BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 58,30 -0,68 303.160.000.000,00
ALBRK 7,53 -2,46 18.825.000.000,00
GARAN 129,20 -0,23 542.640.000.000,00
HALKB 26,98 -1,10 193.845.311.573,16
ICBCT 13,36 -0,67 11.489.600.000,00
ISCTR 12,32 -0,73 307.999.630.400,00
SKBNK 8,10 -4,59 20.250.000.000,00
TSKB 11,73 -2,17 32.844.000.000,00
VAKBN 26,80 0,30 265.746.696.816,40
YKBNK 31,96 -0,19 269.967.759.036,64

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiVergi indirimi beklemeyin----

Vergi indirimi beklemeyin

Vergi indirimi beklemeyin
18 Temmuz 2011 - 11:28 www.finansingundemi.com

Bütçe fazlası vermemiz hem ele güne karşı hem de kendimiz için iyidir ama bu fazlalık geçicidir

Yıl sonu bütçesi fazla vermeyecek, küçük oranda da olsa açık verecek. Türkiye’nin bütçe açığı diğer anlı şanlı ülkelerin açıkları yanında gene de kıskançlık yaratacak.
Yeni vergilere gerek yok mu? Ekonomimizin sağlığa kavuşması, sosyal çarpıklığın giderilmesi için acil olarak vergi düzenlemesine gitmemiz gerekiyor... Cari açığın kalıcı şekilde küçültülmesi bekleniyor ise vergi teşviği, vergi indirimi beklemeyiniz. Yeni vergi düzenlemesine hazır olunuz!
Bütçe fazlası bu yılın sonuna kadar sürer mi?

