kurumsal Bankacılıktan sorumlu GMY
Sektörün lider bankalarından biri olarak enerji projelerinin finansmanı anlamında iştahımız kesinlikle sürüyor. Gerek enerji ve finans konularına yönelik know-how birikimimiz, gerekse sermaye gücümüz dikkate alındığında, gerçekleşecek işlemlerden Bankamızın aslan payı alacağını kolaylıkla öngörebiliriz.
Halihazırda finansmanı tamamlanmamış elektrik dağıtım bölgelerinin tamamını değerlendiriyoruz. İlave olarak, özelleştirilecek olan diğer bölgelere yönelik iştihamızda devam ediyor. Akbank olarak, proje bazında farklılık göstermek üzere, tüm bu projeler için gerekecek finansman tutarların yaklaşık yüzde 20-25ini tek başımıza finanse etmeyi planlıyoruz.
20nin üzerinde projeyle kapatmayı hedefliyoruz
Arzu Özgiray / Yapı Kredi Proje ve Yapılandırılmış Finansman Grubu Başkanı
Bankamız 2010 yılında da enerji sektörü için ayrılan kaynaklara bir sınırlama getirmedi. Enerji sürekliliğinin sağlanmasına katkıda bulunmayı bankamızın sosyal sorumluluk bilinci kapsamında bir görev olarak değerlendiriyoruz.
Yenilenebilir enerji projeleri de enerji sektörünün en temel unsurlarından birini oluşturuyor. Bu doğrultuda hem bu projelerin hem de özelleştirmesi devam eden dağıtım şirketleri gibi diğer enerji sektörü projelerinin finansmanında yer almaya devam edeceğiz. 2010 yılında 20'nin üzerinde projeyle kapatmayı ve 1.2 milyar dolar yeni taahhüt altına girmeyi hedefliyoruz.
Enerji öncelikli yere sahip
Vedat Mungan / Finansbank Kurumsal ve Ticari Bank. GMüY
Bankamızın 2010 yılındaki büyüme hedefleri arasında enerji sektörü yine öncelikli bir yere sahip. Bankamızın enerji sektörüne öncelikli desteği fizibilitesi tatmin edici, kaliteli projelere yönelik olarak artarak devam edecek.
Gerek yenilenebilir, gerekse termik santralleri ile elektrik dağıtım özelleştirmelerinin finansmanında aktif rol almayı hedefliyoruz. Bu çerçevede 2010 yılı içerinde enerji sektöründeki projelerin finansmanı için ayırdığımız bütçe 1 milyar olup, yıl içerisinde toplam yatırım yatırı 1,5-2 milyar dolar olacak projelerin finansmanındaki katılımızın 750 Milyon USD ve üstü gerçekleşmesi beklenmektedir.
Hiçbiri yüzümüzü kara çıkarmadı
Burcu Evciler Avcı / Denizbank Proje Finansmanı Grup Müdürü
Şu an birçok HES ve RES projesi incelememiz altında. Bu işlerin arasından uygun bulduklarımızı tek başımıza veya diğer bankaların da katılımıyla kredilendirmeyi düşünüyoruz. Bölüm olarak öncelikli sektörlerimizde büyüme hedefimiz yaklaşık yüzde 20 seviyesinde ve enerji sektörü bunlardan biri.
Enerji projeleri geçtiğimiz iki yılda yaşadığımız olumsuzluklardan gayrimenkul, inşaat, altyapı projeleri kadar etkilenmedi. Bunda tabii mevcut hukuki altyapının da payı var. 2010 yılı sonunda enerji sektörüne en az 300 milyon dolarlık yeni kaynak aktarmak istiyoruz. Kredilendirdiğimiz hiçbir enerji projesi şimdiye kadar yüzümüzü kara çıkarmadı, bundan sonra da çıkartmayacaktır diye düşünüyorum.
Portföyün kapsamı genişletilecek
İş Bankası
Bankamızın proje finansmanı hacminin ve pazar payının 2010 yılında bir önceki yıla göre artırılması hedefleniyor. İş Bankasının enerji üretim santrallerine verdiği finansman desteği önemli boyutlara ulaştı.
Önümüzdeki dönemlerde piyasalardaki beklentilerin iyileşmesi ve henüz Meclis komisyonunda tasarı halinde olan yeni yenilenebilir enerji kanunu kapsamında yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjiye devletin sağlayacağı alım garantileri paralelinde özellikle yenilenebilir enerji projelerine olan finansman desteğinin artırılması hedefleniyor. Bu doğrultuda, Bankamızın yenilenebilir enerji portföyünün güneş, rüzgar ve jeotermal santralleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülüyor.