Borsada risk alanların dönemi başlıyor
İMKB endeksi zirve seviyelerinde. Zirvelerde tutunmak biraz sancılıdır. Yeni beklentiler, yüksek karlılıklar ister. Ancak, 2010a ilişkin tahminler iyimser olmasına rağmen, piyasalarda oynaklığı körükler nitelikte.
ZEYNEP AKTAŞ / Milliyet
Bugünlerde borsa endeksinin grafiğine bakıyorsanız, 2009 yılının gülümseyen yüzleri yerine biraz daha kaygının hakim olduğunu görebilirsiniz. Yılın zirve seviyelerindeyiz. Zirvelerde tutunmak biraz sancılıdır. Yeni beklentiler, yüksek karlılıklara ilişkin söylemler ister. Oysaki 2009 sonunda 2010a ilişkin yapılan tahminler iyimser olmasına rağmen, piyasalarda biraz daha oynaklığı körükler nitelikte.
İMKB Ulusal 100 Endeksi yılın son haftasına yıllık yüzde 95.6lık primle giriyor. Yabancı payı yüzde 67.12 seviyesinde. Grafikleri incelediğimizde borsada yıl sonu kapanışı için zirve seviyelerinin korunduğunu görüyoruz. Öte yandan, önemli göstergede gelişmeler yaşanmaya başladı. Dünyada korku endeksi olarak adlandırılan VIX 20 seviyesinin altına geriledi. Türkiyenin risk prim oranları düştü. Bu göstergelerdeki değişim borsadaki çıkışı destekleyen gelişmeler. Ancak borsada yükselişin dinamiklerine baktığımızda geçmişte çıkış trendlerini destekleyen AB, IMF, ekonomik büyüme gibi güçlü çapalar yok. İç ve dış piyasalarda ciddi kar satışları yaşanmış değil. Gelen satışlar daha çok teknik düzeltmeden öteye geçemedi. Bir başka önemli gösterge olan ve reel ekonomideki gelişmelerin takip edildiği Baltık Dry Endeksi ise düşüş eğilimine girdi. Bu endeks 20 ve 50 günlük ortalamasının kesişim çizgisinin üzerinde bu nedenle yükselen trendi kırılmış değil. Ancak gerilemesinin sürmesi olumsuz olacaktır. Önümüzdeki haftalarda gelişim seyrini takip edeceğiz.
Yıl sonu hareketi
Bu hafta 2009 yılını yukarıda kapatma isteğinin etkisi görülecektir. Bu nedenle endekste yukarı yönlü hareket korunabilir. Ancak borsalarda klasik bir deyim olan Borsalarda düşüş başlamadan önce zil çalmaz sözünü hatırlatalım ve endeksin kriz önceki zirvelere çok yaklaştığının altını çizelim. Bu açıdan endekste yaşanacak yükselişlerde kar satışları görülebilir.
Endeksin seyrine baktığımızda çıkış hareketinin devam ettiğini görüyoruz. İlk önemli dirençler 51.800 ve 52.000 seviyelerinde. Bu seviyelerde satışlar görülebilir. Önümüzdeki hafta destek olarak 50.800 öne çıkıyor.
Zirve formasyonları
Teknik analiz ve formasyonlar açısından bir dip not vermek gerekirse; Endeksin 52.000 seviyesini geçememesi durumunda düşüş formasyonlarından İkili tepe formasyonu gündeme gelebilir. Çok belirgin olmasa da yine düşüş formasyonlarından yükselen takoz görünümü belirmeye başladı.
Her iki formasyon da teyit olmuş değil. Bu aşamada bu görünümlere olasılık olarak bakmalı. Endeksin 50.800 seviyesinin altında kalması bu formasyonlara işlerlik kazandırabilir. Endeks yılı 52.000in üzerinde kapatırsa ocak ayına ilişkin yükseliş beklentisi artacak.
HAFTA BOYUNCA İZLENECEKLER
- Önümüzdeki hafta dış piyasalar Noel tatili nedeniyle kapalı olacak. Bu nedenle zayıf hacimli işlemler gözlenecek.
- Yeni pozisyon açmak isteyen yatırımcılar yeni yılın ilk gelişmelerini görmek isteyecek, bu nedenle endeks sıkışma yaşayacak.
- Piyasalar yılı yukarıda kapatmak isteyecek, ancak bunun için ciddi bir ivme yaratacak gücü de yok. Endekste 51.800 ve 52.000 dirençleri izlenecek.
- İç gündemde pazartesi yapılacak MGK öne çıkıyor. Son günlerde artan tansiyon nedeniyle siyasi gelişmeler öne çıkabilir. Olağandışı bir gelişme olmadıktan sonra siyasi gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkileri oldukça sınırlı kalacaktır.
AÇIKLANACAK VERİLER
28.12.2009
02:50 Japonya kasım sanayi üretimi.
17:30 ABD aralık Dallas FED aktivite endeksi. ABD ve Euro Bölgesi piyasaları tatil. MGK toplantısı.
29.12.2009
16:00 ABD ekim S&P/CS-20 konut fiyat endeksi.
17:00 ABD aralık CB tüketici güveni.
30.12.2009
17:00 Türkiye kasım dış ticaret dengesi.
17:30 ABD DOE petrol stokları.
