Uzmanlar sanayi üretimi için ne dedi

4 / 4

---

Odea Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, ekonomik aktivitede toparlanmanın son çeyrekte sınırlı kaldığını belirtti.

    Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, Kasım’da sanayi üretiminin pozitif takvim etkisiyle %11 ile %10’luk beklentilerinin ve ortalama piyasa tahmininin sınırlı üzerinde artarak 14 ayın en yüksek artışını kaydetse de, ekonomik aktivitedeki toparlanmanın son çeyrekte sınırlı kaldığını vurguladı.

    İnanç Sözer, Kurban Bayramı’nın 2012’de Kasım’dan Ekim’e kaymasıyla, bu sene sanayide çalışma gün sayısının geçen seneye kıyasla üç gün fazla olduğuna değinerek, "Takvim etkisinden arındırılmış üretim Kasım’da %3,1 ile Ocak-Ekim dönemindeki %2,6’lık ortalamanın sınırlı üzerinde arttı. Sanayi üretimi Ocak-Kasım döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre %2,9 oranında arttı. Takvim ve mevsim etkisinden arındırıldığında ise, aylık üretim Ekim’deki %2,4’lük sert düşüşün ardından Kasım’da %1,5 oranında yükseldi" diye konuştu.

    Takvim etkisiyle genele yayılan bir iyileşme görülse de, ekonomideki gidişatı anlamak açısından takvim etkisini dışlamak adına Ekim-Kasım dönemi verilerini birlikte analiz etmenin daha doğru olduğunu belirten Sözer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    "Bu çerçevede ana sektörlerden enerjide üretimin son çeyrekte daralmaya dönmesi dikkat çekerken, yatırımlarda daha belirgin olmak üzere iç talep ılımlı bir şekilde toparlanıyor. Üçüncü çeyrekte %4 daralan yatırım malı üretimi Ekim-Kasım döneminde %1,0 ile artışa dönerken, enerji malı üretimi %4 artıştan %1 düşüşe geçti. Üçüncü çeyrekte %4,4 artan tüketim malı üretimi Ekim-Kasım döneminde de %4,8 oranında artarak, iç talebin ana sürükleyicisi olmaya devam etti.

    Merkez Bankası’nın 2012’nin ikinci yarısından itibaren gevşettiği para politikasının gecikmeli etkisiyle iç talep yılsonundan itibaren toparlanıyor. Bununla birlikte iç talepteki toparlanmanın 2013’ten itibaren daha belirgin hale gelmesini bekliyoruz. Dış talepte ise aşağı yönlü risklere rağmen, ülke ve ürün çeşitliliği ile ihracattaki artışın 2013’te de süreceğini öngörüyoruz. 2013 yılının en önemli zorluklarından biri, finansal istikrarda sağlanan kazanımların korunması için, iç talep ile birlikte ilk defa ihracatı da büyümeye pozitif katkı sağlar hale getirmek olacak. Bunun için Merkez Bankası’nın iç talebi kontrollü canlandırmaya ve TL’nin gelişmekte olan ülkelere karşı mevcut birikimli değer kaybını korumaya yönelik para politikası izleyeceğini tahmin ediyoruz.

    Daha önce de ifade ettiğimiz üzere son çeyrek üretim gelişmelerinde takvim etkisi ile sert değişimler görülüyor. Ekim-Aralık aylarında negatif, Kasım’da ise pozitif takvim etkisi var. Bu doğrultuda Ekim’de %6 daralan üretimin, Kasım’da %11 arttıktan sonra Aralık’ta sadece %2 civarında büyümesini bekliyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, Kasım’da %19 artan ihracat Aralık’ta %2 daraldı. Kasım’da %2 gerileyen elektrik üretimi ise Aralık’ta sınırlı iyileşmeyle %0,05 oranında azaldı. Bu çerçevede üçüncü çeyrekte beklentilerin altında gelen yıllık büyüme oranının yakın dönemin dibi olduğunu ve son çeyrekten itibaren kademeli olarak toparlanacağını öngörüyoruz. Buna paralel olarak üçüncü çeyrekte %1,6 olan yıllık büyümenin son çeyrekte %3,5 civarında ve 2012 yılı genelinde de %3 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2013 yılında ise Hükümet’in %4,0’lük ve ortalama piyasa beklentisi olan %4,1’in üzerinde, %4,6 oranında büyüme bekliyoruz. ABD’de mali uçurum ve Avrupa’da borç sorunu ile ilgili belirsizlikler ciddi riskler oluşturmakla birlikte, global ekonomik aktivitenin öngörülenden daha iyi bir büyüme kaydedebileceğini düşünüyoruz. Yurtiçinde ise gevşek finansal koşullar ile iç talebin kademeli olarak potansiyel büyüme seviyesine yaklaşmasını bekliyoruz."