Yabancıların Türkiye analizleri
İşte yabancı bankaların Türkiye'ye ekonomisine ilişkin yayınladıkları raporların özetleri...
JP Morgan: Uzun vadede Türkiye için olumluyuz
JP Morgan, raporunda Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerine yer
verdi...
Raporda yer alan değerlendirmelerin bazıları özetle şöyle:
''Türkiye'nin uzun vadeli büyüme görünümü konusunda iyimserliğimizi
koruyoruz. Yapısal reform, mali disiplin ve AB'ye giriş süreci, son
yıllarda Türkiye'nin büyüme dinamiklerinde önemli bir iyileşmeyi de
beraberinde getirdi.
Türkiye, hızlı ekonomik büyümenin devamlılığı açısından başarılı
olmakla birlikte aynı zamanda uzun süreli ekonomik genişleme sürecinin
ardından yavaş yavaş düze çıkıyor gibi görünüyor...
Dahası ekonomik büyüme, şu üç önemli nokta açısından bundan önceki
iniş çıkış dönemlerinden ayrılarak çok daha fazla sürdürülebilir bir
hale gelmiş durumda:
Türkiye'de büyüme artık özel sektör önderliğinde gerçekleşiyor, bu da
istikrarlı verimlilik artışı ile destekleniyor ve ekonomik genişleme
tarım ve tekstil gibi geleneksel sektörlerden ziyade otomobil ve
dayanıklı tüketim ürünleri gibi daha yüksek katma değerli sektörlerin
liderliğinde gerçekleşiyor''
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Morgan Stanley: 2011'de daha fazla not artırımı gelebilir
Morgan Stanley yayınladığı raporunda Türkiye'ye ilişkin
değerlendirmelerde bulundu...
Ayrıntılar şöyle:
Genel açık ve cari fazlanın 2009 sonunda açıklanan Orta Vadeli Plan'da
öngörülenden daha iyi gelmesiyle GYSİH'ya göre borcun realizasyonu
önceki tahminlerden daha aşağıda olabilir...
Bu beklentinin nedenlerinden biri beklenenden güçlü gelen büyüme:
örneğin 2010 için resmi GSYİH büyümesi %3.5 olarak gerçekleşti,
beklentimiz %4'e ulaşmasıydı, ve kısmen borçta artışı azaltabilecek
vergi gelirlerini yansıttı. Ayrıca, bir bakıma yüksek nominal GSYİH,
genel seviyeye yardım edebilir...
Aslında, Türkiye Hazinesi şu an 2009'un ilk tahmin olan %47.3'ten
GSYİH'nın %49 civarına yükselmesini bekliyor, bu da paylaştığımız bir
görüş. İleriye baktığımızda GSYİH'ya göre borcun önceki tahmin %49'a
karşı %47'de istikrara girdiğini görmek şaşırtıcı olmayacak..
Bu da büyük oranda hükümetin mali politikayı uygulayıp 2011 ve 2012'de
cari fazla elde edeceği varsayımına dayanıyor.
Sonuç olarak son aylarda mali pozisyondaki iyileşme bizi
cesaretlendirdi ve hükümetin gelecek aylarda Mali Kural'a ilişkin
tasarıyı geçireceğine yönelik yapıcı görüşümüzü sürdürüyoruz.
Eğer mevcut politika tutumu sürdürülür ve hükümet mali hesaplardaki
bozulmayı genel seçimler öncesi minimize etmeyi başarırsa, borç
dinamiklerinin iyileşmesini ve Türkiye'nin notunun 2011'de daha fazla
yukarı yönlü revizyonlar görebileceğini bekliyoruz..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Barclays: Türkiye 2010'da %5 civarı büyüyecektir
Barclays yayınladığı raporunda Türkiye'ye ilişkin GSYİH tahminine yer
verdi...
Ayrıntılar şöyle:
Güçlü ihracat ve tüketici kreidlerinde artışa bağlı olarak Türkiye'nin
4Ç GSYİH'nın yıllık bazda güçlü bir %4 ya da daha yukarıda bir artış
göstermesini bekliyoruz...
Bu, GSYİH büyümesinin pozitife döndüğü ilk çeyrek olacak.
Türkiye 2010'da %5 civarı büyüyecektir..
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Deutsche Bank: Türkiye için yabancı yatırımcı talebi yok
Deutsche Bank yayınladığı raporunda Türkiye'yi değerlendirdi...
Ayrıntılar şöyle:
Neden Türkiye için yabancı yatırımcı talebi yok? Son veriler
gösteriyor ki yerleşik olmayanlar 20.4 milyar dolar civarı lira cinsi
devet tahviline sahipler bu da 2009'un sonundan beri 100 milyon
dolarlık artışa işaret ediyor. Piyasa yüzdesi olarak %10'un
aşağısında, Ocak 2005'ten beri en düşük seviye; yerleşik olmayanlar
2007 ortalarında piyasanın %20'sine sahipti..
Türkiye'ye yönelik akışın olmaması yatırımcıların gösterge
görecelerine göre Türkiye için ağırlık azalttıklarını gösteriyor...
Açıkça yüksek enflasyon ve bazı siyasi belirsizlikler formunda kendini
gösteren kötü haber akışı bunda etken olabilir. Fakat Büyümenin
güçlenmesi, liranın ucuz görünmesi gibi olumlularda mevcut. Dahası
TCMB'nin uzun bir süre daha faizleri artırması mümkün görünmüyor.
Türkiye likit gelişmekte olan piyasalar yerel pazarları arasında en
yüksek getiriye sahip bu yüzden de neden yatırımcıların ilgisinin bu
denli az olduğu bilmecesini çözmekte zorlanıyoruz. Tahminimiz
yatırımcıların getirileri 2005-2008 seviyeleri ortalamalarının yarısı
civarında olan Türkiye'yi almaya isteksiz olması...
Bu durum değişecek mi? Yakın bir zamanda birşeylerin değişip
değişmeyeceği konusunda emin değiliz. 1.48 hedefiyle kısa dolar/TL
tavsiyemizi sürdürüyoruz..
Yatırımcılar belki yerel hazine bonosu almaya istekli olabilir.
Türkiye'de en likit enstrüman Kasım 11 Hazine bonosu. Bu işleme
yönelik siyasi risk gerilimde daha fazla artış var...