'Tünelden çıktık ama hava bulutlu'
Tünelden çıkıldığını söyledi Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ancak Hava güneşli değil, bulutlu dedi
Osman Nuri BOYACI/ hürriyet
Küresel krize ilişkin değerlendirmelerinde tünel metaforunu kullanan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bu kez tünelden çıkıldığını söyledi. Ancak Hava güneşli değil, bulutlu uyarısını yapan Yılmaz, küresel ekonominin izleyeceği seyre ilişkin önemli riskler bulunduğuna dikkat çekti.
TÜRKİYEnin küresel kriz sürecindeki konumunu tünel benzetmesiyle yapmayı tercih eden Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, iki ay önce içine girdik dediği tünelden bu kez çıkıldığını söyledi. Ancak Yılmaz, Hava güneşli değil, bulutlu uyarısı da yaparak, haziran ayında Tünelin içine girdik, karanlıktı. Öbür tarafa doğru bir ışık göründü. Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor, yoksa üzerinimize gelen araba mıdır sözleriyle içinde anlattığı tam olarak atlatılmadığını da vurguladı.
Yeniden yavaşlama süreci
Denizli Sanayi Odası, Merkez Bankası ve Dünya Gazetesinin işbirliğiyle düzenlenen Para Politikaları Seminerinde konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel ekonominin yakın gelecekte izleyeceği seyre ilişkin önemli riskler bulunduğuna dikkat çekerken, Önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin sorunların yurtiçi iktisadi faaliyet üzerindeki etkileri dikkatle takip edilmeli dedi. Yılmaz, şu değerlendirmeleri yaptı: Küresel ekonomide 2009 yılının ikinci yarısında belirginleşen toparlanma eğilimi, 2010 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Ancak bununla birlikte dünya ekonomilerinin son aylarda tekrar bir yavaşlama sürecine girdiğine ilişkin sinyaller alınıyor. Küresel risk unsurlarının belirginleştirmesi sonucu son dönemde risk göstergelerinde önemli bir bozulma yaşandı.
Yavaş ve kademeli olacak
Yılmaz, dış piyasalardaki bu durumun Türkiyeye yansımasının en başta dış talep üzerinde görüldüğünü belirtirken, iç talepteki toparlanma hızına ilişkin aşağı yönlü risklerin arttığını da kaydetti. Yılmaz, Öncü göstergelerin ve reel kesim güven endeksinin son dönemde sınırlı bir düşüş sergilemesi ve tüketici güven endekslerinin düşük seviyesi, Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını gösteriyor derken, küresel finans piyasalarında yaşanan sorunların, dış finansmana erişimi kısıtlayabileceğini belirtti.
Dalgalı kurun faydası oldu
Dalgalı kur rejiminin küresel sermaye akımlarının yüksek oynaklık gösterdiği durumlarda ekonominin aşırı tepki vermesini önleyen bir emniyet mekanizması görevi gördüğünü anlatan Yılmaz, bu dönemde sabit kur uygulayanların daha derin daralma yaşadığını hatırlattı. Reel kur endeksinin gelişmekte olan ülkelere kıyasla istikrarlı bir seyir göstermesi, Türkiyenin dış ticarette rekabet gücünü korumasına destek vermiştir diyen Yılmaz, açıklanan verilerin ılımlı toparlanmanın devam ettiğini, üretimin hala kriz öncesi düzeyinin altında olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Döviz piyasaları son derece kırılgan
TÜRK Lirasının değerliliğinin ekonominin ve Türkiyenin gerçeği olduğunu, zaman zaman piyasadan döviz alıp, piyasaya lira vererek dengeyi sağlamaya çalıştıklarını anlatan Durmuş Yılmaz, piyasadan gerekenden fazla döviz alımı yapılmasının mutlaka döviz kurlarını yükselteği anlamına gelmediğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: Her gün bu soruyu değerlendiriyoruz. Bizim şu anda yaptığımız değerlendirmeler sonunda döviz piyasaları son derece kırılgan, her an bir sorunla karşılaşabiliriz. Yüksek alım yapmak o kadar kolay değil. Bekleyip sonucunu görmek durumundasınız. Faizle ilgili kararlar piyasaları 3 ayla 9 ayda etkiliyor. Başka yerlerde dengeler bozulacak. Bu maliyetlerin yüksek olacağı düşüncesindeyiz.
