BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 70,35 1,52 365.820.000.000,00
ALBRK 8,58 1,18 21.450.000.000,00
GARAN 141,90 1,65 595.980.000.000,00
HALKB 26,74 2,77 192.120.964.843,08
ICBCT 15,46 -3,44 13.295.600.000,00
ISCTR 14,95 4,11 373.749.551.500,00
SKBNK 7,18 0,00 17.950.000.000,00
TSKB 13,56 1,04 37.968.000.000,00
VAKBN 27,88 0,22 276.455.892.061,24
YKBNK 34,26 1,66 289.395.976.989,84

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaYunanistan euroyu batıracak mı?----

Yunanistan euroyu batıracak mı?

Yunanistan euroyu batıracak mı?
03 Mayıs 2010 - 08:37 www.finansingundemi.com

"Euro nereye gidiyor"u konuşmadan önce, başka bir konuyu dikkatinize sunmak isterim

Kredi derecelendirme kuruluşlarının neden güvenilmez olduğunu bir kere daha anladık Yunanistan sayesinde... Kredi derecelendirme kuruluşları artık tarihi olarak dönemlerini tamamlamıştır. Ve hızla tarihteki yerlerini almak zorundadır. Çok katı bir ifade gibi gelebilir bu sözler ama emin olun öyle değil. Yunanistan ile ilgili aldıkları karar bunu iyice ortaya çıkardı? Geçen hafta kredi derecelendirme kuruluşlarından biri, Yunanistan'ın kredi notunu üç kademe birden indirdi. Bu üç kademelik indirimin sonucunda Yunanistan'ın kredi notunun geldiği yer, Türkiye'nin iki kademe birden artış sonrasında ancak geldiği yer oldu. Derecelendirmede güvenilirlik Yani Yunanistan ancak üç kademelik bir düşüş sonrası yatırım yapılabilir ülke sınırının hemen altına inerken, Türkiye iki kademelik artış sonrası ancak yatırım yapılabilir ülke sınırının hemen altına çıkabildi. Yani kredi derecelendirme kuruluşlarına göre Yunanistan ekonomisi ile Türkiye ekonomisi aynı güçte ve aynı güvenilirlikte... Dolayısıyla kredi verenlerin Yunanistan ile Türkiye'ye borç verirken ikisine de aynı faiz oranını uygulamalarında herhangi bir sorun olmaz. Bu arada kredi derecelendirme kuruluşları ABD'de mercek altında. Goldman Sachs davasında geçen hafta Standard and Poor's (S&P) ile Moody's yöneticileri de bankanın yasadışı faaliyetlerinden haberdar olmasına rağmen yüksek kredi notunu değiştirmedikleri için sorgulandı. Sırası gelmişken daha geçen haftaydı, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, "İnanmıyorum, bakanlar bile vergi kaçırmış" diye şikayet ediyordu. Ve Türkiye ile aynı kredi notuna sahip Yunanistan tarihin en büyük kurtarma operasyonlarından birine sahne oluyor. 120 milyar euroluk paketin büyüklüğü ile gözleri kamaşanlara duyurulur: Kurtarma operasyonu ne kadar büyükse kaza da o kadar büyüktür aslında. Avrupa Birliği'nin geleceği Yunanistan'ın yaşadığı krizin kendine has özellikleri var. Avrupa Birliği üyesi olduğundan bu yana sırtını birliğe dayayan bir ülke Yunanistan. Turizm ve hizmet sektörü dışında gelişmiş bir ekonomiye sahip değil. Harcamalar ise akıl alır gibi değil. Fakat yine geçen hafta notları düşürülen İspanya ve Portekiz için durum biraz daha farklı. Tabii ki İngiltere ve İrlanda'yı da bu denkleme dahil etmek gerek. Sorun her ülkenin kendine has problemlerinin olması ama İngiltere hariç hepsinin tek bir merkezden yönetilen tek bir para birimine bağlı olmaları. Bu nedenle örneğin Yunanistan krizi nedeniyle euro değer yitirince, bunun başka bir AB üyesi ülkenin ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratması ya da Almanya'nın haklı olarak sorguladığı gibi Yunanistan'ın hesap bilmezliğini Alman vergi mükelleflerinin karşılıyor olması gibi meseleler euronun ve dolayısıyla AB'nin geleceğinin de sorgulanmasına neden oldu. Fakat AB'nin ya da para birliğinin çözülmesi kısa ya da orta vadede olasılık dahilinde değil. Çünkü AB bu tür ekonomik sıkıntıların yaşanacağı bilinerek ortaya konulmuş ve geliştirilmiş siyasi bir birliktir. Bu birliğin ortadan kalkması da ancak bu siyasi projenin ortadan kalkması ile mümkün olabilir. Nedir o proje peki? Avrupa ülkelerinin sömürgecilik dönemi sonrası ekonomik paylaşım mücadelesinde bir daha birbirleriyle savaşmalarını engellemek ve aynı hedefler doğrultusunda bir araya gelerek ortak olmalarını sağlamaktı. Bu, kısmen de başarılı oldu. Yugoslavya'nın dağılması sonrası birbirinin boğazına sarılan Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan şimdi birliğin gölgesi üzerlerindeyken birlikte çalışmaktan başka bir alternatif göremiyor. Habermas ve mali kriz Elbette ki bu siyasi projenin temelinde yine ekonomik gerekçeler vardı. Birbirimizle savaşmak yerine birlikte başkalarıyla savaşalım diye özetleyebileceğimiz bu fikri, bakın Habermas geçen hafta Financial Times'a verdiği bir röportajda nasıl anlatıyor: "Ekonomik birlik, siyasi birliğin çekirdeğidir. Biz bu durumu 19. yüzyılda kıtanın ulus temelinde bir araya gelişinde izledik. Ama bugün, 19. yüzyılın aksine birlik projesi elit bir proje olarak var olmaktadır. Sonuçların ulusal çıkarların ötesine geçtiği kıta çapında bir Avrupa seçimini henüz yeni yaşayabildik. Maastricht Anlaşması'na kadar birincil önemde olmasa da ekonomik çıkarlar tarafından da destekleniyordu. Fakat bu süreç piyasacı Avrupalıların isteklerini tatmin etmeye başladığı andan itibaren, daha gelişmiş ekonomik yapılara duyulan ihtiyaç ve AB kurumlarını buraya yönelten ekonomik dürtüler dinamizmlerini yitirdi. AB'nin doğuya doğru genişlemesi tarihi bir kazanımdı. Fakat Lizbon Anlaşması ile görüldü ki bu elitist yaklaşımın ulusal çıkarlar tarafından çizilmiş birtakım sınırları var. Yaşanan mali kriz de ulusal bencillikleri biraz daha körükledi. Fakat şaşırtıcı bir biçimde AB'nin temel neo-liberal değerlerini fazla sarsmadı." Yunanistan krizi AB'yi dağıtmayacak. Aksine Avrupa Para Fonu gibi yeni kurumların doğuşuyla daha da güçlendirecek. Kısacası euro hala bir yatırım seçeneği olduğu gibi, doların rezerv para rolünün tartışıldığı günümüzde geleceğe kalacak birkaç para biriminden biri olacak gibi görünüyor. DENİZ BAYRAMOĞLU-REFERANS
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!