YÜKSELEN BORSADA KÃR TAHMİNLERİ KÖTÜ
Son 1.5 ayda yüzde 36 kazandıran İMKBde temkinli bir iyimserlik söz konusu. Çünkü, para girişi olmasına rağmen, piyasada kısa sürede elde edilen karın realize edilmesi ihtimali de kuvvetlendi. Hisse bazında ise üç aylık bilançolar izleniyor. Bankaların bilanço performansı beklentisi yüksek. Ancak...
İMKB son dönemde artan risk iştahıyla birlikte yurt dışı piyasalara özellikle de ABD borsasına bağlı olarak, hızlı bir çıkış trendi içinde. Mart ayı başından bu yana İMKBnin yükseliş oranı yüzde 36. Aynı dönemde ABD Dow Jones Endeksinin prim oranı ise yüzde 25 seviyesinde. Yerel seçim sonrasında, IMF beklentileri ve Obama ziyareti İMKBnin ABD borsasına göre yükseliş oranını daha yüksek tuttu. Yine Türkiyede reel sektör açısından durum parlak olmasa da bankacılık sektörünün ilk çeyrekte yüksek kar beklentisi, İMKBnin performansını artıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Netice itibariyle İMKB-100 Endeksi, 32.000 seviyelerini zorluyor. Şimdi tartışılan konu, bu yükselişin daha ne kadar devam edeceği ve tabii ki hisse bazında gelecek üç aylık kar rakamları.
Hedef 34.000-36.000
Bakıldığında aracı kurumların ortalama olarak 12 aylık endeks tahminleri, 34.000-36.000 bandında yoğunlaşıyor. İş Yatırım 12 aylık endeks hedefinin 34.000de olduğunu söylüyor ve endeks geneli için tut tavsiyesi veriyor. Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, 32.000 direncinin kırılma ihtimalini düşük buluyor.
Kurumun 12 aylık endeks hedefinin de 34.300 olduğunu bildiriyor. Bu seviyenin test edilmesinin ise yılın son çeyreğinde olacağı düşünülüyor. İMKB-100 için 12 aylık hedefi 31.400de olan Finans Yatırım ise son gelişmelerin ardından 36.250 hedef seviyesi vermeye başladı.
Temkinli iyimserlik
Acar Yatırım Araştırma Müdürü Zeynel Balcı, yaşanan yükselişin çok fazla temel bir desteğinin olmadığını, ancak para girişlerinin yükselişi beraberinde getirdiğini söylüyor. Son bir ayda borsada çok ciddi yükselişler olduğunun altını çizen Balcı, bu kadar kısa sürede yaşanan yükseliş sonrasında sağlanan karların realize edilmesini bekliyor. Endeksin önemli direnç seviyelerinde olduğunu kaydeden Balcı, 31.500-32.000 seviyelerindeki dirençlere dikkat çektikten sonra, cuma günü ABD borsasının gösterdiği performansın, pazartesi İMKB üzerinde etkisini hissettireceğini düşünüyor.
Eti Menkul Değerler Araştırma Müdürü Adem Özen ise İMKBde yaşanan son çıkışı, bunca risk varken gerçekçi bulmadığını ifade ediyor. Onun için de yatırımcılara temkinli iyimser olun tavsiyesinde bulunuyor. Aşağı hareketlerde ise 28.200 seviyesindeki güçlü desteğe dikkat çekiliyor.
Yüzde 16 düşüş var
Endeks bazında hareketler böyleyken şirket bazında gelişmeler de hisselerde hareketlilik yaratıyor. Bunların başında ise son günlerde gelmeye başlayan üç aylık bilançolar geliyor. 29 Nisan itibariyle 16 şirketin bilançosu açıklandı. Total olarak bakıldığında yüzde 38.3lük bir düşüş söz konusu. Bunun yanında piyasanın 20 büyük şirketinin daha kar beklentisini topladık. Yaptığımız derlemeye göre 2009/3 aylık karlarda, 2008/3 aylık karlara göre yüzde 16lık bir düşüş olacağı görülüyor.
İnceleme kapsamına aldıkları şirketlerin 2009 ilk çeyrek karlarının 2008 ilk çeyreğe göre yüzde 17 azalmasını bekleyen Turkish Yatırım Araştırma Müdürü M. Baki Atılal, İMKB genelinde ise yüzde 26lık bir düşüş bekliyor. MBnin faiz indirimlerinde sona yaklaşmış olması nedeniyle 2009 ilk çeyrekteki yüksek banka karlılık performansının ikinci çeyrekte gerilemesini bekleyen Atılal, Bu gelişme, bankalara iştiraki olan holdingleri etkileyecek diyor.
