BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 68,80 -0,51 357.760.000.000,00
ALBRK 8,30 0,48 20.750.000.000,00
GARAN 135,60 -2,38 569.520.000.000,00
HALKB 26,86 6,25 192.983.138.208,12
ICBCT 15,45 1,25 13.287.000.000,00
ISCTR 13,87 -0,36 346.749.583.900,00
SKBNK 7,20 -2,57 18.000.000.000,00
TSKB 13,02 -0,76 36.456.000.000,00
VAKBN 27,48 0,29 272.489.523.452,04
YKBNK 31,88 -1,30 269.291.994.933,92

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaYeni teşvik sistemi yatırıma----

Yeni teşvik sistemi yatırıma

Yeni teşvik sistemi yatırıma
21 Şubat 2012 - 11:00 www.finansingundemi.com

Babacan, yeni teşvik sisteminin yatırım teşvik sistemi olduğunu söyledi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TMSF ve BDDK başkanları ile yola devam edilip edilmeyeceğine ilişkin olarak olarak, TMSF Başkanının 8-9 günlük, BDDK Başkanının da 1 aylık görev süresi olduğunu hatırlattı ve ''Dolayısıyla zamanı gelince gerekli açıklamaları yaparız'' dedi.
Babacan, ''Küresel Sürdürülebilirlik'' raporunu açıkladığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni teşvik sisteminin yatırım teşvik sistemi olduğunu kaydeden Babacan, tüm teşvikleri içine alan bir paketten söz edilmediğinin altını çizdi. Babacan, şöyle devam etti:
''Beklentilerimizi mutlaka burada iyi yönetmemiz lazım. Teşvik gelecek, bütün devlet destekleri bunun içinde olacak böyle bir şey yok. Mevcut destekler sadece yatırımlara ilişkin teşvikler. Cari açıkla ilgili teşvikler gelecek, cari açık bitecek böyle bir şey yok. Tüm bunlar gördüğümüz resmin bir stratejinin sadece uygulama alanları.
Yeni yatırım teşvik programımızda yenilenebilir enerji ile ilgili makine teçhizat üretimi ile ilgili tesislere teşvik söz konusu olacak. Termal enerjiden istifade eden tesislerle ilgili teşvikler söz konusu olacak.''
Başbakan Yardımcısı Babacan, bir soru üzerine, Yunanistanla ya da ileride problem yaşayabilecek diğer Avrupa ülkeleriyle ilgili hazırlık olması için IMF'nin kaynak arayışı bulunduğunu belirterek, ''Bu kaynak, ancak, gönüllü olarak katılmak isteyen ülkelerden toplanacak kaynaklar olacak'' dedi.
Babacan, bu konuda Türkiye'nin herhangi bir taahhüdünün bulunmadığını da söyledi.
''Tüm dünyayı etkileyecek bir petrol krizi kapıda mı'' şeklindeki bir soru üzerine de Babacan, ''Her şey kurguladığı gibi, düşünüldüğü gibi olursa petrol fiyatları üzerinde çok ciddi bir baskı oluşmayabilir. Kaldı ki vadeli işlemlerden bakacak olursak, çok aşırı bir fiyat yükselmesi bugün için beklenmiyor ama jeopolitik riskler var. Dolayısıyla kesin ifadeler kullanmak da pek mümkün değil'' yanıtını verdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin, hem devlet geleneği olarak hem de genel bakış açısı olarak hep uzun vadeyi düşünen ve sadece kendi sınırları içinde değil küresel sorumluluk duygusuyla hareket eden bir ülke olduğunu dünyaya daha çok hissettirmeye başladığını söyledi.
Babacan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un inisiyatifiyle kurulan ''BM Küresel Sürdürülebilirlik'' konulu yüksek düzeyli panelin hazırladığı raporu açıkladığı basın toplantısında, hükümetlerin ve kredi değerlendirme kuruluşlarının sürdürülebilir kalkınma kriterlerini kendi risk değerlendirmeleri ile bütünleştirmeleri gerektiğini söyledi.
Babacan, ''Yani kredi değerlendirme kuruluşları bir ülkenin veya bir şirketin sadece bugünkü durumunu değil, gelecekteki durumunu da dikkate almalı. Tamam bir ülke kalkınıyor büyüyor ama bu büyüme için dünyaya ne kadar yük getiriyor gelecek nesillerden ne kadar çalıyor, bunun mutlaka takip edilmesi gerekiyor'' dedi.
