BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 63,20 -1,10 328.640.000.000,00
ALBRK 8,12 -2,29 20.300.000.000,00
GARAN 141,10 -0,56 592.620.000.000,00
HALKB 24,46 -1,13 175.739.670.907,32
ICBCT 17,34 0,76 14.912.400.000,00
ISCTR 14,16 1,58 353.999.575.200,00
SKBNK 7,17 -3,76 17.925.000.000,00
TSKB 13,37 -0,59 37.436.000.000,00
VAKBN 26,94 -0,81 267.134.925.829,62
YKBNK 31,74 0,63 268.109.407.754,16

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBahçeli’den çocuk suçlu tepkisi: Suç işleyenin gözünün yaşına bakılmamalı----

Bahçeli’den çocuk suçlu tepkisi: Suç işleyenin gözünün yaşına bakılmamalı

Bahçeli’den çocuk suçlu tepkisi: Suç işleyenin gözünün yaşına bakılmamalı
11 Eylül 2025 - 12:37 www.finansingundemi.com

MHP lideri Bahçeli, 'suça sürüklenen çocuklara' yönelik ceza indirimlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde kamuoyunda tartışılan suça sürüklenen çocuklarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Bahçeli, 15-18 yaş grubundaki çocuklara yönelik ceza indirimlerinin yeniden ele alınması gerektiğini belirterek, kamuoyunda oluşan "cezasızlık algısının" bütünüyle ortadan kaldırılmasının önemine dikkat çekti.

İzmir Balçova’da 16 yaşındaki bir kişinin polis merkezine uzun namlulu silahla düzenlediği saldırı ile Ankara Pursaklar’da 15 yaşındaki bir gencin işlediği cinayeti hatırlatan Bahçeli, bu olayların herkesi alarma geçirmesi gerektiğini vurguladı.

Bahçeli, "Çocuktan katil olmayacağı gibi, katil veya teröristin çocuk olarak tavzih ve tevili ise çetin bir yanlıştır. Suç işleyenlerin, bunu azmettirenlerin, ihmal ve kayıtsızlık gösterenlerin gözünün yaşına bakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Çocuk ile suçun yan yana getirilmemesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

"Son günlerde çocuk tetikçi, çocuk katil, çocuk suçlu, çocuk terörist gibi rahatsız edici tanım ve tasvirlere olağan dışı şekilde temas ve tesadüf edilmektedir.

Meselenin can sıkan bir diğer püf noktası çocukla suçun devamlı yana yana getirilerek sistemli ve şiddetli propaganda taktiklerinin kesintisiz devreye sokulmasıdır.

Bu durum esasen müstakbelin beşeri varlığını bilinçli veya bilinçsiz olarak karalamak, bu çerçevede muhtemel özgüven kayıplarını maskeli kavramlarla temin etmektir.

Bir defa çocuk demek gerçek ve geniş manasıyla masumiyet demektir.

Meriyetteki kanun hükümleri henüz reşit olmayan, filli ehliyetlerini kullanmaktan hukuken muaf bulunan çocuklarla ilgili düzenlemeleri ayrıntılı şekilde ihtiva etmektedir.

Dar ölçekte çocukları suça, suç işlemeye teşvik eden sosyal, ekonomik, psikolojik, hatta maddi temelli hayatın gölgesi altında tıpkı kar gibi eriyen manevi ve moral değerlerdeki endişe veren aşınmanın objektif şekilde analiz ve araştırmasının yapılması aciliyet kesbeden sıcak bir gündem konusudur.

Özellikle bilinmelidir ki, çocuklar geleceğimizdir ve geleceğimizden taviz veremeyeceğimiz gibi tasarruf yapmaya hakkımız da yoktur.

Bir çocuğun katil ve teröriste dönüşmesine çanak tutan, bununla birlikte eline silah tutuşturulan kirli ortamın inşasına davetiye çıkaran çok değişkenli süreçlerin kombine ve kompleksiz mücadele stratejisiyle ele alınması mecburiyet ötesi bir ihtiyaçtır.

En başta anne ve babalar olmak suretiyle çocukların yetişmesinde, içinde yaşadığı topluma yararlı, aynı zamanda temiz ahlaklı ve iyi insan olma gayesinin tesisine kadar sorumluluk zincirinde bulunan herkes ülkemizi meşgul eden müessif gelişmeler hakkında dikkatle ve dürüstçe kafa yormalıdır."

Bahçeli'den yeni düzenleme sinyali

Hukuki düzenlemelerin ele alınması gerektiğini dile getiren MHP lideri, 15-18 yaş grubundaki çocuklara yönelik ceza indirimlerinin yeniden gözden geçirilmesinin zorunlu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Eğer kolluğumuzun canı pahasına evlerden, yollardan, hücrelerden birer birer topladıkları eşkıya ve caniler adliye koridorlarında bir vesileyle serbest bırakılacaksa,

Bunu;

“Masumiyet karinesi”

“Delil yetersizliği”

“Şahit eksikliği”,

“Kanunlardaki boşluk”

“Adli kontrol şartı”gibi gerekçelerle açıklamak doğal olarak mümkün olmayacaktır.

Üstelik tekrar yakaladığımızı, bir kez daha salacak, bunu on kere, onbeş kere, yirmibeş kere tekrarlayacaksak; durum son derece kuşku uyandırıcı hal almaya başlayacaktır.