Bütçe fazla verdi;
* Vergi düzenlemesine, vergileri artırmaya gerek kalmadı (mı?)
* Madem ki bütçede para var, biraz rahatlayalım (mı?)
Merkezi Yönetim Bütçesi yılın ilk 6 ayında 2.9 milyar TL fazla verdi.
* Bu iyi bir gelişmedir.
Çünkü bütçe fazla verince Hükümet borçlanmaya gitmez.
Başka ülkeler şimdi bütçeleri açık verdiği için kıvranıyor. Başta ABD olmak üzere İngilltere, Almanya, Fransa bile bütçe açığı sorunu ile karşı karşıya.
İşte bunun içindir ki bütçenin fazla vermesi, hem kendimiz için iyidir, hem de ele-güne karşı iyidir.
* Ama... Bu fazlalık geçicidir.
Bütçenin fazla vermesinde en büyük etken, “Vergi borçlarında yeniden yapılandırma isteyenlerin haziran sonu itibariyle, Hazineye ödedikleri 8 milyar TL’lik, olağan dışı ödemedir.
Ucuz döviz nedeniyle artan ithalattan alınan KDV ve de ucuz ithalatın piyasada yarattığı canlılık sonucu dahilde alınan KDV ve de ÖTV tahsilatındaki artış da bütçe gelirlerini yükselterek, bütçenin fazla vermesine katkı sağlamıştır.
* Yıl sonu bütçesi fazla vermeyecek, açık verecek.
Yılın ikinci yarısında KDV ve ÖTV gelirlerindeki artış azalarak da olsa devam eder ama “Yeniden Yapılanma”dan ek katkı gelmez. Bu nedenle yıl sonunda 2011 bütçesi açık ile kapanır ama, bu açık çok küçük bir açık olur.
Beklenti yüzde 2.8
Açığın küçüklüğü büyüklüğü açık rakamının ülkenin milli gelir rakamı ile oranlanması ile ölçülür. ABD’nin bütçe açığı milli gelirinin yüzde 10.9’u, İngiltere’nin yüzde 10.4’ü, Fransa’nın yüzde 7’si, Almanya’nın yüzde 3.3’ü oranında AB ülkeleri ortalama bütçe açığı oranı yüzde 6.0 oranında.
Bizim bütçe açığımız 2010 yılında milli gelirimizin yüzde 3.6’si oranında idi, bu yıl yüzde 2.8’ini aşmaması bekleniyor.
Özetle ilk 6 aydaki bütçe fazlalığı, yıl sonunda açığa dönüşse de, açık küçük olacak. Türkiye’nin bütçe açığı diğer anlı şanlı ülkelerin açıkları yanında gene de kıskançlık yaratacak.
Bütçede ona buna dağıtılacak para var mı?
İnsan tabiatıdır. İnsanlar vermekten hoşlanmaz, devamlı almak ister. Bütçenin bir geliri olacak ki, bütçeden birilerine para verilsin. Birileri para verecek ki, başkaları alabilsin.
Bizde başı sıkılan “Devlet teşvik versin... Devlet yardım etsin... Devlet maaşı artırsın... Devlet hastaneleri çoğaltsın...” der. Der de... “Ne kadar köfte, o kadar ekmek” misali... Ne kadar vergi... o kadar harcama...
Devlet vergi topluyor. Vergi dışı geliri buna ekliyor. Bir miktar da “bütçe açığını göze alarak” borç para toplayarak yılda 100.0 harcama yapıyor.
* Bütçeden yapılan her 100.0 TL harcamadan en büyük payı personel harcamaları alıyor. 27.2 TL personele gidiyor.
* İkinci büyük harcama kalemi, sosyal güvenlik kurumu açığı ve sağlık harcamaları için bütçeden ayrılan para. Bu yıl 20 TL olarak belirlendi.
* Üçüncü sırada faiz ödemeleri var... Faize 15.2 TL gidiyor...
Devlet vatandaş hizmeti için hal ve hizmet alıyor. Büyük Türk büyüklerine Mercedes makam otomobili, onları koruyacak eskortlara refakat aracı alınıyor, lojman kiralanıyor. Bunlar için de 9.6 TL harcanıyor. Duble yollar ve diğer yatırımlara 6.9 TL ayrılıyor. Kanun gereği bütçe gelirlerinden mahalli idarelere 7.6 TL ayrılıyor. Tarım desteklerine ayrılan para 1.9 TL. Hane halkı yardımlarına giden para 1.8 TL. Köy-Des, Bel-Des projelerine giden para 1.4 TL kadar...
Görülüyor ki, faiz için ayrılan para dışında harcama bütçesinde “Oradan kes de öbür tarafa aktar” denilebilecek para yok.
Nasıl artırılır?
(1) Bütçe açığı göze alınır borçlanılır... O zaman da bütçedeki faiz ödemelerinin ağırlığı artar.
(2) Vergiler artırılır. Birinden daha çok alır, öbürüne daha çok verilir.



