BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,75 -0,85 362.700.000.000,00
ALBRK 8,64 0,70 21.600.000.000,00
GARAN 142,20 0,21 597.240.000.000,00
HALKB 27,44 2,62 197.150.309.472,48
ISCTR 14,99 0,27 374.749.550.300,00
SKBNK 6,98 -2,79 17.450.000.000,00
TSKB 13,55 -0,07 37.940.000.000,00
VAKBN 28,02 0,72 277.844.121.074,46
YKBNK 34,20 -0,18 288.889.153.912,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDünya borsalarında trend mi değişiyor? ----

Dünya borsalarında trend mi değişiyor?

Dünya borsalarında trend mi değişiyor?
07 Şubat 2010 - 13:50 www.finansingundemi.com

Dow Jones’ta 10 bin, euro/dolar paritesinde ise 1.40’ın altına düşüşler borsalarda yeni bir panik satış dalgasına yol açabilir. Bu durum, IMF anlaşması ve S&P’nin not artırımı gibi beklentilerle dış borsalardan ayrışan İMKB’ye de yansıyabilir...

“DÜNYA borsalarında geçen yıl mart ayında başlayan yükselen trendde sona mı gelindi?” Son iki haftada ABD başta olmak üzere dünya borsalarına gelen sert satışlar sonrası akla gelen bu soru yatırımcıların huzurunu fena halde kaçırmış durumda. Dow Jones’ta 10 binin altında bu panik havasının artacağı konuşuluyor. İMKB’de güçlü görünüm şimdilik devam etse de başta ABD olmak üzere gelişmekte olan piyasalarda trendin terse dönmesinden hasarsız çıkmak oldukça güç. 2007 ve sonrasında bir kez daha görüldü ki “decoupling” (ayrışma) kısa vadede mümkün olsa da orta ve uzun vadede gelişmekte olan ülkelerin olası bir trend dönüşünden etkilenmemesi pek mümkün değil. Yeni yıla da coşkulu başlayan piyasalarda Çin’in hızlı büyümeden endişe duyması ve ekonomideki hızlı büyümeyi frenlemek için adımlar atmasıyla başlayan tedirginlik, Obama’dan gelen ve piyasalarda popülist olarak algılanan finansal düzenleme mesajlarıyla daha da arttı. Bunlarla birlikte Avrupa Birliği’nin de başta Yunanistan olmak üzere borç sorunu yaşayan “çocukları” ile başının dertte olması, son günlerde dünya ekonomisinin bu üç büyük aktörünün de sıkıntılı günler yaşamasına neden oluyor. Yaşanan bu sıkıntılar başta hisse senedi piyasaları olmak üzere diğer piyasalara da yansımış durumda. Şu an için alarm veren ve yatırımcılarında daha dikkatli izlemeye aldığı iki gösterge ise Dow Jones endeksi ve euro/dolar paritesi. Dow’da 10 binin, paritede ise 1.40’ın altına kalıcı olarak sarkılıp sarkılmayacağı merak konusu. Global risk iştahının azalması, petrolden altına, mısırdan buğdaya, bakıra neredeyse bütün emtia fiyatlarında da gerilemelere neden oluyor. Bunda da riskten kaçan yatırımcının elindeki varlıkları satarak dolara geçişi büyük rol oynuyor. Bu nedenle ilerleyen günlerde dolar talebindeki artışın sürmesi, borsalar ve emtia fiyatları açısından da olumsuz işaretler üretecektir. Dolar endeksi ya da euro/dolar paritesi gibi dolar talebindeki değişmeleri işaret eden göstergelerdeki gelişmeler yakından takip edilmeli. Daha çok göz önünde bulunması ve küçük yatırımcının da daha aşina olması nedeniyle biz parite üzerinden devam etmenin daha faydalı olacağını düşündük. 1.40’IN ALTI BORSALAR İÇİN TEHLİKELİ Her ne kadar paritenin gerilemesinde Euro Bölgesi’nin iç sorunlarının etkisi bulunsa da genel olarak düşüşün global risk iştahını yansıttığını söyleyebiliriz. Risk iştahındaki azalma da doların değerlenmesi başka bir tabirle de paritenin gerilemesine neden oluyor. İlerleyen günlerde euro/dolar paritesinde 1.40’ın altında kalıcı bir hareket oluşması ve ardından kısa vadede düşük olasılık versek de 1.3750 desteğinin altına sarkılması, en baştaki “Trend tersine mi dönüyor” sorusunun cevabının “evet” olmasına neden olabilir. Yani borsalardaki düşüş parite tarafından da net bir şekilde teyit edilmiş olursa son günlerde yaşanan satıcılı seyir uzayabilir. Teknik olarak baktığımızda ise paritenin aşırı satım bölgesinde bulunduğunu ve teknik göstergelerde pozitif aykırılıklar oluşmaya başladığını görüyoruz. Bu durum, paritede süren bu sert satıcılı sürecin ardından bir tepki gelme olasılığını artırıyor. Yine de 1.42’ın üzerinde kapanışlar görmediğimiz sürece paritede olası tepkilere kuşkuyla yaklaşmak gerektiğini düşünüyoruz. Kısa vadede ise 1.40 altında kapanışlar olması, 1.3750 desteğine kadar yeni bir geri çekilmeye neden olabilir. Bu seviyelere doğru anlık geri çekilmeler sonrasında başlayacak bir tepkinin gücünün daha fazla olacağını düşünüyoruz. Kısa vadede 1.3750 seviyesinin altında kalıcı bir hareket oluşma olasılığını düşük görmemize karşılık, özellikle Euro Bölgesi’nde borç sorunu olan ülkeler hakkındaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. DOW JONES YÜKSELEN TRENDİ KIRDI Dow Jones endeksinde geçen yıl mart ayında başlayan yükselen ana trend geçen hafta kırıldı. Bu trendin altına sarkılması panik satışları da beraberinde getirdi. 