Cumhurbaşkanı kararıyla ABD menşeli bazı ürünlerde 2018’den bu yana uygulanan ek vergiler kaldırıldı. Otomotivden kozmetiğe, kişisel bakım ürünlerinden içeceklere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu adımın ekonomiye etkileri merak konusu oldu.
Kararın yansımalarını Ekonomist Doç. Dr. Yüksel Okşak değerlendirdi.
CNN Türk'e konuşan Okşak'ın açıklamaları şu şekilde:
"Ben bu kararı üç eksende okuyorum ve her eksenin mekanizmasını açık etmek isterim.
Maliyet–fiyat ekseni: 2018’de ABD menşeli bazı ürünlere getirilen ek vergiler kaldırıldı. Bu adım, otomobil, kozmetik, plastik-ambalaj ve bazı içeceklerde maliyetleri düşürerek fiyatlara doğrudan ve dolaylı olarak yansıyabilir. Makro TÜFE’de büyük bir değişim beklenmese de alt kalemlerde hissedilir bir rahatlama öngörülüyor.
Jeoekonomik-sinyal ekseni: Vergi kaldırılması, ABD ile ticari ilişkilerde normalleşme mesajı veriyor. Bu durum, doğrudan yatırım iştahını artırabilir ve tedarik zinciri ile sertifikasyon süreçlerinde görünmez engelleri azaltabilir. İş dünyası, bu tür sinyalleri orta vadeli yatırım kararlarında avantaj olarak değerlendiriyor.
Makro ölçek ekseni: ABD’nin Türkiye ithalatındaki payı sınırlı olduğundan manşet büyüme, cari denge veya enflasyon üzerinde tek hamlede büyük etkiler beklenmiyor. Ancak ara malı ve nihai mal geçişlerinde maliyet optimizasyonu sağlanabilir. Bu, ilgili sektörlerde rekabet gücüne küçük ama kalıcı katkı sunuyor.
"Ticaret hedefine pozitif ama tek başına yeterli değil"
Alınan kararın iki ülke arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hedefine pozitif ama tek başına yeterli olmadığını ifade eden Okşak açıklamasına şöyle devam etti:
Şu anda toplam ticaret hacmi kabaca 32–33 milyar $ bandında. 100 milyar $ için üç şeridi aynı anda açmak gerekir:
Gümrük dışı engeller: Lojistik (liman/sahil kapasiteleri, soğuk zincir), karşılıklı sertifikasyon (gıda, medikal, makine emniyeti), kamu alımları mevzuatında pazar erişimi gibi başlıklar. Bu alanlarda ilerleme, “iş yapma maliyeti”ni düşürür.
Yatırım–üretim derinliği: Türkiye’de ABD’li firmalarla ortak üretim/son montaj ve ABD pazarına özel ürün regülasyonuna uygun üretim hatlarının artması gerekir. Türkiye’nin nitelikli işgücü ve coğrafi avantajı bu adımı destekler.
Hizmet ticareti ve teknoloji transferi: Yazılım, fintech, sağlık turizmi, savunma yan sanayi, yeşil dönüşüm teknolojileri (batarya, geri dönüşüm, enerji verimliliği) gibi alanlarda hizmet ve lisans gelirleri büyütülebilir. Bu karar, “psikolojik eşik”leri yumuşattığı ve bazı ürünlerde maliyeti düşürdüğü için hedefe ivme verir; ancak 100 milyar $ seviyesine çıkış politika seti ve yatırım dalgası ile mümkün olur.
"Tüketici fiyatlarına hem de enflasyon beklentilerine etki edecek"
Ek vergilerin kaldırılması, Türkiye’nin enflasyon hedeflerine ulaşmasındaki rolü için Okşak, “ABD menşeli bazı tüketim mallarına uygulanan ek vergilerin kaldırılması, kısa vadede fiyatlarda sınırlı da olsa aşağı yönlü bir baskı oluşturabilir ve TÜFE sepetine küçük ama ölçülebilir bir katkı sağlar. Bu etki, özellikle ilgili ürünlerin sepet içindeki payına bağlı olarak hissedilecektir.
