BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 69,30 2,36 360.360.000.000,00
ALBRK 8,47 2,67 21.175.000.000,00
GARAN 139,60 1,68 586.320.000.000,00
HALKB 26,02 0,54 186.947.924.652,84
ICBCT 16,01 -0,06 13.768.600.000,00
ISCTR 14,36 2,35 358.999.569.200,00
SKBNK 6,97 3,11 17.425.000.000,00
TSKB 13,38 3,80 37.464.000.000,00
VAKBN 27,54 0,88 273.084.478.743,42
YKBNK 33,70 4,21 284.665.628.270,80

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara Piyasa'Döviz kurunda esnekliğe gidilmesi gerek’----

'Döviz kurunda esnekliğe gidilmesi gerek’

'Döviz kurunda esnekliğe gidilmesi gerek’
02 Temmuz 2010 - 07:15 www.finansingundemi.com

Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kur politikasının esnekliğe ihtiyacı olduğunu vurguladı

EYLEM TÜRK / Milliyet Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, euro’nun Türk Lirası karşısında değer kaybetmesinin çok ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu vurguladı. Eskişehir’de düzenlenen Türk Seramik Sanayi Buluşması’nda konuşan Bülent Eczacıbaşı şunları söyledi: “Dalgalı kur sistemi hiç tartışılmayacak bir şey midir? Alternatifleri yok mudur? Çok çeşitli kur sistemleri olduğu gibi spesifik önlemler de olabilir. Bunların tartışılması gerekir. ’Kur sorunu verimlilik artışlarıyla aşılmalıdır’ ifadesi bence eksik ve yeterli değil. Şikayet konusu olan mevcut döviz kuru politikasında esnekliklere gidilmesinin önümüzdeki dönemde tartışılması gereğine işaret etmek istiyorum.” Ekonomik verilerin olumlu gelişmeleri gösterdiğini söyleyen Bülent Eczacıbaşı, “Birinci çeyreğe ilişkin rakamları, son derecede sevindirici buluyoruz. Geçen yılın aynı dönemindeki rakamlarla karşılaştırıldığında, durgunluğun giderildiği açıkça ortaya çıkıyor” dedi. Bülent Eczacıbaşı, “Büyüme rakamlarından, sanayi üretiminin ve üretimde verimliliğin arttığını da görüyoruz. Bütçe yönetiminin başarısıyla enflasyon da geriliyor. Bütçe disiplini ve borcun GSMH’ya oranı, Türkiye’yi diğer ülkelerden farklı kılan ve küresel krizden daha az etkilenmesini sağlayan faktörler oldular. Dış ticarette de performansımız, dünya piyasalarındaki iniş çıkışlara bağlı olarak, yavaş da olsa yükseliyor” diye konuştu. Yılın ikinci yarısından itibaren dünyada ivme kaybetmesi beklenen büyüme ortamından Türkiye’nin en düşük düzeyde etkilenmesi için, rekabet üstünlüklerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, şunları söyledi: “Türkiye’nin büyümesini ve yatırımlarını sürdürebilmesi, uluslararası pazarlarda rekabet gücünü koruyup geliştirmesine bağlı. Bu anlamda döviz kuru da önemli bir rol oynuyor.” ‘Çöküş beklenmiyor’ Küresel ekonomik bunalıma ilişkin değerlendirmeler değişiklikler gösterse de, görünür gelecekte bir ‘çöküş’ beklenmediğinin altını çizen Eczacıbaşı, “Farklı ülkelerde görülecek farklı gelişmeler karşısında, özgün politikalarla yeni bir döneme doğru yol alınacağı düşünülüyor” dedi. Eczacıbaşı, Güneydoğu’ya yatırımla ilgili olarak da bölgede verimlilik sağlayacak koşulların sağlaması gerektiğini belirtti. ‘Seramik Türkiye’nin beşi bir yerde altını’ Bülent Eczacıbaşı seramikle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Anadolu topraklarında 8 bin yıl önce başlayan seramik üretim geleneği, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanayi boyutuna ulaştı. Bugün sektörümüz, dünya