FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Goldman Sachs CEO’su David Solomon, ABD’nin hızla artan kamu borcuna ilişkin uyarıda bulundu. Solomon, mevcut mali gidişat güçlü bir ekonomik büyümeyle desteklenmezse “bunun ciddi sonuçları olacağını” söyledi.
Fortune’un haberine göre global yatırım firması Carlyle’ın Kurucusu ve Özel Sermaye Yatırımcısı David Rubenstein’in programına katılan Solomon’a, ABD’nin kamu borcunun 38 trilyon dolara ulaşmasıyla ilgili soruları yanıtladı. Rubenstein’ın “Bazı insanlar bunun oldukça yüksek olduğunu söylüyor” ifadelerine yanıt veren Solomon, sadece borcun miktarına değil, son beş yıldaki artış hızına da dikkat çekti.
Solomon, “Bu gidişatı tersine çevirebilecek durumda olduğumuzu da pek sanmıyorum” dedi.
Demokratik ekonomilerde agresif mali teşvik politikalarının “yerleşik bir uygulama haline geldiğini” belirten Solomon, Küresel Finans Krizi’nden bu yana borcun üç kattan fazla arttığına işaret etti. ABD’nin 2008’de yaklaşık 10 trilyon dolar olan borcunun bugün 38 trilyona ulaştığını hatırlattı.
Fortune’un haberinde yer alan Peter G. Peterson Vakfı verilerine göre, 2025 boyunca ABD’nin kamu borcu artış hızı daha da arttı. Vakıf, borcun 37 trilyon dolardan 38 trilyona yükselmesinin, pandemi dönemi dışında görülen en hızlı artış olduğunu belirtti. Vakfın CEO’su Michael Petersen, “Bir büyük ulusun bütçesini krizlerle yönetmesi ve borca trilyonlar eklemesi sürdürülebilir bir finansal strateji olamaz” diyor.
Solomon, hükümetin mevcut faiz oranlarıyla borcunu yeniden finanse etmeye devam etmesi halinde toplam borcun “kırklı trilyon dolar seviyelerine kesinlikle ulaşacağını” söyledi.
Krizi önlemenin yolu: Vergi değil büyüme
Solomon’a göre, devasa borç yükünü hafifletmenin yolu vergi artışlarından veya yeni gelir kaynaklarından değil, ekonomik büyümeden geçiyor. “Gelir yoluyla çözüm” yerine “büyüme yolunun” daha etkili olduğunu belirten Solomon, ABD’nin büyüme hızının artırılmasının şart olduğunu vurguladı. Yıllık bileşik büyümede yüzde 2 yerine yüzde 3’lük bir farkın borç yönetiminde “muazzam” bir fark yaratacağını söyledi.
Solomon, büyüme potansiyeli açısından temkinli bir iyimserlik taşıdığını da ifade etti. İş dünyasında teknolojinin daha fazla benimsenmesinin “verimlilik fırsatları” sunduğunu ve bunun büyüme hızını destekleyebileceğini dile getirdi. Ayrıca altyapı yatırımlarındaki canlanmanın da büyümeyi destekleyeceğini belirterek, “Yalnızca bu yıl altı veya yedi büyük şirket 350 milyar dolarlık altyapı harcaması yapacak” dedi. Finansal mevzuatlardaki sadeleşme adımlarının da ekonomiye “destek rüzgarı sağlayan” bir unsur olduğunu ekledi.
Goldman CEO’su, 2025 boyunca yapay zekâ konusunda iyimser bir tutum sergiledi, ancak borsadaki olası balon riski konusunda temkinli kaldı. Ekim ayında Torino’daki bir konferansta yaptığı konuşmada, “Borsadaki neyin balon olup olmadığını tam bilecek kadar zeki değilim ama hiçbir şey bu sefer farklı değil. Getiri sağlamayacak çok fazla sermaye harcaması olacak” açıklamasında bulunmuştu.
Kısa vadede resesyon riski düşük
Uzun vadeli borç endişelerine rağmen Solomon, kısa vadede Amerikan ekonomisinin “oldukça iyi durumda” olduğunu söyledi. Rüzgârın büyüme yönünde estiğini belirten CEO, yakın vadede bir resesyon olasılığını düşük gördüğünü ifade etti.
ABD’deki siyasi belirsizlikler konusunda ise, bu durumun her yönetim döneminde değişmeyen bir gerçek olduğunu dile getirdi. İş dünyasının rolünün “uyum sağlamak ve koşullara göre hareket etmek” olduğunu vurguladı. Ayrıca, finansal istikrarın korunmasında Fed’in bağımsızlığının “küresel ölçekte çok iyi sonuçlar verdiğini” söyledi.
Citibank Rusya’dan çıkıyor: Putin satışa onay verdi
JPMorgan altın tahminini yükseltti: İşte 2026 hedefi
Faiz belirsizliği kriptoları baskılıyor
Yazdır