Ünlü bankacı 30 kritik yılın sırlarını yazıyor

5 / 6

---

ANEKDOTLAR YOLDA…

Tayfun Bayazıt, “Notlarımı toparlıyorum, benim asıl yapmak istediğim şu; anı, biyografi özelliği taşıyan, şimdiye kadar yapılanlar dışında, bankacılık şuradan buraya geldi, ben de müthiş işler yaptım demek istemiyorum; amacım belli anekdotları aktarabilmek” diyor, 30 yılı şöyle özetliyor:

“Şunu itiraf etmem lazım ki çok şanslı bir kuşaktanım. 1983 yılında bankacılığa başladığımda kabul etmeliyiz ki bankacılık çok ilkel yapılıyordu. Mevduat dışında ciddi bir rekabet yoktu. Yabancı bankaların fırsat olduğunu görüyorlardı ama ülke riskine bakınca büyümek istemiyorlardı. Bankacılık sektörü çok sığdı, ürün açısından da böyleydi.   Kamu, sektör üzerinde çok baskındı. Bankaların Hazine bölümleri daha fazla iş yapıyorlardı, bireysel bankacılık fantazi olarak görülüyordu. Sonraları işler yavaş yavaş değişti. Krizler yaşandı, bütün işler alt üst oldu. 2001 krizi sonrası bankacılık sektörü çok ciddi bir şekilde yeniden yapılandı; büyüme safhasına girdi. Birçok yabancı banka Türkiye’ye sermaye de getirerek geldi; ya doğrudan kendileri ya da ortak alarak. Benim başımda olduğum Dışbank’ı Türkiye’de pek az bilinen Fortis geldi satın aldı mesela. Ondan sonra ikinci kez bu sefer başına geldiğim Yapı Kredi’ye İtalyanlar ortak oldu. Yani bankacılığın yapılma şekli yanısıra sermaye yapısı da çok değişti. Rekabet giderek arttı ama bankacılığın odaklandığı konular değişti. Risk yönetimi, KOBİ kesiminin bankacılık açısından keşfi, bireysel krediler, daha önce hiç düşünmediğimiz ihtiyaç kredileri, konut kredileri ön plana çıktı. Bankacılık açısından ilginç ama heyecanlı bir dönem oldu bu son 30 yıl…”