ölçeğinde önde gelen bir üretim ve ihracat kapasitesine ulaşmış bulunuyor. Yüzde 90’a varan yerli katma değer ve 26 bin kişilik doğrudan, 220 bin kişilik dolaylı istihdam katkısı ile seramik, en önde gelen sektörler arasında yer alıyor. Seramik sanayii, teknoloji ve tasarımdaki öncülüğü, üstün kalite düzeyi, yüksek kapasite ve ileri verimliliğe ulaşmış olması, yarattığı yüksek katma değer ve geniş istihdam gücüyle Türk sanayiinin beşi bir yerde altınıdır. Bu özelliklerinin sağladığı yüksek ihracat potansiyeli ile seramik, Türkiye’nin önde gelen döviz üreticilerinden biri.” Seramik sektöründe ‘küme’ tartışması Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan bir çalışmayla aynı bölgede faaliyet gösteren sektörlerden kümeler oluşturuldu. Tüm Türkiye’de, aralarında otomotiv, tekstil, havacılık gibi sektörlerin de bulunduğu 10 küme oluşturulurken, seramik sektörü için Eskişehir, Bilecik ve Kütahya’nın seçilmesi, sektörde tartışmalara yol açtı. Çanakkale’de faaliyet gösteren Kale Grubu Başkanı ve Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay ise kümelenmenin şirketlerin yüzde 61’ini dışarıda bıraktığını ifade ederek, “Birlikten güç doğar, dağınıklıktan güç doğmaz” dedi. Sanayi Bakanı Nihat Ergün ise “Kaygıya gerek yok” dedi. ‘Ulusal küme istiyoruz’ Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, seramik üretiminin 24 ilde 83 firma tarafından yapıldığını belirterek, Eskişehir-Bilecik-Kütahya Seramik İş Kümesi ile sektörün yüzde 61’inin küme dışında kaldığını söyledi. Yalnız 35 şirketin kümenin içine girdiğini ifade eden Okyay, şöyle konuştu: “Kümelenmenin dünyadaki örneklerine baktığımızda İspanya’da şirketlerin yüzde 91’inin, İtalya’da ise yüzde 85’inin temsil edildiğini görüyoruz. Böyle bir ortamda Türkiye’de küme dışında kalan şirketlerin kafalarında soru işareti oluşuyor. Olası haksız rekabet konusunda azami hassasiyetin gösterilmesini istiyoruz.” Kümelenmenin tüm sektörü kapsamasını istediklerini dile getiren Okyay, “Türkiye Seramik Sektörü Ulusal Kümesi oluşturulmalı” dedi. 20 bin ek istihdam Türk seramik sektöründe kaplamada 155 milyon metrekarelik, sağlık gereçlerinde ise 110 bin tonluk atıl kapasite bulunduğuna dikkat çeken Okyay, bunun kullanılması durumunda 20 bin yeni istihdam ve 1 milyar dolarlık ek üretimin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu söyledi. Okyay, seramik sektörünün tüm hammaddesini yurtiçinden sağlaması nedeniyle büyük değer yarattığını belirtti. Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, “Seramik yüksek katmadeğere sahip stratejik bir sektör. Bu nedenle özel önem verilmeli” dedi. Sektörün giderek artan kapasitesiyle dünyada önemli bir rekabet gücüne sahip olduğunu kaydeden Özaydemir, Eskişehir, Bilecik ve Kütahya’nın seramiğin hızla geliştiği bir havza özelliği taşıdığını belirtti. Kütahya Sanayi Odası Başkanı Nafi Güral da kümelenmenin Türkiye için henüz yeni bir kavram olduğunu söyleyerek bu modelin gereklerinin yerine getirilmesiyle sektörlerin şahlanacağına inandığını ifade etti. Kümelenme sisteminin temelinde hem rekabetin hem de yardımlaşmanın bulunduğunu söyleyen Güral, diğer sektörlerde de olduğu gibi seramik sektöründeki kümeleşmenin başarıya ulaşmasının Türkiye için önemli olduğunu vurguladı.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!