Cari açığı ne kadar süre konuşmayacağız?

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada 3-4 ay sonra cari açığın konuşulmayacağını söyledi.
Türkiye’nin yumuşak karnı olarak lanse edilen cari açık son dönemde küresel büyümedeki yavaşlamanın da etkisi ile ikinci plana düşerkenMerkez'den açıklamalar cari açık ne kadar süre konuşulmayacağı sorusunu akıllara getiriyor.
Türkiye için yapısal bir sorun olan cari açığın bu yıl geçtiğimiz yıldan gelen baz etkisi ile düşüş göstermesi bekleniyor. Geçtiğimiz yılın son ayında zirve yaptığına inanılan cari açığın 2011 sonu itibariyle 78-79 milyar dolar arasında geleceği tahmin ediliyor. Konjonktürün etkisinin 6 aylık dönemde gözlenmesi beklenirken, cari açıktaki hareketin büyüme ile de bağlantılı olduğunu unutmamak lazım. Mevcut durumda cari açığın GSYH’ye oranı yüzde 10’lar seviyesinde, öngörülen büyüme rakamlarının yüzde 4 civarında olduğunu hatırlarsak ilerleyen dönemde gelecek cari açığın da 65 milyarın üzerinde olacağını hesaplamak yanlış olmayacaktır. Bu noktada da cari açığın GSYH’ye oranın yüzde 8’leri bulması yine beklentiler dahilinde. Muadilleri ile mukayese edildiğinde Türkiye için cari açık bu seviyelerde yeniden sıkıntı yaratacağı konuşuluyor.
Bu noktada piyasa oyuncuları Merkez Bankası Başkanı’nın açıklamalarını beklenti yönetimi ile piyasaları yönlendirmeyi amaçladığını belirtiyorlar.
“ORTA VADEDE YAPISAL BOYUT SÜRECEK”
Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, cari açığın ilerleyen dönemde daha konuşacağımız ama gündemden tamamen çıkmasını beklemediğini kaydetti.
Orta vadede yapısal boyutu ile konuşulmaya devam edeceğini belirten Aslanoğlu, Avrupa’da işlerin iyi gitmesi halinde Türkiye için yüzde 3-4’lük büyüme beklediğini kaydetti.
“ESAS SORUN FONLAMADA”
Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı ise esas sorunun fonlama kısmında olduğunu dile getrdi. Korkunun cari açıktan değil açığın fonlaması tarafında ortaya çıktığını kaydeden Özavcı, ABD’den Avrupa’dan ve Çin tarafından gelecek olan parasal genişleme sinyallerinin cari açığın fonlanması aşamasında destek vereceğini belirtti. Cari açığın fonlama kalitesinin önemli olduğunu kaydeden Özavcı, Türkiye’ye FED’in açıklamaları sonrasında 2 milyar dolarlık giriş olduğunu kalitenin de bu sayede arttığını söyledi. Bu noktada fonlamanın sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu kaydeden Meksa Yatırım Genel Müdür Yardımcısı, Merkez Bankalarında 2012’de beklenen sürprizin devamlılık noktasında önemli olduğunu altını çizdi.
“SICAK PARA CARİ AÇIĞI TETİKLEYECEK”
Oyak Yatırım ekonomisti Gülay Elif Girgin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın cari açık ile ilgili açıklamalarına istinaden Gazeteport’ta yaptığı değerlendirmede, genel olarak ekonomideki daralma beklentisinin baz etkisi ile de destekleneceği belirtti. Başkan Başçı’nın açıklamalarının iddialı olduğunu kaydeden Girgin, iç tarafta talep daralsa da Türkiye’nin petrol bağımlısı bir ülke olduğunun unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı. Merkez bankalarının para basacağı haberleri, risk iştahının artması ile Merkez’in de daha güvenli bir hale geldiğini kaydeden Girgin, Türkiye’ye girecek olan sıcak paranın yeniden cari açığı gündeme getireceğinin altını çizdi.
İç piyasada doların artması ile TL’nin yeniden güçleneceğini, kurun gerilemesiyle birlikte ithal malların ucuzlayacağını ve ithalatın artacağının dikkat çeken Oyak Yatırım ekonomisti bununda yeniden cari açık olarak döneceğini belirtti. Büyüme ile de sürecin ilgili olduğunu hatırlatan Girgin, Türkiye’de cari açığın konuşulmadığı yıl olan 2009’da Türkiye’nin yüzde 5 daraldığının altını çizdi.
Ata Yatırım Fon Yönetim Müdür Cem Tözge ise konuya dair yaptığı açıklamada, son gelen verilerin yumuşak inişi desteklediğine dikkat çekerek cari açık tarafında 2011 son çeyreğinde tepe yapıldığını belirtti. Dünyada parasal genişleme sürecinin başlayacağına dikkat çeken Tözge, paranın en fazla gelişmekte olan ülkelere akacağını belirtti.
gazeteport