Alman bankaları özel sermayeyi küçük yatırımcıya açıyor

FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Almanya’daki bireysel bankalar, ülkedeki küçük ölçekli yatırımcılara özel sermaye fonlarını sunmaya başladı. Financial Times’ın haberine göre, ülkenin en büyük bankası Deutsche Bank’tan fintek girişimi Trade Republic’e kadar birçok banka, hızla büyüyen bu varlık sınıfından pay almaya çalışıyor.

Kurumsal yatırımcılar, önceki yatırımlarından nakit geri dönüşü bekledikleri için yeni fon taahhüdünde bulunmaktan kaçınıyor. Bankalar ise özel sermaye şirketlerinin yeni kaynak arayışına destek vermek için devreye giriyor.

Almanya'nın finans devleri fırsatın kokusunu aldı

Deutsche Bank’ın Bireysel Bankacılık Birimi Başkanı Claudio de Sanctis, “Alman bireysel yatırımcılar, hâlâ tam olarak değerlendirilmeyen dünyanın en büyük servet havuzlarından birini temsil ediyor ve özel sermaye şirketleri bu kesime ulaşmak için sabırsızlanıyor” dedi. Banka geçtiğimiz ay İsviçreli Partners Group ile özel piyasalara yönelik bir yatırım ürünü başlatmıştı.

Benzer girişimler ABD ve İngiltere’de de dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump, 9 trilyon dolarlık emeklilik tasarruf piyasasının daha geniş bir yatırım yelpazesine açılmasına imkân sağlayan başkanlık kararnamesini imzalamıştı. İngiltere’de ise varlık yönetim şirketleri, özel piyasalara yatırım yapan ürünlerini bireysel müşterilere sunmaya başladı.

Deutsche Bank, fona erişim isteyen yatırımcılarından en az 10 bin euroluk yatırım ve banka nezdinde 200 bin euroluk varlık bulundurma şartı arıyor. Trade Republic ise geçen ay Avrupa’nın en büyük özel sermaye şirketi EQT ve ABD’li Apollo ile iş birliği yaparak yalnızca 1 eurodan başlayan yatırımlarla bu piyasaya geniş çaplı erişim imkânı sundu.

BlackRock da UniCredit’in Almanya kolu HVB ve çevrimiçi broker Scalable Capital ile ortaklık kurarak, müşterilerine 10 bin eurodan başlayan özel sermaye yatırımı fırsatı sağladı.

'Çekirge sürüsü'nden 'büyüme hikayesi'ne

Almanya tarihsel olarak özel sermayeye mesafeli bir ülke olarak biliniyor. 2004’te dönemin Sosyal Demokrat Partisi lideri Franz Müntefering, satın alma fonlarını “çekirge sürüsü” olarak nitelemişti. Ancak Almanya Başbakanı Friedrich Merz, siyasetten uzak olduğu dönemde BlackRock Almanya’nın yönetim kurulunda yer aldı. Almanya şimdilerde ise alternatif varlık yöneticileri için cazip bir pazar hâline geldi.

Bundesbank verilerine göre, Alman hane halklarının toplam 9 trilyon avro finansal varlığı bulunuyor ve bunun üçte birinden fazlası nakit veya düşük getirili mevduatlarda tutuluyor.

Trade Republic Kurucu Ortağı Christian Hecker, “Bu çok büyük bir büyüme hikâyesi” diyerek, Almanların sermaye piyasalarına mesafeli davrandığını ancak özel şirketleriyle gurur duyduklarını söyledi. “Bu yatırım modeli, bireysel yatırımcılara bu hikâyeye ortak olma imkânı sunuyor” dedi.

Hecker, özel piyasalar platformuna yönelik güçlü talebin kendilerini cesaretlendirdiğini belirterek, “Önümüzdeki beş yıl içinde özel sermaye, bireysel yatırımcı portföylerinin temel taşlarından biri olacak” ifadelerini kullandı.

Berlin merkezli yatırım platformu Moonfare’ın CEO’su Steffen Pauls ise Almanya’nın bu alanda ABD ve İngiltere’nin yaklaşık on yıl gerisinde olduğunu söyledi. Ancak Bundesbank verileri, son on yılda menkul kıymet hesaplarının neredeyse yarı yarıya arttığını, 2015’ten bu yana 12 milyon yeni yatırım hesabı açıldığını gösteriyor.

Almanlar çekingenliğini kıracak mı?

eriler, Almanların yaklaşık beşte birinin sermaye piyasalarına katıldığını ve bu büyümenin büyük ölçüde dijital platformlar sayesinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Ayrıca AB fon düzenlemelerindeki değişiklikler de yarı likit fonların yaygınlaşmasına zemin hazırladı.

Yine de Alman tasarruf sahipleri temkinli. Zira 2008 Küresel Finans Krizi sırasında açık uçlu gayrimenkul fonlarının kapanmasıyla yaşanan kayıplar hâlâ hafızalarda.

Varlık danışmanı Envestor’un CEO’su Ali Masarwah, “Piyasada arz tarafında bir canlanma var, ancak talep aynı oranda artmıyor. Şu ana kadar fon girişleri borsa yatırım fonlarıyla kıyaslandığında oldukça küçük” dedi.

Moonfare kısa süre önce, daha yüksek getiri vaadiyle sunulan ancak likiditesi düşük özel sermaye fonunu yeterli talep görmediği için kapatmıştı. Pauls, “Kavram doğru, ama muhtemelen biraz erken davrandık” diye konuştu.

Partners Group Yönetim Kurulu Başkanı Steffen Meister ise bazı ürünlerin yüzde 20 getiri ve yüksek likidite vaatlerinin genellikle kaldıraç ve yüksek ücretlere dayandığı konusunda uyardı. Yatırım uzmanı bu fonların önemli bir kısmının önümüzdeki on yılda beklentileri karşılayamayacağı için piyasadan silineceğini öngörüyor.

Deutsche Bank’tan De Sanctis de yatırımcıların neye yatırım yaptıklarını anlamalarının önemine dikkat çekiyor. De Sanctis, “Bu önemli varlık sınıfını doğru biçimde tanıtabilirsek, toplum için gerçekten değerli bir iş yapmış oluruz” dedi.

Partners Group’tan Meister ise yatırımcının tutumundaki değişime dikkat çekerek “10-20 yıl öncesine kıyasla Almanya’daki algı ciddi biçimde dönüştü. Artık sektör aynı olumsuz itibara sahip değil” ifadelerini kullandı.

Ticaret savaşı AB'nin iklim hedeflerini tehdit mi ediyor?

Sarkozy cezaevine girdi

Altın fiyatları sert düştü!