Yatırım Finansman tehlikeyi işaret etti

Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.’nin küresel ve Türkiye ekonomisine ilişkin hazırladığı rapor, bugün gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıya, Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Şeniz Yarcan’la birlikte, Baş Ekonomist Levent Durusoy, Bankacılık Analisti (Müdür Yrd.) Sadrettin Bağcı, Araştırma Müdürü Zümrüt Can Ambarcı, Strateji Birimi Müdür Yardımcısı Hakan Tezcan, Portföy Yönetimi Müdür Yardımcısı Alper Koç, Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri Müdür Yardımcısı Oya Altıngözlü Pekel de katıldı. 
ARTAN KAMU BORÇ YÜKÜ 
Küresel krizin en önemli etkisinin tüm gelişmiş ekonomiler için artan kamu borç yükü olduğu belirtilen raporda, güçlü birinci çeyrek performansının küresel büyüme hızının yüzde 3,5'e revize edilmesine yardımcı olduğu, ancak öncü göstergelerin (ABD-ISM, Çin-PMI, Avro Bölgesi-PMI) bu performansın takip eden dönemde sürdürülemeyeceğini gösterdiği ifade edildi.
Enflasyonun şu aşamada dünya için bir kaygı olmadığı vurgulanan raporda, küresel krizin en önemli etkisinin tüm gelişmiş ekonomiler için artan kamu borç yükü olduğu, sorunlu ülkelerin borçlanma maliyetleri yüksek olsa da Avrupa'da kredi kanallarının halen açık olduğu ayrıca BRIC ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ekonomik görünümün zayıfladığı kaydedildi.
Raporun Türkiye ekonomisine ilişkin bölümünde, birinci çeyrekte ekonomik yavaşlamanın beklentilere göre sınırlı gerçekleştiği, kapasite kullanım oranındaki hızlanmanın yılın ikinci yarısından itibaren görüleceği bildirildi.
Yıllık TÜFE'de bir sonraki sert düşüşün yılın son çeyreğinde gerçekleşeceği ifade edilen raporda, güçlü TL'nin temel mal enflasyonunu aşağı çektiği kaydedildi.
Günlük politika faizindeki düşüşün para politikasında gevşemeyi beraberinde getirdiği ifade edilen raporda, enerji dışı açıkta süregelen düzeltmenin toplam açığı 100 milyar dolar eşiğinin altına çektiği ve cari açığın azaltılmasına yardımcı olduğu belirtildi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Raporun, bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmesinde, yavaşlama eğiliminde olan kredi büyümesinin 2012'de yüzde 14-16 aralığında olmasının beklendiği ifade edilirken, yüzde 2,7 olan sorunlu kredi oranının düşük olduğu, ancak tahsilat zayıflığı nedeniyle risk maliyetinin yüzde 1'e yükselebileceğine dikkat çekildi.
Görece yüksek büyümenin, güçlü sermaye ve sürdürülebilir karlılığın Türk bankalarına ilgiyi artırdığı vurgulanan raporda, özsermaye karlılığın son dönemde düşmesine rağmen halen yüzde 15 ile oldukça iyi bir seviyede bulunduğu kaydedildi. Raporda, faizlerdeki düşüş eğiliminin bankaların hisse fiyatlarını desteklediği, orta-uzun vadeli projeksiyonda Türk banka hisselerinin cazibesini koruduğu bildirildi.
İMKB’NİN PERFORMANSI
Raporda, Türkiye'nin yılbaşından itibaren gelişmekte olan ülke borsalarının yüzde 22 üzerinde, gelişmiş ülke borsalarının ise yüzde 19 üzerinde performans gösterdiği ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki (İMKB) yabancı takas oranının yılbaşından itibaren 33 baz puan arttığı, haziranda ise bu oranın 83 baz puan olarak gerçekleştiği kaydedildi.
İMKB'nin yılbaşından itibaren dolar bazında yüzde 27 değer kazandığı, petrolün yüzde 9 gerilediği, altının ise yüzde 2,4 oranında değer kazandığı belirtilen raporda, son dönemde reel faizdeki gerilemenin risk primindeki düşüşün ötesinde olduğu ve TL'nin 2011 yılındaki göreceli değer kaybının ardından belirli bir aralıkta tutunabildiği ifade edildi.