ABD'nin bankaları stres testini geçti

FİNANSİNGUNDEMİ.COM/DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD'nin önde gelen bankaları, Federal Rezerv tarafından yürütülen ve potansiyel bir ekonomik kriz karşısında dirençlerini ölçen yeni stres testlerine tabi tutuldu. Bu testlerde, JPMorgan Chase, Goldman Sachs ve Bank of America'nın da dahil olduğu toplam 22 büyük banka, işsizlik oranının %10’a çıktığı aşırı olumsuz bir senaryoda dahi, 550 milyar doların üstünde kayıplarla karşılaşsalar bile düzenleyici gereklilikleri karşılayacak kadar güçlü kaldı. Fed’in bu yılki test senaryosu, son yıllara kıyasla daha hafif hazırlanmıştı ve yönetimin düzenlemeleri yumuşatma çabalarının sürdüğü bir döneme denk geldi.

Fed Başkan Yardımcısı Michelle Bowman, büyük bankaların sağlam bir sermaye konumuna sahip olduğunu ve finansal şoklara karşı direnç gösterdiğini belirtti. Yapılan risk analizleri, bankaların asgari sermaye oranlarının neredeyse %3 düzeyinde azalacağını, ancak bu oranın yasal sınırın oldukça üstünde kalacağını ortaya koydu. Özellikle Goldman Sachs, yeni sermaye kurallarıyla bu yıl ciddi kazanç sağlayacak gibi görünüyor. Ayrıca, Wells Fargo, M&T Bank ve Morgan Stanley’in de sermaye gereksinimlerinde 1 puana yakın bir azalma bekleniyor.

HİSSE GERİ ALIMI ARTABİLİR

Barclays analisti Jason Goldberg, bu esneklik ve azalan sermaye baskısı sayesinde bankaların temettü ve hisse geri alımı miktarlarında artışa gideceklerini öngörüyor. Çoğu banka, geçen yıla göre hisse geri alımlarını en az %12 oranında artırabilir. Fed ise bu yıl stres testlerinin şeffaflığını ve öngörülebilirliğini artırmak amacıyla son iki yılın ortalamasını alarak, sonuçlarda dalgalanmaların önüne geçmek istiyor. Bankaların yeni sermaye gereksinimleriyle ilgili kesin açıklamaları önümüzdeki hafta duyurması bekleniyor.

Stres testleri, ABD ekonomisinde %7,8 oranında daralma, ev fiyatlarında %33 ve ticari emlak fiyatlarında %30’a varan düşüşler gibi aşırı varsayımsal senaryoları içeriyor. Ancak bu yılki senaryo, önceki yıla göre daha ılımlı. Deutsche Bank’ın ABD operasyonları, en yüksek sermaye düşüşünü yaşarken, İsviçre ve Kanada merkezli bazı bankalarda da kayda değer azalma gözlendi, fakat tümü yasal sınırların oldukça üzerinde bir sermaye oranına sahip kalmayı başardı.

YENİ DÜZENLEMELER

Fed’in tasarladığı bu testler, Amerika’da gelecekte olası krizlere karşı bankacılık sektörünün dirençli ve iyi hazırlıklı olduğunun altını çizerken; sıkı regülasyonların biraz gevşetilebileceği de piyasaya bir mesaj olarak yansıdı. Özellikle Başkan Trump’ın finansal düzenlemeleri azaltma konusundaki baskıları dikkate alındığında, yeni düzenlemeler bankaların hareket alanını artırabilir. Kısacası, ABD bankacılık sektöründe temettü ve hisse geri alımlarının artması, finansal piyasaların önümüzdeki dönemde daha hareketli ve hissedar dostu bir yapıya kavuşmasını sağlayacak gibi görünüyor.

Trump, Powell yerine başkasını istiyor!

New York borsası günü artıda tamamladı