Öte yandan, 21 Kasım 2025’te yürürlüğe girecek yeni otomotiv ilave gümrük vergisi (İGV), AB/STA kapsamı dışındaki binek araçlarda ÖTV ve KDV matrahını artırarak fiyatları yukarı çekecek. Bu durum hem doğrudan tüketici fiyatlarına hem de enflasyon beklentilerine etki edecektir. Net sonuç, ABD menşeli ürünlerdeki fiyat düşüşü ile otomotivdeki artışın ağırlıklarına bağlı olarak oluşacak ve politika yapıcılar için çekirdek enflasyon ile enerji-dışı mallar arasında dikkatle izlenmesi gereken bir denge yaratacaktır.” dedi.
Fiyat ve rekabet dengesi
“Düzenlemenin otomotiv sektöründe fiyat ve rekabet dengesi nasıl değişebilir?” sorusuna Okşak şöyle yanıt verdi:
Takvim ve kapsam: ABD’ye uygulanan ek vergi 22 Eylül 2025’te kaldırıldı, ancak otomotivde yeni İlave Gümrük Vergisi (İGV) 21 Kasım 2025’te yürürlüğe girecek. Bu aralık, ithalatçılar için “önden yükleme” fırsatı yaratıyor. AB ve STA kapsamındaki ülkeler yeni İGV’den muaf olacak, etkiler AB/STA dışı menşelerde yoğunlaşacak.
Yeni İGV yapısı ve fiyat etkisi: AB/STA dışı binek araçlarda içten yanmalı ve hafif hibritlerde %25 veya ≥6.000 $, plug-in hibritlerde %30 veya ≥7.000 $, tam elektrikli araçlarda %30 veya ≥8.500 $ uygulanacak. Asgari dolar tutarları özellikle orta-alt segmentte bağlayıcı olup ÖTV ve KDV matrahını artırıyor, böylece fiyat etkisi vergi-üzeri-kademelerle büyüyor.
Rekabet ve piyasa dinamikleri: ABD menşeli araçlarda ek yük kalksa da 21 Kasım sonrası yeni İGV maliyeti artıracak. AB/STA menşeli araçlar avantaj kazanırken, Çin, Japonya ve ABD gibi STA dışı menşelerde fiyat adımı keskinleşebilir. Tedarik, stok yönetimi ve ikinci el piyasası stratejileri de bu dönemde yeniden şekillenebilir.
Yeni vergi kaldırımları gelecek mi?
Önümüzdeki dönemde vergi kaldırımları veya ayarlamaları geniş çaplı değil, noktasal ve hedef odaklı olacağını ifade eden Ekonomist Yüksel Okşak, “Türkiye, cari açık ve yerli üretim koruması dengesi çerçevesinde İGV ve ek mali yükümlülükleri esnek biçimde kullanıyor. Politika kararları, yüksek ithalat payı olan segmentler, yerli kapasite ve istihdam etkisi ile tüketici refahı ve rekabet dengesine göre şekilleniyor. Bu kapsamda motosiklet, bazı lastik ve yan sanayi ürünleri, seçili dayanıklı tüketim ve elektronik ürünlerde kalibrasyonlar yapılabilir. Her somut adım Resmî Gazete ve Bakanlık duyurularında ilan edilecek. Piyasa, bu açıklamalara göre fiyatlarını yeniden belirleyecek. Dolayısıyla beklenen müdahaleler, geniş kapsamlı değil, ince ayarlı olacak.” Açıklamasında bulundu.
Kapanış notları (Tarih, kapsam, strateji)
Tarih ve numara: 22 Eylül 2025’te iki karar yayımlandı. ABD menşeli mallara 2018’de konan ek mali yükümlülüğün kaldırılması ve otomotivde yeni İGV çerçevesi. ABD kararı yayımıyla yürürlükte; otomotiv İGV 21 Kasım 2025’te devreye girecek.
Muafiyet: AB ve STA kapsamındaki ülkeler otomotivdeki yeni İGV’den etkilenmiyor. *Stratejik okuma: ABD dosyasındaki normalleşme, 100 milyar $ ticaret hedefi yolunda olumlu bir kaldıraçtır; fakat hedefe varmak yatırım, lojistik ve teknik standartlar ekseninde eşzamanlı ilerlemeyi gerektirir.
Tüketici ve reel sektör: Seçili ABD kalemlerinde fiyat baskısı aşağı inerken, 21 Kasım sonrası AB/STA dışı otomotivde maliyetler artacak; bu, pazar karmasını ve rekabet dinamiklerini yeniden şekillendirecek. Toplam enflasyon etkisini sınırlı, alt kalemlerdeki etkisini belirgin görüyorum."
Otomobil ithalatına yeni vergi yükü