Bankaların sektöre ilgisi artıyor

Türk Ekonomi Bankası, ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden ‘Altın, takı ve mücevherat sektörü’nün gelecek potansiyelini hazırladığı bir rapor ile ortaya koydu. Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil, sektörün önceki yıllarda ihracatta dünya ikincisi olma başarısını yakaladığını belirterek, “Finans sektörünün, sektöre olan ilgisinin artmasıyla birlikte firmalar, gerek üretim gerekse ihracatta finansal olarak gelişimleri gündeme geldi” dedi 
Türk Ekonomi Bankası (TEB), ihracattaki başarısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan altın ve mücevher sektörünün taşıdığı potansiyel ve fırsatları ortaya çıkarmak amacıyla 2010 Haziran ayında düzenlediği ‘Türkiye Altın, Takı ve Mücevherat Sektörünün Gelecek Stratejileri’ konulu konferansın çıktılarını bir rapor haline getirerek sektör temsilcileri ve kamuoyuyla paylaştı. 
Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil’in ev sahipliğinde, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, İstanbul Altın Borsası Başkanı Osman Saraç, İstanbul Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Özkök’ün katılımıyla düzenlenen toplantıda, sektörün mevcut durumu ve taşıdığı gelecek potansiyeli masaya yatırıldı. 
Civil, bugün 250 bin kişinin çalıştığı, 40 bin civarında firmanın faaliyette bulunduğu ve yıllık 10 milyar dolarlık hacmi olan büyük bir pazara dönüşen Türk kuyumculuk sektörünün, yıllık 1,5 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla İtalya’dan sonra dünya ikincisi olduğunu belirterek, toplam piyasa büyüklüğüyle de dünya altın ticaretinin yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini kaydetti. 
Belçika Taş Borsası’ndan
doğan boşluğu İstanbul kapatabilir”
Mücevherat sektörü için Taş Borsası’nın fiilen hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Varol Civil, “Belçika Taş Borsası’nın zayıflaması sonucunda Avrupa’da ortaya çıkan boşluğu Türkiye’nin doldurması gündeme gelmektedir. Sektörün önde gelen işletmeleri, İstanbul’un bu konuda gerek sektör, gerekse coğrafik açıdan birçok artısının olduğunu dile getirmektedir. Ancak bu konu, sadece işletmelerin çabasıyla gerçekleşemeyecek düzeyde stratejik bir öneme sahiptir. Özellikle kamu otoritesinin ilgili başlığı gündemine alması gerekmektedir” diye konuştu. 
Bankaların sektöre ilgisi artıyor
Finans sektörünün, sektöre olan ilgisinin artmasıyla birlikte firmaların gerek üretim gerekse ihracat çerçevesinde finansal olarak gelişimlerinin gündeme geldiğini belirten Civil, “Sektörde yaşanabilecek ürün ve fiyatlandırma değişikliklerinin bir nevi garanti alınmasına katkıda bulunabilecek finansal araçlar son derece önemlidir. İşletme yönetiminde işletme sermayesi ihtiyacının karşılanması ve nakit akım yönetiminin etkin bir biçimde kurulması noktasında finans sektörünün sağlayacağı katkılar göz ardı edilmemelidir. Sektörde faaliyet gösteren firmaların büyüme ve gelişme dönemlerinde ihtiyaç duyacakları yatırım kaynakları şüphesiz finans sektörünün gelişimiyle desteklenecek, böylelikle büyüme dönemlerinde firmalar risklerini minimum seviyede tutabileceklerdir” dedi.