'Türkiye'deki bankalar ölür'

ABD'deki John Hopkins Üniversitesi'nde ekonomi dersleri veren Prof. Dr. Steve Hanke'den, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın uyguladığı politikaların ikiyüzlü olduğunu ifade ederken, bankaları 'öldürme' riskine karşı uyardı.Hanke, Forum İstanbul 2011 konferansı kapsamında düzenlenen 'Uluslararası Finans ve Para Sistemi ve Kurların Geleceği: Euro-USD-Yuan-TL' başlıklı oturumdaki konuşmasında, Türk lirasının çok volatil, zayıf ve düşük kalitede olduğuna vurgu yaparken Merkez Bankası'nın ikiyüzlü politikasının bankalara bir nevi vergi benzeri yük getirdiğine işaret etti.
Arjantin ve Litvanya gibi ülkelerde kur rejimlerin yerleşmesinde önemli rol oynayan, Arnavutluk ve Kazakistan hükümetlerine danışmanlık da yapan Hanke konuşmasında şöyle dedi:
"Merkez Bankası, ticari bankalara 'borçları çok fazla genişletiyorsunuz, bu tehlikeli' diyor. O yüzden munzam karşılıkları oranlarını artırıyor. Bu da şu anlama geliyor, bankalardan vergi alıyorlar ve yine dönüp bankaları suçlayıp 'çok fazla likidite  yaratıyorsunuz' diyorlar.
Diğer yandan ise, Merkez Bankası'nın yaptığı tahvil alımlarıyla bilançosunda net iç varlıkların arttığı görülüyor. Bu ne anlama geliyor?  Merkez Bankası, piyasaya, pazara girip TL cinsinden tahvillerini alıyor net iç varlık pozisyonu artırıyor. Bu sefer de para arzı artıyor.
Yani Merkez Bankası, çok fazla kredi verdikleri için bankaları suçluyor ve onları kötü olarak gösteriyor ancak kendisi de piyasaya para pompalıyor. Buradaki ikiyüzlü bir politika var. Bu bankalara da çok zarar veriyor."
'BANKALARI ÖLDÜRÜRSÜNÜZ'
Bu durumun Türk bankalarının uluslararası piyasalarda rekabet gücüne de zarar verdiğini belirten Hanke, Merkez Bankası'nın yüksek enflasyon sorununu munzam karşılık oranlarını artırarak çözemeyeceğini gerçek bir çözüm isteniyorsa para arzının kısılması gerektiğine dikkat çekti.
Hanke, "Bankacılık sektöründe çok fazla kaldıraç varsa ne olacak? O zaman da  sermaye varlık oranını artırırsınız. Burada bu çok yüksek. Çünkü bankacılık sektörü güçlü. Bu durumda bankaları zayıflatıyorsunuz. Bankaları küresel ortamda daha az rekabet edebilir hale getiriyorsunuz. Eğer bu şekilde devam ederse bankacılığı öldürürsünüz" dedi. 
LİRA DOLARA KARŞI ÇOK ZAYIF
Para birimlerinin, 10 yıl önceki durumlarına göre daha güçlü veya zayıf olduğunu, paranın Asya'ya gittiğini de belirten Hanke, Türk lirasının ABD dolarına karşı çok zayıf olduğunu belirtti. Hanke, "Türkiye'ye, Türkiye'nin para birimine neler oldu? Genel olarak bakacak olursak TL'yi çok volatil, çok zayıf ve düşük kalite döviz kuru olarak niteliyorum. Zaten en düşük grupta yer alıyor. Şu andaki para birimi ve para politikaları buna sebep oluyor" dedi.
DOLAR DAHA 100-150 YIL ÖMRÜ VAR
Hanke, ABD dolarının uluslararası anlamda en egemen döviz kuru olduğunu bunu devam ettireceğini de söyledi. Tarihten bugüne bakıldığında egemen para birimlerinin ortalama 300 yıllık hayatı olduğuna dikkat çeken Hanke, bu ortalamaya göre doların 100-150 yıl daha egemen olacağını söyledi.
Hanke, ABD para politikasında çok büyük hatalar yapmazsa bu tahmininin tutacağını savundu.
Hanke, euro/dolar paritesindeki gidişatın nasıl olacağına yönelik soruma," Eurodaki yükseliş kısa vadede sürecek. Parite üç ay gibi bir süre zarfında yeniden 1.60'ı görebilir" dedi.
Aynı zamanda hedge fon yöneticisi olan Hanke, takip ettiği 24 para birimi içerisinde Japon yeni hariç, diğerlerinin dolar karsısında değerleneceği yönünde pozisyon aldığını da açıkladı.
Hanke, bu para birimleri arasında Türk lirasının bulunduğunu da söyledi. Hürriyet