BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 71,75 0,84 373.100.000.000,00
ALBRK 8,27 0,49 20.675.000.000,00
GARAN 142,00 -1,11 596.400.000.000,00
HALKB 35,62 -0,28 255.921.793.856,04
ICBCT 13,72 0,44 11.799.200.000,00
ISCTR 14,03 0,14 350.749.579.100,00
SKBNK 8,16 -0,73 20.400.000.000,00
TSKB 13,01 -0,61 36.428.000.000,00
VAKBN 30,62 -0,52 303.625.517.034,26
YKBNK 36,84 -0,75 311.189.369.302,56

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkYeri geldiğinde 'Hayır' diyen banka----

Yeri geldiğinde 'Hayır' diyen banka

Yeri geldiğinde 'Hayır' diyen banka
12 Ocak 2012 - 02:26 www.finansingundemi.com

Anadolubank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Sibel Akın,'Yeri geldiğinde müşterimize evet veya hayır demeyi biliyoruz" dedi.

Anadolubank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Sibel Akın, kredilerde doğru finansal modelin önemine işaret ederek 'Yeri geldiğinde müşterimize evet veya hayır demeyi biliyoruz" dedi
Anadolubank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Sibel Akın, yıl başında bütçeledikleri gibi kredilerinin kur artışlarından arındırılmış büyüme oranının yüzde 25’ler civarında olduğunu söyledi.
Kredilerin aktifdeki payının ise sektör ortalamasının üzerinde 65’ler seviyesinde seyrettiğini belirten Akın, müşteri yaklaşımlarıyla ilgili şunları söyledi:
“İşte bu noktada akla gelecek en önemli soru tahsili gecikmiş alacaklar olabilir. Her zaman ve hala sektörün en düşüklerindeyiz. Yıllardır sloganlaştırdığımız ‘’DOĞRU BANKACILIK’’ kültürümüz devreye giriyor bu aşamada.Açılımına gelince; DOĞRU müşterinin, DOĞRU ihtiyaçlarını, DOĞRU Finansal modelle karşılamak. Hiçbir zaman kısa vadeli oyun planları ile oynamıyoruz oyunu. Amacımız uzun süreli her iki tarafa katma değer sağlayacak bir ilişki başlatmak ve sürdürmek. Yeri geldiğinde müşterimize EVET yanı sıra HAYIR demeyi biliyoruz.
Nadiren küçük alıngalıklar olsa dahi, müşterilerimizin geri dönüp keşke herkes ‘’HAYIR’’ dese idi dediği durumlarla karşılaştık. Artık müşterilerimiz bu yönü ile bize inanıyor ve güveniyor açıkçası. Bir yerde kendimizi müşterinin iş ortağı olarak görüyor ve davranıyoruz. Dolayısı ile finansal ilişkilerimiz de çok daha sağlam temellere oturuyor. Gelecek yıla gelince, ana stratejimiz olan KOBİ Bankacılığında genel ekonomik büyüme ivmesine paralel, ki %4-5ler bandında öngörülüyor, işimizi yapmaya devam edeceğiz. Kabaca bu yıl olduğu gibi %20-25 bandında bir büyümeye ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.”
Biz bu işi çok iyi biliyoruz…
Kredilerinin tamamına yakın bir oranının KOBİ müşterilerine kullandıklarını ve bu işi çok iyi bildiklerini belirten Akın, “Anadolubank olarak ana stratejimizi; Küçük ve Orta Boy İşletmelerin finansmanı üzerine konumlamış bir banka hüviyetindeyiz. Kredilerimizin tamamına yakın bir oranı KOBİ segment müşterilerine kullandırılmış durumda. Bu işi çok iyi biliyoruz… KOBİ müşteri tipinin demografik özelliklerini, talep ve ihtiyaçlarını uzmanlık bazında iyi bildiğimizden, müşteri bazlı yaklaşım ve çözümlerimiz uzun vadeli, sağlam işbirlikleri yaratıyor. Müşteri de kendini yakın ve iyi hissediyor bizimle” diye konuştu.
Yeni müşteri edinimlerinin bir çoğunun, mevcut müşteri referanslarıyla oluşmasının da bunun en büyük göstergesi olduğunu kaydeden Akın, “Dışarıda müşteri aramanın yanı sıra, mutlu olduğumuz müşterimizin müşterileri ile çalışmak idealimiz” dedi. Akın, merkezi bazda tuttukları sürekli güncellenen veri bankası vasıtası ile potansiyel müşterilere hızla ulaşıp, hem pazarlama maliyetlerini azaltıp, hem de sağlam işbirlikleri yarattıklarını kaydederek, “Bir manada KAZAN-KAZAN strarejisi her iki taraf içinde. Önemli bir bölümü bu şekilde edinilmiş 3,000 adet yeni müşterimiz oldu bu yıl, toplam aktif müşteri sayımızda 18.000’ler civarında. Amacımız Müşterimiz olan bir KOBİ’nin her ihtiyacını karşılayacak bir finansal market konumunda olmak. Kardeş kuruluşumuz Anadolu Leasing; Hollanda’daki iştirakimiz Anadolubank N.V. ile birlikte yatırımdan, dış ticarete her alanda ihtiyacı karşılayacak ürün ve hizmetlerimizle devredeyiz” diye konuştu.
Dış ticaret hacmimiz yüzde 30 arttı
‘Konutu Sermaye Yapan Kredi’’ paketi ile leasing yanı sıra yatırıma dayalı orta ve uzun vadeli finansal çözümler oluşturduklarını, işletme sermayesi için tüm nakdi ve gayrınakdi kredi ürünleri ile hizmet sunduklarını kaydeden Akın, sözlerine şöyle devam etti:
“KOSGEB, KGF kredilerinde aracılığımız devam ediyor. Ayrıca başta Eximbank olmak üzere iç ve dış kaynaklı prefinansman kredi desteğini arttırarak dış ticaret finansmanına desteğimizi arttırdık. Buna paralel bu yıl dış-ticaret hacmimiz %30’lar düzeyinde artış göstermiş durumda. Bu yıl ayrıca; ‘’DIŞ TİCARET-DANIŞMANIM’’ hattını devreye soktuk… Müşterimiz olsun olmasın KOBİ segment müşterilerinin ihtiyaç duydukları dış ticaret aracılıklarına yönelik sorularını uzman kadromuzla aynı gün içinde yanıtlayıp, gerekliliği üzerine direk müşteri ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Bu konuda tahmin ettiğimiz üzere ciddi bir taleple karşılaştık. Dış satım hala KOBİ’ler için bilgi desteği ihtiyacı duyulan yeni bir uzmanlık alanı neticede.”
Dünyanın yükselen ekonomileri arasına girdik
“Tarihimizde belki de bir olarak, Türkiye’nin ABD ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelere göre pozitif anlamda ayrıştığı bir yılı geride bırakıyoruz” diyen Sibel Akın, 2011 yılını; 2008 yılının son çeyreğinde ABD’den başlayan mali krizin; Avrupa’ya taşındığı ve AB‘nin ekonomik ve siyasi varlığının tartışıldığı bir platformun devreye girdiği bir yıl olarak özetlenebileceğini kaydetti. Akın, 2011 yılı ekonomik durumu ve beklentilerini şöyle özetledi:
“Cari durumda; sürdürülebilirlikten uzak yüksek mali borçlanmanın temerrüde düşürdüğü veya düşürme riski bulunan AB üye ülkelerin kurtarma planlarını konuşur durumdayız. Özetle, ilk önceleri mali kriz olarak başlayan süreç; tüm dünya büyümesini olumsuz yönde etkileyecek, görece uzun vadeli ağır bir ekonomik krize dönüşmüş durumda. Çin ise kritik durumda. Küçülürse dünya küçülecek, büyüme devam ederse azda olsa dünya büyüyecek gibi duruyor. İçinde bulunduğumuz yılda Türkiye tarafında ise yılı faiz dışı fazla vererek GSMH’ye göre en düşük borçlanma oranı ve %7’ye ulaşacak bir büyüme ile tamamlar durumdayız…Tek sorun 75 Milyar dolar civarında oluşacak olan cari açık problemimiz. Not artışlarımızın teyidi ile, tabir-i caizse dünyanın yükselen ekonomileri arasına girdik. 2012 bütün bunların ışığında pek kolay bir yıl olarak geçeceğe benzemiyor. Özellikle Yunanistan ile tetiklenen, büyük ekonomilerden İtalya ardından İspanya’nın devrede olduğu ağır ekonomik sorunlar, devreye mutlaka kemer sıkma politikalarını ve ciddi ekonomik daralmaları beraberinde getirecektir. Ayrıca yüksek ülke riskleri taşıyan gerek ABD gerekse Avrupa Bankalarının durumu düşündürücülüğünü koruyacak. Ciddi sermaye ihtiyaçları gündeme gelecek ki, bu nasıl karşılanacak? Çok sayıda görüş var, devletler mi sübvanse edecek, patronajlara mı bırakılacak? Bu tarafta dağınık siyasi çıkarların, farklı ekonomik yapıların doğalında farklı oyun stratejileri var. Bu noktalarda netlik oluşmadan, net olan konu bu Bankaların kredi iştahının azalacağı olacaktır.”
Dış pazar arayışları başladı
“Bu noktadan bakıldığında; Türkiye için dikkate alınması gereken konunun; ana ihracat partnerlerimizin daralan ekonomilerine paralel bizim dışsatım pazarımızın daralması, bankacılık sektörümüzün sendikasyon kredilerinin çevrilebilirlik kapasitesi; diğer bir deyişle olası kaynak daralması” diyen Sibel Akın, çok sayıda girişimcide gördükleri üzere yeni dış pazar arayışları şimdiden başladığını, özellikle Irak, Afrika ülkeleri; Türk Cumhuriyetlerine başta taahhüt ve gıda olmak üzere ciddi bir Pazar yaratılmaya başlandığını ifade etti. Ancak bankacılık sektörünün kaynak daralması riski ile karşı karşıya kalması, temkinli olmayı beraberinde getireceğıne değinen Akın, “Hatta kaynak maliyet baskısı yaratma potansiyeli doğurmaktadır.
Diğer bir deyişle kredi fiyatları kaynağa paralel bir miktar yükselmiş durumda. Zaten geçici görülen bir maliyet enflasyonu yaşanıyor. Son 12 aylık verilere göre ÜFE %12 Tüfe %5.66. Enerji ve finansman maliyetleri ÜFE tarafında yükselişe yol açarken, öte taraftan bir miktar soğuyan ekonomi talebi daraltmış gözüküyor. Açıklanan Orta Vadeli Plana göre; gelecek yıl içinde %4-5 aralığı bir büyüme öngörüsü olması ise enflasyon baskısının uzun vadede devam etmeyeceği varsayımını güçlendirmektedir. Öte yandan Cari açıkta, yılın son çeyreğinde öngörülen iyileşme ilk olarak Ekim ayında görülmeye başlamış gibi duruyor. Ancak yapısal olarak enerji ithalatı açığın önemli bir bölümünü oluşturuyor ve bu tarafta fiyatlar birkaç yıl öncesine göre hala yüksek seyrediyor.” Dünya

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!