Daima bardağın boş tarafını görürüm
DURMUŞ Yılmaz, bir katılımcının yorumu üzerine ikinci bir krizden söz etmediğini, ancak dünyada bundan söz edildiğini, Yunanistan, İspanya ve Portekizin yaşadığı sıkıntıların ikinci bir ekonomik daralma dalgası gelebilir endişesi yarattığını hatırlatırken, şöyle konuştu: Benim şahsi kanaatimi sorarsanız; ben bu konu itibariyle iyimser bir insan değilim. Daima bardağın boş tarafına bakıyorum, boş tarafını görürüm. Kamu otoritesine düşen görev şu; hem kötümser olup moralleri bozmak doğru bir şey olmadığı gibi olmayan şeyleri oluyor göstermek de doğru değil. İdealist, gerçek olmak daha iyi. Dolayısıyla değerlendirmeyi iş adamları ona göre yaparsa her halde sağlıklı olur. İkinci bir tip ekonomik kreasyon dalgası olması, olmamasına göre daha az.
Yüzde 11.7 büyümeye 2008 yılının 4 puan altı yorumu
DURMUŞ Yılmaz, yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanan 11.7 düzeyindeki büyümeye ilişkin Merkez Bankasının resmi bakışını şöyle aktardı: Ekonomide 2010 yılının birinci çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre önemli bir büyüme söz konusu. Ancak seviye olarak baktığımızda bugün ekonomimizin geldiği seviye, geçmiş dönem en fazla yükseldiği noktanın biraz gerisinde. Yani 2008 yılındaki seviyeyi 100 olarak alırsak, bugün geldiğimiz nokta 96-97. Dolayısıyla bugün geldiğimiz noktada, bunun 4 puan altındayız. Aşağıdan yukarıya doğru önemli bir çıkış söz konusu.
Topu taca atmak yok, faiz bir süre daha böyle kalacak
FAİZ oranları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Durmuş Yılmaz, reel faizin durgunluk dönemlerinde düşmesi, sağlıklı işleyen ekonomilerde beklenen bir gelişme olmakla birlikte, Türkiye ekonomisinde daha önce gözlenmemiş bir durum olduğunu dile getirirken, Reel faizlerin mevcut düzeyini olumlu bir gösterge olarak algılıyoruz dedi. Merkez Bankası olarak para politikalarında şu anda düşük faiz düzeylerinin bir müddet daha devam edeceğini sürdüreceğimizi söyleyebilirim diyen Yılmaz, iş adamlarının düşük kur-yüksek faiz politikasından şikayetçi oldukları, faizlerde bir indirim olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi: Sorunları olduğu gibi benimsemek, kabul etmek, yapılabilecekleri içtenlikle yapabilmek, yapılamayacakların da niçin yapılamayacağını ilgililerle paylaşmak, beklentileri olumlu, düzgün bir şekilde yönetmek için buradayız. Topu taca atmak yok. Dilimizin döndüğü, aklımızın erdiği kadar, topu taca atmadan, amalar, olumsuz gerekçeler göstermeden, bütün samimiyetimizle yapacaklarımızı, yapabileceklerimizi, yapamayacaklarımızı paylaşacağız.
Keçeci: Denizli ye havlu attırmayın
DENİZLİ Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, dalgalı kur rejimi nedeniyle rekabette zorlandıklarını, Denizlide bu yıl hiç yatırım yapılmadığını belirterek, Dünyanın havlusunu üreten Denizliye havlu attırmayın dedi. Ancak Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaza kamuoyunda büyük bir güven olduğunu da dile getiren Keçeci, şöyle konuştu: Birkaç yıldan bu yana Merkez Bankamız konjonktürde baş gösteren pek çok sıra dışı olumsuzluklara rağmen fiyat istikrarını sağlamada kayda değer bir başarı sağlamıştır. Özel sektörümüz ve piyasalar, artık önlerini daha net görebilecekler ve stratejik planlarını ona göre yapacaklardır.