Bu çerçevede bahsettiğimiz konu hakkında kapsamlı bir hukuki düzenlemeyi acilen öneriyoruz:

Önleyici kolluk ve caydırıcı adalet felsefesinin tam işler hale gelmesi,

Av silahları dahil, yasa dışı ve yasal silah tanımı, kullanımı, taşınması, teminiyle ilgili süreçlerin iyice netleştirilip sınırlandırılması,

İnternet mecrasında; görsel medya, yazılı medya ve sosyal medya sahalarında suç ve suçluyu özendiren, kışkırtan, tahrik ve motive eden bütün fiil veya provokatif söz, eylem ve düşüncelerin tanım, tasnif ve tespitinin yapılması,

Çocukların suça sürüklenmesini önlemek maksadıyla soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarıyla ilgili yeni yasal tedbirlerin alınması,

15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi,

Çocukları suç işlemeye yönlendiren sokak çeteleriyle amansız mücadelenin biteviye sürdürülmesi,

Suçluların suç delilleriyle birlikte ele geçirilmesi,

Adil, hakkaniyete bağlı, vicdanları kanatmayacak yargılamaların hukukun temel ilkelerine müzahir ölçüde süratle tamamlanması,

Kamuoyuna yerleşen “cezasızlık algısının” bütünüyle kaldırılması,

Yapanın yanına kar kalacağına dair yerleşmiş kanaatlerin mutlaka yıkılması,

Devletin adalet dağıtmadığına ilişkin ezberlerin yayılmasıyla yasadışı bireysel hak arama yollarına başvurulmasının engellenmesi önerimizin ana başlıklarıdır.

Milleti ve devleti buhrana sürüklemek, geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ terör örgütünün en mahrem alanlara kadar nasıl sirayet ettiği bilinmektedir.

Bu itibarla suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden “yeni bir paralel yapının” milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir.

Bunun yanında istihbarat saldırısıyla birlikte çok boyutlu psikolojik harekat kapsamında olup olmadığımız mutlaka değerlendirilmelidir.

Geldiğimiz bu aşamada ahlaksızlığın, suçluluğun, hıyanetin, vicdansızlığın, namussuzluğun artışını, bizi bir arada tutan değerlere musallat olan vaki tehditleri hukuken, sosyal/psikolojik/sosyolojik/ahlaki reformlarla etkisiz hale getirmek tarihe ve millete karşı kaçınılmayacak görevdir.

On, yirmi, otuz suç kaydı olan mücrim ve müptezel zihniyetlerin ortalarda at koşturamayacağı,

Bu kategoride yer alanların hapisteyken aldığı izinle yarım kalan cinayetleri tamamlayamayacağı,

Attığı kurşun sıyırdığı için katil olmaktan kurtulup haftada bir imza ile gezemeyeceği,

Her gün bir yere saldırıp, kolluk güçlerinin sorumluluk sahasının hitamında çıktığı mahkemeden elin kolunu sallayarak gidemeyeceği,

Ayrılmak istedi diye karısını, ayağında elektronik kelepçe ile gelerek öldüremeyeceği, öldüresiye dövüp kaçamayacağı,

Masumların korkularından evlerde saklanmayacağı; serserilerin sokaklarda fütursuzca gezemeyeceği,

Kimsenin ava gitmediği yerde, binlerce pompalı av tüfeğinin nasıl temin edildiğinin, hangi izinle taşındığının, neden ulu orta patlatıldığının yeniden ele alınacağı bir hukuk düzeni mutlaka kurulmalıdır.

Düşman, nasıl toprağımıza ve varlığımıza göz dikeni tanımlıyorsa,

Canice ve canavar hislerle suç işleyenlerin, terörizmin ve dış düşmanların tetikçisi olanların milli kültürümüze, milli seciyemize, milli varlığımıza saldıranların iç düşman kümesinde toplanacakları unutulmamalıdır.

Kadınlarımızın, kız çocuklarımızın cinayetlerinin yanında İstanbul’da Ahmet Minguzzi, Mersin’de Hira Aygar, Balıkesir’de Ata Emre Akman Ankara’da Hakan Çakır ve Fatih Acacı isimli evlatlarımızın sönen ve söndürülen hayatlarına yenilerinin eklenmemesi için seferberlik ruhuyla harekete geçmek hepimizin boynunun borcudur.

Yeni yüzyılın umutlarını ve istikbalimizin güvencelerini riske atamayız.

Gelecek nesillerimizin çaresizliğine ve korkuyla ihata edilmiş bir hayata sıkışıp kalmalarına göz yumamayız, asla da yummayacağız."

Terörsüz Türkiye süreci

Terörsüz Türkiye sürecine de değinen Bahçeli, "Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde emin ve cesur adımlarla ilerleyiş kaydederken milli huzur ve asayiş ortamında gedik açmayı planlayan, bu kapsamda yumuşak karın arayan iç ve dış husumet odaklarına hangi sebepten olursa olsun taşeronluk yapan hiç kimseye tahammül gösterilmemelidir." dedi.

"Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Sivil itaatsizlik çağrısı yapan, yabancı medya organlarına utanmadan Türkiye aleyhine hayatı durdurma beyanatı veren, kaybettiği siyasi itibar ve ahlakı sokakların karanlığında arayan kriz ve kaos meraklıları bu provokasyon ikliminin arayış ve arzusundadır. İçinden geçilen şu günlerde her düzeyde uyanık olmak, tedbir ve temkin içinde hareket edip dahili ve harici husumet salvolarına siyasi, hukuki ve milli direniş göstermek kaçınılmaz zorunluluktur. Bilhassa (sosyal medya başta olmak üzere) Türkiye düşmanlarının farklı mecralara sızarak içimizden devşirdiği ya da devşirmek için el attığı suçlularla mücadele kıran kırana sürdürülmelidir."

Bahçeli: Balçova’daki saldırı huzur ortamına suikasttırBahçeli: Balçova’daki saldırı huzur ortamına suikasttır

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!