Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan politik tercihlerin ve dış şokların etkisiyle kamu maliyesi üzerindeki faiz yükü katlanarak arttı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2020 yılında 142 milyar lira seviyesinde olan devletin faiz harcaması, 2024 sonunda 1,35 trilyon liraya ulaştı. Nefes'ten Ali Öztürk'ün haberine göre, 2025 öngörüsü ise bu rakamın 2 trilyon lirayı geçeceğini gösteriyor.
Bütçede faiz payı hızla büyüyor
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayımladığı projeksiyonlara göre, kamu harcamaları içerisinde faiz giderlerinin payı dramatik biçimde artıyor. Son beş yılda faiz harcamaları 14 kattan fazla yükselirken, toplam bütçe giderleri ise aynı dönemde yaklaşık 11 kat artış gösterdi. 2020 yılında 1,69 trilyon TL olan merkezi yönetim bütçesi, 2025 yılında 19 trilyon TL’yi aşacak.
2001 krizi bile geride kaldı
Karşılaştırmalı olarak bakıldığında, 1999-2004 dönemini kapsayan 2001 ekonomik kriz sürecinde faiz giderleri yalnızca 5 kat artmıştı. Oysa bugün, kriz ortamı olmaksızın yürütülen ekonomik politikalara rağmen, faiz yükü daha sert bir sıçrama yaptı. 1999 yılında 11,3 milyar TL olan faiz gideri, 2004 sonunda 57,8 milyar TL’ye çıkarken, dönemin kriz politikaları kamu maliyesinde belirli bir toparlanma yaratmıştı.
Bugün ise benzer bir iyileşme yönünde adım atılmadığı gibi, faiz artışları bütçeyi içten içe eritiyor.
Söylemle çelişen tablo: Faiz düşerse enflasyon da düşer
İktidarın “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” tezine dayalı ekonomi politikaları, özellikle 2021 sonbaharından itibaren yoğun biçimde uygulanmaya başlandı. Dünya genelinde merkez bankaları pandeminin ardından faiz artışlarıyla enflasyonu dizginlemeye çalışırken, Türkiye ters yönde ilerledi. Bu yaklaşım, hem enflasyonu tırmandırdı hem de kamu borçlanma maliyetlerini yukarı çekti.
Yük kamuya, kazanç finans çevrelerine
Uzmanlar, bütçeden faize aktarılan devasa kaynakların kamu hizmetlerine ayrılabilecek potansiyel fonları daralttığına dikkat çekiyor. Artan iç borçlanma maliyeti, özellikle Hazine garantili projelerdeki yükle birleşince, kamu maliyesi üzerinde tarihi bir baskı oluşturuyor. Faiz ödemelerinin ulaştığı seviyeler, ekonomik planlamada yeniden önceliklendirme yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Hazine’nin faiz ödemesi rekor kırdı: 257 milyar TL
Düşük risk, yüksek getiri: Fonlara faiz akını!
BDDK’dan faiz oranı riskinin ölçümüne ilişkin yeni yönetmelik
Fitch'ten Türkiye yorumu: Enflasyon, faiz, rezervler...
Acun Ilıcalı yüksek faizli borcundan kurtuldu