Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 69,70 | 1,31 | 362.440.000.000,00 |
GARAN | 137,40 | 1,33 | 577.080.000.000,00 |
HALKB | 26,76 | -0,59 | 192.264.660.403,92 |
ICBCT | 15,67 | 0,64 | 13.476.200.000,00 |
ISCTR | 14,11 | 1,73 | 352.749.576.700,00 |
SKBNK | 6,94 | -3,61 | 17.350.000.000,00 |
TSKB | 13,17 | 1,31 | 36.876.000.000,00 |
VAKBN | 27,60 | 0,44 | 273.679.434.034,80 |
YKBNK | 32,08 | 0,63 | 270.981.405.190,72 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Hatta Türkiye'nin kredi notu, devlet başkanı kaçan ve karısı da kaçmadan önce elini kolunu sallayarak girdiği Merkez Bankası'ndan 1.5 ton altını alıp götüren Tunus'un da altında duruyor hâlâ.
Peki Türkiye'nin notu düşük tutulunca ne oluyor? Türkiye, gereksiz yere yüksek faiz ödüyor. Mesela Türkiye bu yıl 47.5 milyar lira faiz ödeyecek. Ödenen bu faiz tutarı, toplam kamu borç yükünün yüzde 10'una denk geliyor. Oysa Türkiye beklenen enflasyon oranı kadar faiz ödese, IMF'nin 14 Temmuz 2011 tarihli son raporunda belirtildiği gibi, kısa vadede yüzde 5.5 faizle borçlanması normal olacak. Hadi uzun vadeyi de dikkate alalım ve yüzde 7 ortalama faizle borçlansın diyelim... O zaman Türkiye'nin bu yıl 33 milyar lira faiz ödemesi gerekecek.
Demek ki Türkiye Hazinesi, kredi notu haksız yere düşük tutuldu diye bu yıl boş yere 14.5 milyar lira faiz ödeyecek. Halbuki bu anlamsız faiz ödenmese, Türkiye tanesi 25 milyon liradan her biri 500 kişiye doğrudan istihdam sağlayan 580 tane tekstil fabrikası kurabilir.
Gelelim Türkiye'nin niçin notunun düşük tutulduğuna...
"Bu düşük kredi notu haksız" diye itiraz ettiğinizde, faiz lobisi ve derecelendirme şirketlerinin yetkilileri, geçerli hiçbir tez ileri süremiyor. Çünkü Türkiye'nin bütçe dengesi pek çok ülkeden iyi durumda. Hatta ABD, Almanya, Japonya ve Fransa bütçesinden bile daha iyi noktada.
ABD'nin kamu borç yükü yüzde 68, Fransa'nın yüzde 87.8, Japonya'nın yüzde 220.5, Türkiye'nin yüzde 40'ta seyrediyor. Bütçesi ise bırakın açık vermeyi, yılın ilk altı ayında fazla veriyor.
İşte bütün bu rakamlar nedeniyle bütçe için bir mazeret bulamayanlar, not düşüklüğüne sebep olarak terör olaylarını gösteriyor. Ve tam yeni anayasa yapımı gündemdeyken Türkiye'de terör artıyor.
Geçen perşembe günü PKK tarafından kaçırılan üç kişiyi arayan askerler pusuya düşürüldü ve 13 asker şehit oldu. Daha önce de benzeri bir olay 24 Mayıs 1993'te otobüsle giden silahsız 33 erin Bingöl'de pusuya düşürülüp öldürülmesiyle yaşanmıştı. O dönemde Turgut Özal Kürt sorununu çözmekte kararlıydı. Hatta Orta Asya gezisi boyunca sürekli dile getirdiği çözümü, Türkiye'ye döner dönmez gündeme alacağını belirtiyordu. Fakat 17 Nisan 1993'te Özal, Orta Asya gezisinin hemen ardından hâlâ soru işaretleri taşıyan bir şekilde vefat etti. O sırada Talabani ve Ahmet Türk'ün de aralarında olduğu bir heyet, Özal'ın isteği doğrultusunda Suriye'de Apo'yla barış için temastaydı. 17 Mart 1993'te ateşkes ilan etmiş olan PKK, Özal'ın ölümünün ardından Bingöl pususunu kurdu ve korumasız, silahsız 33 eri öldürdü ve barış girişimi tamamıyla ortadan kalktı.
Gelelim bu 33 erin öldürülmesinin mali piyasalara yansıyan yönüne... 33 erin öldürülmesinden önce Türkiye'de Hazine borçlanmasının ortalama vadesi 330 gün ve bileşik faizi yüzde 85.8 düzeyindeydi. Cinayetlerin ardından ortalama vade 218 güne düştü ve ortalama bileşik faizler yüzde 87.3 seviyesine yükseldi.
"Şimdiki PKK pususuyla bütün bunların ne alakası var" diyen faiz lobisinin elemanlarının homurdanmalarını duyar gibi oluyorum. Çok alakası var. Çünkü Türkiye'de kaotik ortam, risk primini çoğaltıyor. İşte bu nedenle tam barışa adım atıldığında muhakkak bir büyük terör olayı yaşanıyor.
Son dönemde, içeriden ve dışarıdan "Merkez Bankası, faiz artırsın" diye sürekli bastıran bir yüksek faiz lobisi var. Oysa Türkiye'nin ekonomik gerçekleri tam aksini gösteriyor. Türkiye'ye "faizini artır" baskısı yapılacağına, yabancı derecelendirme kuruluşlarına, "Türkiye'nin kredi notunu yükselt, bu haksızlığa bir son ver" baskısı yapmak gerekiyor. Zira başta da dediğim gibi Türkiye sırf bu nedenle boş yere faiz ödüyor. Ama derecelendirme kuruluşlarına bu baskı yapılmadığı gibi, Türkiye'de faizler, bir de terör nedeniyle risk primleri artırılarak yükseltilmeye çalışılıyor.
Fazla söze gerek yok. Faiz lobisinin terörden nasıl nemalandığını rakamlar açıkça ortaya koyuyor.
Süleyman Yaşar/SABAH
Türkiyede yabancılara yüksek faiz ödüyor ödemese zaten yabancı sermaye Türkiyeden kaçar ve Türkiyede üretim olmadığından Türk ekonomisi batar.Ama yabancıya yüksek faiz uygulaması böyle nereye kadar devam eder bilinmez.Bizleri zor günler bekliyor.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.