19 Ocak’ta 10 bin 729’la bu trenddeki zirvesini yapan endeks, son iki haftada gelen satışlarla 10 bin civarına doğru sert bir geri çekilme yaşadı. Ardından son birkaç günlük dönemde de 10 bin 100-300 bandında sıkışma yaşandı. Bu harekete baktığımızda, bariz bir “ters bayrak formasyonu” oluşumu dikkat çekiyor. Eğer önümüzdeki birkaç gün içinde Dow’da 10 bin 300 üzerinde kapanışlar gerçekleşemez ve endeks bu bölgeden uzaklaşamazsa sert düşüşü işaret eden bu formasyonun tamamlanma olasılığı artacaktır. Bu durumda ilk etapta 9 bin 700 civarına kadar sert bir geri çekilme daha yaşanabilir. 9 bin 700 altına olası sarkmalarda ise 200 günlük ortalamanın da bulunduğu 9 bin 400’e doğru yeni bir geri çekilmenin daha önü açılacaktır. Şu an Dow’da 10 bin 100-150 bölgesinde 100 günlük ortalama ve önemli bir yatay destek bulunuyor. Bu seviyenin altında da 10 bin önemli bir psikolojik destek. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, sert bir düşüşün başlaması için bu seviyelerin altında kapanışlar olması gerekecektir. Dow’da bu desteklerin çalışıp çalışmayacağını önümüzdeki birkaç gün içinde göreceğiz. Bu süreçte Dow Jones 10 bin 300 direncini aşmadığı ya da düşüş formasyonu tamamlanıp yukarıda değindiğimiz desteklere kadar bir geri çekilme yaşanmadığı sürece nakitte kalınması daha doğru olacaktır. Bu gibi sıkışmaların yaşandığı dönemde en çok karşılaşılan ve yatırımcılara en çok zarar veren durum çok dar bir bant içinde sürekli pozisyon değiştirme telaşıdır. Bu aşamada izlemede kalmak ve yönün netleşmesini beklemek daha sağlıklı bir hareket olacaktır. İMKB GÜÇLÜ AMA!.. IMF anlaşması konusunda sürekli birbiriyle çelişkili açıklamalar geliyor. Ancak piyasalarda bu beklentinin hala korunduğu görülüyor. Bu beklentiyle birlikte S&P’nin de çok yakın bir zamanda not artırımı kararını açıklayacağına artık kesin gözüyle bakılmaya başladı. Bu beklentiler yurtiçi piyasaların yurtdışına göre oldukça pozitif bir performans sergilemesini sağlıyor. Kısa vadede beklentiler pozitif ayrışmaya yol açıyor. Ancak tüm dünyada yeni bir panik havasının başlaması durumunda bu beklentiler İMKB’yi çok fazla yukarıya taşıyamayacağı gibi, düşüşlerin de ani ve çok sert olmasına neden olabilir. DEFANSİF HİSSELER TERCİH EDİLEBİLİR Yurtdışı piyasaların karar aşamasında olduğu bu dönemde İMKB’de pozitif görünüm devam ediyor. Yurtdışı piyasaların da önemli destek seviyelerinden tepki vermesi İMKB’de yeni zirve oluşumunu destekleyebilir. Fakat aksi durumda satışlar çok sert olabileceği için risk de çok yüksek. Bu dönemde izlemede kalmak en sağlıklı strateji. Fakat risk alabilecek ve oyunun içinde olmak isteyen yatırımcılar için bu dönemde betası düşük, daha defansif hisselere yönelmek, alınacak riski de sınırlayacaktır. Gıda, perakende, sağlık, iletişim gibi talep dalgalanması çok fazla olmayan sektörler seçilebilir. Bu sektörler ani sert düşüşlere karşı daha dirençli olabiliyor. Ancak unutmamak gerekir ki, ani ve sert çıkışlara da daha sınırlı katılım olacaktır. Riskin ve buna bağlı olarak olası getirinin en yüksek olacağı hisselerse başta bankalar olmak üzere finansallar olarak duruyor. Riski sevenler ya da portföyde bir miktar bulundurmak isteyenler, bu hisselerden son dönemde performansı göreceli olarak düşük kalmış olanları portföye ekleyebilir. İMKB’DE NE ZAMAN ALIM YAPMALI? Yurtdışı piyasalardaki satışlardan oldukça iyi korunan İMKB, son dönemde dar bir kanala sıkışmış durumda. İMKB-100’de 53 bin 500-55 bin 500 kanalından çıkış gerçekleşmediği sürece yön konusunda öngörüde bulunmak oldukça zor. Bu kanal içindeki harekette de pozisyon almak ya da var olan pozisyonlarda sık oynama yapmak daha fazla zarara neden olabilir. Bu yüzden özellikle yeni pozisyon almayı düşünenlerin bu kanaldan çıkışı beklemeleri daha doğru olacaktır. 55 bin 500’ün hacimli bir şekilde aşılması ya da 53 bin 500 desteğinin kırılmasıyla 51 bin 500 kadar beklenerek alım denenebilir. Nereden alım yapılırsa yapılsın, mutlaka stop loss seviyesi belirlenmeli. Örneğin, 55 bin 500’ün kırılmasıyla alım yapacakların, 53 bin 500 altına sarkma durumunda; 51 bin 500 civarından alım yapanlarınsa 100 günlük üstsel hareketli ortalamayı (49 bin 500 civarı) takip ederek bu seviyenin altında hacimli olarak gerçekleşecek kapanışlarda stop loss yapmaları gerekecektir. PARA / ÜZEYİR DOĞAN
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!