Yeni vergi neden gerekiyor?
Bütçe 6 ayda fazla verdi. Yıl sonu açığı küçük çıkacak... Yeni vergilere gerek yok mu?
Ekonomimizin sağlığa kavuşması, sosyal çarpıklığın giderilmesi için acil olarak vergi düzenlemesine gitmemiz gerekiyor..
Vergi düzenlemesi (1) Bazı vergilerde vergi oranlarının yükseltilmesi, (2) Vergilendirilmeyen kesimlerin vergilendirilmesi için yapılmalıdır.
* Bütçenin (Devlet harcamalarının) ana kaynağı vergidir... Özelleştirme gelirleri, kamu kuruluşlarından sağlanan gelirler gibi vergi dışı gelirler geçicidir. Bizim bütçe gelirlerimizin yüzde 83’ü vergi gelirlerinden oluşur.
Bizde çarpıklı, vergi gelirlerinin yüzde 60’ına yakın kısmının dolaylı vergiler olmasıdır. Dolaylı vergi KDV, ÖTV gibi zenginin de fakirin de eşit ödediği vergidir.
Esas olan gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi kazananın kazancına göre ödediği vergidir.
Bizim 100 liralık vergi gelirinde gelir vergisinin payı 17.0, kurumlar vergisinin payı 8.3 TL’dir. Halbuki halkımız KDV ve ÖTV olarak 46.2 TL öder.
Vergi düzenlemesinde ilk hedef, gelir vergisini yaygınlaştırmak olacaktır. Vergiden kaçanlar ile kaçınanlar (kümes dışındaki kazlar) yakalanmadan vergi adaleti sağlanamaz. Vergi yükü varlıklının değil, Ayşe Hanım Teyzem’in sırtına biner.
* Vergiler sadece bütçeye gelir bulmak, bütçe açığını kapatmak için artırılmaz. Bazı dönemlerde tüketimi kısmak, tasarrufu artırmak için de vergi oranları yükseltilir.
Faiz dışı fazlamız var, yararı nedir?
2011 yılının ilk 6 ayında bütçedeki faiz dışı fazla kalemi 25.2 milyar TL oldu. Faiz dışı fazla; Halk için fedakarlık, devlet için güvence kaynağıdır. Faiz dışı fazla nedir? Yılın ilk 6 ayında bütçeden toplam harcama 143.2 milyar TL oldu. Bunun 22.4 milyar TL’si faiz gideri, kalan 120.8 milyar TL faiz dışı fazla (maaşlar, sosyal güvenlik kuruluna ve sağlığa giden para, yatırımlar gibi.)
Yılın ilk 6 ayında toplam bütçe geliri 146.0 milyar TL. Faiz dışı harcama 120.8 milyar TL idi. Çıkarınız 146.0 milyar TL gelirden, 120.8 milyar TL faiz dışı harcamayı, kalır geriye 25.2 milyar TL’lik faiz dışı fazla.
Faiz dışı fazla rakamı, devletin halktan değişik isimler altında topladığı paraların bir kısmını halka dağıtmayarak eski borçları azaltmak için kullandığını gösterir.
Faiz dışı fazla rakamının büyüklüğü halkın fedakarlığının ölçüsünü gösterir. Ama bu rakam devletin kredi güvenirliğini artırır. Ülke ile iş yapanlar, kredi verenler, “Bu ülke faiz dışı fazla veriyor. Borçlarını öder” derler.
AB ülkelerinin çoğu bütçe açığı nedeniyle memur maaşı ödemekte zorlanırken, bizim bütçemizin faiz dışı fazla kaleminin önemli boyutlarda olması olumlu bir göstergedir.
Tasarrufu artırmak gerekiyor mu?
Biz şimdilerde ülkede yarattığımız gelir 100 iken (başkalarından 9-9 borçlanarak) 108 veya 109 harcıyoruz. Ülkede yaratılan gelir 100 iken onun 85’ini (kamu ve özel) tüketiyoruz.
Tasarrufumuz yüzde 15’lere düştü. Bunu artırmamız gerekiyor. Tasarruf ya gönüllü artırılır ya zorunlu artırılır. Zorunlu tasarruf demek “vergi yolu ile halkın ve şirketlerin gelirini toplamak” onların harcayacakları parayı azaltmak demektir. (Vergi yolu ile halktan şirketlerden toplanan parayı devlet tüketir ise bir şey değişmez.)
Gönüllü tasarrufu artıramıyoruz. Bu nedenle eğer iç tasarrufları artırmak tüketimi firenlemek gerekiyor ise, tasarruf oranı makul düzeye ulaşıncaya kadar vergileri yükseltmek gerekecek. (Adil bir vergi yapısı olmayan ülkede bunu yapmak çok kişiyi perişan eder ama, zor oyunu bozar.)
Büyüklerimiz ne demiş? “Hazır ol cenge. İstiyorsan sulh-u salah”... İşte o biçim... İç tasarrufları artırmak isteniyor ise, cari açığın kalıcı şekilde küçültülmesi bekleniyor ise “Vergi teşviği, vergi indirimi beklemeyiniz. Hazır olunuz yeni vergi düzenlemesine.”
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
DM TV YAYINDA! ABONE OL!