31.12.2009
15:30 ABD işsizlik başvuruları.
16:45 ABD kasım Chicago PMI.
17:30 Türkiye 3.çeyrek toplam dış borç stoku.
MERKEZ İLK?YARIDA FAİZLERİ ARTIRMAMAK İÇİN DİRENECEK
Faizler Türkiye tarihinde ilk defa tek haneli rakamlarda. Faizlerin bundan sonraki seyri önemli. Hareketlenme yaşanıp yaşanmayacağı yıl boyunca takip edilecek. Bunun en büyük nedeni faizlerin ekonominin yumuşak karnını oluşturması.
Reel faizleri ekonomik hareketliliğin yaşandığı bir ortamda düşük tutmak mümkün olmayacaktır. Ancak Merkez Bankası tek haneye inen fazileri bu seviyelerde tutabilmek için elinden geleni yapacaktır.
Bu nedenle ilk çeyrekte artırımlardan çok Merkez Bankasının faizlerde mevcut durumu koruma çabasını görebiliriz. Yıl içerisindeki seyri de para politikası toplantılarındaki dipnotlardan takip edeceğiz.
Artırımın söylentisi dahi tansiyonu yükseltecek
Türkiyede TCMB izlenirken, dünyada FED izlenecek. ABD Merkez Bankasının (FED) yıl içerisinde fazileri artırım söylentisi dahi piyasalarda tansiyonu artıracak.
FED krizin başlamasıyla birlikte faiz oranlarını sert bir şekilde indirmeye başladı. Ağustos 2007de yüzde 5.25 seviyesinde olan gösterge faiz oranını yüzde 0.25 seviyesine kadar düşürdü. FEDin önceki faiz kararları incelendiğinde, faiz oranlarını düşük sayılabilecek seviyelerde belli bir aralıkta 2 yıldan daha az sürede tuttuğu dikkati çekiyor
Dolar endeksi dip seviyelerde güçleniyor. 20 ve 50 günlük ortalamanın üzerinde olması orta vadeli yükseliş eğilimini güçlendiriyor. Kısa vadede aşağı salınımlar olabilir. Ancak orta vadede yön yukarı doğru.
ZAYIF DOLAR GÜÇLÜ DÖNÜYOR
Dolar pozisyonu olanlar ne yapmalı? Dolar endeksinin görünümüne bakarak bu sorunun cevabını verebiliriz. Büyük düşüşlerle oluşan dipler sonrasında yükseliş eğilimi yaşanıyor. Dalgalanmalar olacak. Dolar endeksinin dipteki güçlenme eğilimi piyasalarda cary trade parası haline dönen doların yeniden değer kazanmasına neden olacak. 1.5280 seviyesi önemli. Bu seviye kırılırsa yükseliş eğilimi güçlenir, kırılamazsa dolarda yatay hareket göreceğiz.
ABD konut verilerindeki gerileme doların değer kaybına neden oluyor
TÜRKİYE DÜNYANIN EN UCUZ BORSALARINDAN BİRİ
Ülkelerin fiyat / kazanç oranlarına göre Türkiye, dünyanın en ucuz borsalarından biri olarak öne çıkıyor. Bu yıl borsası en yüksek getiriye ulaşan 4. ülke olan Türkiyede hisse senetleri fiyatları göreceli olarak diğer ülkelerden daha ucuz. Bu durum borsalara olan ilgi devam ettikçe Türkiyenin yatırımcı çekmeye devam edeceğini gösteriyor.
Zaten kriz şartlarında bile yabancı yatırımcı payının yüzde 62nin altına düşmemesi ve bugün itibariyle yüzde 67.12 seviyelerine ulaşması bu ilgiyi gösteriyor.
Hisse senetlerine yabancıların yatırım yapması için 5 neden!
1- Düşük faizler ve yüksek getiri potansiyeli.
2- ABD ve Avrupa gibi güvenli liman olarak görülen ekonomi merkezlerinin küresel krizin de önemli merkezlerinden biri haline gelmesi ve bu ülkelere olan güvenin azalması.
3- Krizle birlikte gelişmekte olan ülkelerin öne çıkması.
4- Türkiyenin 2009 sonunda dünyanın en fazla kazandıran 4. borsası olmasına rağmen fiyat kazanç oranlarının düşük olması.
5- Fiyatlardaki oynaklığın yüksek olmasının yarattığı kar marjı.
YABANCILARIN NOEL TATİLİ PARAYI SANAYİ HİSSELERİNE YÖNELTTİ
Yabancıların Noel tatiline girmeleri nedeniyle borsada yerli yatırımcının ağırlığı hisseldildi. Derinliği olan hisselerde hareket yaşanmazken para sanayi hisselerine yöneldi. Endekse yön veren hisseler arasında yer alan Garanti Bankası hisselerindeki işlemler ise dikkat çekti. Garanti Bankasında son 4 gündür hacim düşüyor. Ancak bu hali ile bile haftanın en fazla işlem gören ikinci hissesi olurken, para girişinde ilk sırada yer aldı. Hissede haftalık bazda alım yapan kurumlar arasında ilk 5 kurumda Deniz Yatırım, Tekstil Menkul, Citi Menkul, Unicredit, Merrill Lynch dikkat çekti.