Yatırımlar ve harcamalarda bir gelişme görülmediği takdirdeki yapılan ÖTV ve KDVnin etkisinin ikinci çeyrek mali tablolarında sınırlı etkisinin olacağını düşünen Atılal,
Yılın devamında indirimin etkisinin nasıl devam edeceği konusu net değil. Otomotiv üreticileri, 15 Haziranda bitecek teşvikin devamı ya da yumuşak geçişe dönülmesi konusunda kulis yapmaya devam ediyor. Kısaca ilk çeyrek performanslarını devam edilebilir görmüyoruz diyor.
Bilançolar sürpriz değil
Kriz dikkate alındığında şu ana kadar gelen bilançoların sürpriz olmadığını söyleyen Galata Menkul İnternet Şube Müdürü Gökçe Demir, resesyon olması beklenen bir yılda bilançoların küçüleceğini belirtiyor. İlk çeyrekte özellikle bankaların iyi karlar açıklamalarını bekleyen Demir, özellikle İş Bankası, YKB ve Garantinin performansını yüksek bekliyor.
Otomotiv, tekstil, dayanıklı tüketim ve lojistik sektörü şirketlerinde önemli ölçüde daralma bekleyen Demir, Bankacılık sektörü haricinde diğer şirket bilançolarında ortalama yüzde 20 oranında düşüş olur. İkinci çeyrek bilançolarının ise genel olarak ilk çeyreğe göre daha iyi olacağını düşünüyorum diyor.
Sanayi sektörü verilerinin, açıklanan ve açıklanacak bilançoların çok iyi olmayacağının sinyalini verdiğini söyleyen Metro Menkul Değerler Portföy Yönetmeni Şenol Korkmaz, buna rağmen banka, leasing-faktoring ve enerji şirketlerinin ilk çeyrek rakamlarının iyi olacağını düşünüyor. Bu sektörlerin krizde de talep yaratmaya devam ettiğini anlatan Korkmaz, demir-çelik, petrol, çimento, inşaat, otomotiv gibi sektörlerde ise kötü performans bekliyor.
İkinci çeyrek bilançolarının da ilk çeyrekten çok farklı olmayacağı kanaatinde olan Korkmaz,
Üçüncü çeyrek bilançolarda olumluya dönme belirtileri görülebilir. Bilançolardaki asıl düzelmenin 2010 yılında gerçekleşeceğini düşünüyorum diyor.
Sektörlerle ilgili beklentiler
Çimento: Çimento fiyatlarındaki gerileme, satış hacimlerindeki azalma, üretim maliyetlerindeki artış, Rusyaya ihracatın durma noktasına gelmesi, çimento sektörünün karlılığında ciddi daralmalar görülmesine neden olacak.
Bina malzemeleri, demir-çelik: Hem yüksek stok hem de yurt içi ve yurt dışı talepteki daramla neticesinde olumsuz performans sergilemeye devam edecekler. İlk iki aylık verilere göre iç talepte demir çelik sektöründe yüzde 40 daralma görüldü. Yılın ikinci yarısında daralmanın yüzde 20 seviyesinde olması bekleniyor.
Otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya: KDV, ÖTV indirimleri bu şirketlerin stoklarının erimesinde ve üretim bandlarının yeniden açılmasında etkili oldu. Ancak vergi indirimlerinin etkisinin ikinci çeyrek bilançolarında daha ne kadar etkili olacağı soru işareti.
Bankalar: Krizle birlikte başlayan MB faiz indirimlerini, bono-tahvil ve mevduat faizlerinde indirimler takip etti. Buna karşılık kredi faizleri, genel ekonomik görünüme yönelik risklerin artması nedeniyle aynı oranda gerileme kaydetmedi. Bu, bankaların oldukça parlak bir çeyrek geçirmelerine yardımcı oldu.
Holdingler: Özellikle banka iştiraki olan holdingler, iştirak payları doğrultusunda iyi karlar açıklayacak.
Havayolları taşımacılığı, factoring ve ilaç: Bu sektörlerin karlılığında ciddi bir düşüş olmadı. Olumlu performans sergilemeleri bekleniyor.
Talip Yılmaz/Gözde Yeniova/ Ekonomist