Bankacıyı da müşteriyi de memnun eden Akıllı nakit çevrim cihazları

5 / 7

---

“MÜŞTERİLERİMİZLE EMPATİ YAPIYORUZ”

Etkinlikte TCR cihazlarının özellikleri ve avantajlarıyla ilgili ayrıntılı bir sunum yapan Protem Satış Direktörü Yavuz Gürlek, Protem’in Türkiye’ye ilk Glory TCR’ı 2007 yılında getirdiğini hatırlatarak, “Hala TCR konseptiyle ilgili kafasında soru işaretleri olan müşterilerimiz var. Biz de empati yaparak bu toplantıyla soru işaretlerini gidermek hem de TCR kullanan bankacıların görüşlerini diğer banka müşterilerimizle paylaşmak istedik” dedi.  

Gürlek, TCR’ların hem yönetiminin hem de kullanımının son derece kolay olduğuna, paranın sayılması, tasnif edilmesi, şüpheli paraların ayrılması gibi birçok özelliği bir arada barındırdığına işaret etti. Cihazın bankacıların işini kolaylaştırmasının yanı sıra dikkate değer oranda zaman tasarrufu da sağladığını ifade eden Gürlek, özellikle yeni nesil şube konseptiyle TCR’lere olan ilginin arttığına vurgu yaptı. Glory RBG 200 nakit çevrim cihazının pazardaki yerini sağlamlaştırdığını; özellikle cihazın aynı ruloya karışık yatırma-çekme imkanı sağlayan teknik özelliği sayesinde adından sıkça söz ettirdiğini belirtti.  

Bankaların rutin işlemlerinden de örnekler veren Gürlek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir TCR cihazının parayı tanıma, sahte tespiti, para yatırma ve çekme işlemlerini sorunsuz olarak yapması gerekir. Bir diğer önemli nokta da güvenlik, kompakt tasarım ve kolay adaptasyondur. Bunların hepsi bir arada olunca cihaz daha verimli hale geliyor. Bir para sayma makinesiyle çalışırken, makina arızalandığında paralar elle sayılabiliyor. Ancak TCR gibi, bir cihazın içinde binlerce adet banknot varsa arıza sıklığının çok az ve servis müdahalesinin hızlı olması gerekir. Bu da ancak ürünün ve satış sonrası servisin yüksek kalitesiyle mümkün olabilir.” 

ŞUBENİN TÜM NAKİT İŞLEMLERİNİ YAPABİLİYOR

Yavuz Gürlek, sunumunda TCR cihazlarının en önemli özelliklerinden birinin de bir şubenin neredeyse tüm nakit işlemlerinin hepsini bir arada yapabilmesi olduğuna işaret etti. Gürlek, “ISM yani ‘Akıllı Depolama’ modülüyle müşteriden alınan para aynı seri numarası ile iade edilebiliyor, bunu sadece Türk Lirası değil, makineye tanımlı olan tüm kupürlerin hepsini karışık bir şekilde ve otomatik olarak tanıyarak yapabiliyor. Bir rulo içinde dört farklı para kupürünü çevrime dahil edebiliyorsunuz. Bu da dünya çapında bir ilk. Bu şekilde cihazımız farklı ülke paralarına ait toplamda 16 kupürün aynı cihaza yatırılmasına ve çekilmesine olanak sağlıyor. Toplamda ise 128 farklı kupürü tanıyabiliyor ve istenirse sayıp, depolayabiliyor ” dedi.  

ARIZA DURUMUNDA HIZLI MÜDAHALE 

Teknoloji ve güvenliğin yanı sıra bankacılık sektöründe en önemli konunun satış sonrası hizmet olduğu bir gerçek. Protem bu konuda da iddialı. Yavuz Gürlek, konuşmasında makina ne kadar güven verirse versin arkasında iyi bir servis olmasının şart olduğunu vurguladı. Protem’in bu konuda kendini kanıtladığını belirten Gürlek, Türkiye genelinde 35 bin adedin üzerinde makineye ve 50 bin aktif kullanıcıya yerinde hizmet verdiklerini sözlerine ekledi.  

MÜŞTERİYE DAHA ÇOK ZAMAN AYRILABİLİYOR 

TCR’lerin bankalara sağladığı en büyük faydalardan biri de zaman tasarrufu. Yavuz Gürlek, bu faydayı da sunumu sırasında şöyle özetledi:  

“Yapılan işlemlerde işin çoğunu RBG yaptığından banka çalışanlarının güvenlik, kasa mutabakatı, parasal kontrol gibi konularda iş yükü çok ciddi oranlarda azalıyor. Haliyle de kalan zaman ürün satışına yönlendirilebiliyor. Çünkü artık dikkatinizi paradan ziyade müşteriye verebiliyorsunuz. Yaptığımız analizler sonucunda, zaman kazanımının yüzde 30’a varan oranda arttığını gördük. Bu da hem müşteri hem de banka personeli için konfor anlamına geliyor. Çünkü artık kasa yapma, eksik ya da fazla verme durumu yok. Paranın elle sayılması durumu yok, şüpheli mi gerçek mi riski yok. Müşteriyle daha fazla diyalog halindesiniz. Müşteri de gördüğü bu ilgiden hoşnut oluyor haliyle.”