Çok taraflı ve bölgesel bankalarla ihracat kredisi sağlayan kurumların ülke risklerine bakarken, sürdürülebilir kalkınma kriterini de dikkate alması gerektiğini ifade eden Babacan, bir ülkenin sadece bugünkü büyüme rakamı, bugünkü kredi derecesi değil o ülkenin ileride çevre konusuyla ilgili karşı karşıya kalabileceği sorunların da mutlaka bu değerlendirmenin bir parçası olması gerektiğini söyledi.
Hükümet ve iş dünyasının kendi aralarında ve yerel topluluklarla sürdürülebilir kalkınma için ortaklıklar geliştirebilmesinin önemine işaret eden Babacan, uluslar arası finansman kuruluşları ve büyük şirketlerin sürdürülebilir teknoloji, yenilik ve alt yapı yatırımlarını artırmak üzere teşvikler konusunda birlikte çalışması, hükümetlerin bu ortamı sağlaması gerektiğini kaydetti.
Kamu yatırımlarını kullanarak özel sektörün ilave kaynak oluşturmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirten Babacan, ''Özel sektörün bu konularla alakalı finansmana erişmesini kolaylaştırmak önemli bir konu. Burada KOBİ'leri de mutlaka dikkate almamız gerekiyor. KOBİ'ler üretimin, istihdamın çok önemli bir parçası'' dedi.
Sürdürülebilir Kalkınma Endeksi
Sürdürülebilir Kalkınma gelişimini ölçmek üzere 2014'e kadar sürdürülebilir kalkınma endeksi veya göstergeler setinin geliştirilmesinin de raporun önemli önerilerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Şu anda hükümetlerin performansı büyüme, kişi başına düşen milli gelir, işsizlik oranıyla ölçülüyor. Bu performans ölçülerinden hiçbirisi aslında o ülkenin geleceği ile ilgili bir şey söylemiyor. Hükümetler, kısa vadeli performans göstergelerini daha ön planda tutup, gelecekle ilgili konularda pek de çaba göstermeyebiliyorlar.
Rapor, bir bakıma hükümetlerin bu konudaki çabalarını analitik bir şekilde ölçen ve sayılarla ifade edilir şekilde bir endekse dönüştüren bir performans kriteri geliştirmeli diyor. Bunla ilgili BM içinde bir mekanizma oluşturularak, her yıl o ülkenin, o ülkenin hükümetinin bu konularla ilgili ne kadar çaba gösterdiğinin bir notu olacak ve bu da yayımlanacak. Dolayısıyla o ülkenin halkı, ya da dışarıdan o ülkeyi değerlendirenler, o ülkenin çevreyle ilgili, sürdürülebilirlikle ilgili çabalarının ne derece faydalı olduğunu, hangi aşamada olduğunu verilen notla bir bakıma ölçmüş olacaklar.
Hükümetlerin performansı değerlendirilirken, sadece büyüme değil, sadece kişi başına düşen milli gelir değil, sadece işsizlik oranı değil, aynı zamanda 'peki sen gelecek nesiller için ne yaptın' bunun da bir karnesi olacak.''
Bunların gerçekleştirilmesi için kurumsal yapının güçlendirilmesinin önemli olduğunu belirten Babacan, hükümetlerin, kuralları iyi yönetişimi, bireylerin bilgiye erişim hakkını, karar alma süreçlerine katılımı ve adalete eşit erişimi garanti altına alması gerektiğini kaydetti.
Hükümetlerin ve parlamentoların, evrensel sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerinde mutlaka anlaşması gerektiğini ifade eden Babacan, hükümetlerin BM çatısı altında bir küresel sürdürülebilir kalkınma konseyi oluşturulması konusunun da değerlendirilmesini istediklerini söyledi.
Babacan, şöyle devam etti:
''Türkiye, hem devlet geleneği olarak hem de genel bakış açısı olarak hep uzun vadeyi düşünen ve sadece kendi ülke sınırları içinde değil aynı zamanda bir küresel sorumluluk duygusuyla hareket eden bir ülke olduğunu dünyaya daha çok hissettiriyor. Bu konular, özellikle dünyanın içinde bulunduğu finansal, ekonomik kriz de dikkate alınacak olursa, bazı ülkelerin pek de ağırlık vermediği, veremediği konular. Çok ciddi bir krizin, bir bunalımın içindeyken ne 2015'i ne 2030'u konuşmaya çalıştığınızda maalesef bazen karşı taraftan pek bir şey alamıyorsunuz. Türkiye biraz da bu küresel ekonomik krize rağmen kendisini biraz ayrıştırmayı başarabilmiş ve böylece uzun vadeye bakabilen bir ülke.''

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!