| Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
|---|---|---|---|
| AKBNK | 72,80 | -0,14 | 378.560.000.000,00 |
| ALBRK | 8,17 | -1,57 | 20.425.000.000,00 |
| GARAN | 142,20 | -1,25 | 597.240.000.000,00 |
| HALKB | 36,20 | 0,17 | 260.088.965.120,40 |
| ICBCT | 13,52 | 0,52 | 11.627.200.000,00 |
| ISCTR | 13,89 | -1,21 | 347.249.583.300,00 |
| SKBNK | 7,86 | 0,13 | 19.650.000.000,00 |
| TSKB | 12,90 | -0,39 | 36.120.000.000,00 |
| VAKBN | 30,96 | -0,32 | 306.996.930.352,08 |
| YKBNK | 36,98 | -0,70 | 312.371.956.482,32 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

GEÇEN hafta konuştuğum bir banka Genel Müdürü, sektörün 2011 yılına çok büyük stres biriktirdiğini, bankacıların gelecek yıldan tedirgin olduklarını söyledi.
Bu yıl sistemin kârının 2009 yılı kadar, belki birkaç milyar TL üstünde olabileceğini yani 22-23 milyar kâr çıkabileceğini belirten Genel Müdür, bunun 4-5 milyar lirasının ise ayrılan kredi karşılıklarının bozulup kâr yazılmasından kaynaklanacağını belirtti. Dolayısıyla bu yıl kârlarda önemli bir artış olmadığının altını çizen aynı bankacı, önümüzdeki yıl ise bu yılki kâr düzeyine ulaşmanın, şimdiden bakıldığında, neredeyse imkansız gibi gözüktüğünü söyledi. Aynı bankacı, şu anda sorun gibi gözükmeyen cari açığın ve sıcak paranın ne zaman patlayacağının belli olmadığının da altını çizdi.
Bir başka banka genel müdürü, işlerin giderek zorlaştığını kaydederken, çok büyük bir rekabet yaşandığını, mevduattaki rekabet nedeniyle faizlerin yükseltildiğini,buna karşılık plasmanda da rekabet olduğunu, kredi oranlarının ise bu rekabet nedeniyle giderek düştüğünü söyledi. Bu bankacı yaşanan rekabetin daha da kızışmasını beklediklerini, kârların bu nedenle giderek azalmasının kaçınılmaz olacağını söyledi.
Durum böyleyken, yani bankacılık sektörü üzerindeki yükler birikirken, otoritenin yani Hükümetin bankacılığa bakışındaki sakatlığın, “Bunlar çok kâr ediyor, her fırsatta yüklenip bir kısmını alalım” anlayışının ise devam ettiği görülüyor. Son olarak KKDF artırımını geriye dönük bankalardan almaya kalkışan, bu nedenle kredi kullananla bankaları karşı karşıya getiren Maliye’nin bu tavrı bile, tek başına otoritenin bankalara bakışını göstermeye yeter.
Bankacılar aynı şekilde, maliyetlerini artıracak şekilde sık sık yapılan düzenlemelerden de, buna karşılık verdikleri hizmetler karşılığı tüketiciden komisyon aldıklarında, yönetimin takındığı tutumdan da çok rahatsızlar.
OTORİTENİN BANKALARA BAKIŞI
Sektörün güvendiği isimlerin başında gelen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bile sektörü tam anlamadığını kaydeden bir başka büyük bankanın yöneticisi ise, “bankacılıkta oligopolü önleyeceğiz” söyleminin yanlışlığına değindi. Rekabetin çok yoğun olduğunu, hiçbir zaman oligopol bir eğilim olmadığını kaydeden yetkili, bir de “ölçek ekonomisi” kavramının olduğunun artık anlaşılması gerektiğini, otoritenin mevcut anlayışı ile Türkiye’nin uluslar arası piyasada söz sahibi olabilecek bir banka çıkarmasının hayal olduğunu söyledi.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in son Garanti Bankası hisselerinin BBVA’ya satışı sonrası “Muhatap sayısı değişmedi, çok sevindim” dediğini hatırlatan aynı yetkili, bunun çok yanlış bir anlayış olduğuna dikkat çekti. BDDK’nın bankaların sahipleriyle değil yöneticileriyle muhatap olması gerektiğini, bazı çok büyük uluslar arası bankalarda yüzde 5 hisseden fazla pay sahibi bulunmadığını hatırlatarak, geçmişteki banka olaylarında da banka sahiplerinin ortada olmadığını, her şeyin banka yöneticileriyle çözüldüğünü ve tüm ekonominin yararına ne kadar iyi çözüldüğünün son küresel krizle birlikte şimdi görüldüğünü ifade etti. Aynı bankacı, “BDDK daha çağdaş, daha batılı anlamında bir anlayışa sahip olması gerekir” dedi.
Bu arada “Örneğin Doğuş Holding GE’nin payını alıp tümüyle Türk sermayeli olamaz mıydı?” diye sorup, “rahatlıkla olabilirdi” diye yanıtını da veren aynı bankacının sorduğu şu soru ise bence bankacılığın önündeki söylenmeyen büyük soruna işaret ediyordu:
“En karlı banka olan Garanti Bankası tümüyle Türk sermayeli olabilir, uluslararası rekabete de açılabilirdi ama acaba Türk hissedarlar, otoritenin keyfi tutumundan korktukları için mi, bir yabancı ortağı yeniden ortak olarak alma ihtiyacı duydular?”
Aslında sadece bankalar için değil, tüm özel sektör için; keyfi denetimler, keyfi kararlar, hukukun keyfi kullanımı giderek daha fazla korku unsuru olmuyor mu?
Erdal Sağlam / Hürriyet
Devlet bu sekilde borclandıgı surece hic bir seycikler olmaz. Asıl Devlet borclanmazsa o vakit durumları vahim.
Bu bankacı arkadaşın yorumu bizce kendi paçasını kurtarabilmek ile ilgili ülkenin genel gidişatı ile ilgili bir endişe içermiyor. Kendini düşünen birisinin yorumları sadece. Bankaların yıllardır iyi karlar elde ediyor. O zaman KKDF artışını da (sadece artış miktarını) bir zahmet kendileri karşılasın müşteriye yansıtmasın. Zaten devlete sattıkları paralardan aldıkları faizler ile kebap yapıyorlar bu onlara fazlasıyla yeter.
QNB Bank'tan 3.6 milyarlık takipteki alacak satışı
VakıfBank’tan bir yeni kredi daha: 300 milyon dolarlık fonlama sağladı
Goldman Sachs satın alma ve yatırımları büyütüyor
Ömer Aras, QNB Bank yönetim kurulundan ayrılıyor
Kredi kartı kullananlar dikkat: Son 10 gün!
TEB "Kaza veya Hastalık Sonucu Hastane Gündelik Teminatı"nı sunmaya başladı
DenizBank yurt dışından 400 milyon dolar tutarında kaynak temin etti
QNB Türkiye kredi dünyasıyla yeni tanışacaklar için ilk adımı kolaylaştırıyor
Rusya’da bankalardan büyük transferlere yeni denetim
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.